Şebinkarahisar, Giresun'un bir ilçesidir. 1923 yılında il olmuş, 1933 yılında Giresun vilayetine bağlanmıştır.
1473 yılında Fatih Sultan Mehmet, Otlukbeli Savaşı'ndan sonra İstanbul'a dönerken Şebinkarahisar'a uğramış ve üç gün kaldığı bu şehir devrin vekayinamelerinde Karahisar-ı Şarki adıyla kaydedilmiştir.
12 Ekim 1924 tarihinde Türk Ocağı'ndaki gençlere yaptığı konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Paşa, "Ben bu şehri çok beğendim. Bu sevgimin devamına işaret olmak üzere Şarkikarahisar adının Şebinkarahisar olarak düzeltilmesini teklif ediyorum." ifadelerine yer vererek ilçenin günümüzdeki ismini bizatihi kendisi vermiştir.[2]
İlçenin il olma talebi geçmişten bugüne sürmektedir.[3]
Tarih
Şebinkarahisar'ın dip tarihine ilişkin yeterli bilgiler henüz istenen nitelikte değildir. Kimi tarihçilere göre Hititler zamanında varlık göstermeye başladığı ve "Azzi Hayaşa Ülkesi" olarak adlandırıldığı ve burada Kaşgarların yaşadığı söylenir.Bir ara Kimmerler ve İskitlerin saldırısına uğrayan bölge, bilinen devir içinde Pontusluların hakimiyeti altında kalmıştır (MÖ.298-263).
M.Ö 65 yıllarında Romalılar'ın egemenliğine giren Şebinkarahisar M.S. 391'de Orta Asya'dan Peçenek ve Koman Türkleri tarafından istila edilmiş ve 60 yıl kadar bu Türklerin himayesinde kalmıştır. Zamanla bu Türkler Hristiyan Misyonerleri tarafından Hristiyanlaştırılmışlardır. Kayadibi Meryemana Kilisesi diye adlandırılan kilise Hristiyanlaştırılan bu Türkler tarafından inşa edilmiştir. Bu tarihten itibaren şehir Romalılar ve Türkler arasında devamlı el değiştirmiştir. 1071 Malazgirt Savaşından sonra Şebinkarahisar bir daha çıkmamak üzere Türklerin eline geçmiştir.
Karahisar, 778 yılında kısa bir süre Emevi ordularınca Yezit bin Usayd al-Sulâm tarafından ele geçirilmiştir.Aynı şekilde Abbasiler tarafından 939-940 yılları arasında çevre köyler ele geçirilmiştir. Türklerin Anadolu'ya girişi ile (1071 Malazgirt Savaşı) Mengücek Gazi ve Danişmend Gazi tarafından birlikte fetih edildiği ileri sürülmektedir. Nitekim 1228 yılında şehir Anadolu Selçuklu Devletine bağlanmıştır. Bu devletin zayıflayıp yıkılmasından sonra, sırasıyla İlhanlılar, Eratnalılar ve Kadı Burhaneddin ile Akkoyunlu beyliklerinin idaresine girdi. Akkoyunlu Devletinin1473 yılında Fatih Sultan Mehmet'e Otlukbeli Savaşı ile yenilmesinden sonra, Şebinkarahisar Osmanlı Devlet idaresine girdi. Şehzadeler Şehri olarak anılan Karahisar, Karahisar-ı Şarkî adıyla anılmış ve yönetim açısından sancak durumuna getirilerek yönetilmiştir.
Şebinkarahisar İsyanı Ve Kurtuluş Arası Dönem
Şebinkarahisar'da çeşitli dinlere mensup vatandaşlar yüzyıllarca beraber, kardeşçe yaşamışlardır. Ancak, bilhassa dış güçlerin etkisi ile etnik guruplar zaman zaman baş kaldırmışlar ve müessif hadiseler meydana gelmiştir. 1915 yılında ayaklanan Ermeniler kaleyi ele geçirmişler ve 20 gün boyunca devam eden çatışmalardan sonra ayaklanma bastırılmıştır. Ayaklanma süresince 403 Türk ölmüş, 176'sı da yaralanmıştır.
Kurtuluş Savaşı'nda Şebinkarahisar'lılar'ın üstün gayret ve fedakarlıkları her türlü takdirin üstündedir. 1919 yılında Erzurum'da toplanan kongreye Şebinkarahisar'ı temsilen Dr. Cemil ŞENCAN delege olarak katılmıştır. 1920 yılında ilçede Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Şurası kurulmuştur. Cemiyet bu dönemde dış tahriklerle, şımarık Ermeni ve Rum çetelerinin mezalimlerinin büyümesine engel olmuştur
Şebinkarahisar'ın İl Oluşu
Kurtuluş Savaş'ının kazanılmasından sonra, 1923 yılında livaların il yapılmasına karar verilmiş, bu karar neticesinde o günlerde liva olan Şebinkarahisar da il yapılmıştır. Aynı yıl içinde 10.alay Şebinkarahisar'a intikal ettirilmiştir.10. Alayın intikali ile birlikte şehrin ekonomik ve sosyal yaşantısında büyük bir canlılık meydana gelmiştir. 10 yıl süre ile il durumunu muhafaza eden Şebinkarahisar 2197 Sayılı Kanunla 1933 yılında ilçe statüsüne getirilmiştir. Halen Şebinkarahisar'ın il olma arzusu sürmekte olup, bunu kazanılmış bir hak olarak görmektedirler.
Kültür
Şebinkarahisar ilçesi kaynağı yine Şebinkarahisar olan Güney Giresun-Kuzey Sivas(Suşehri/Koyulhisar/Alucra) bölgelerinde etkin olan Şebinkarahisar(Vadi)kültürüne sahiptir. Davul, zurna ve kemençe bir arada görülür. Vadi kültürü hakim olan Şebinkarahisar ve çevresinde ise halay karakterli horonlar ağırlıklıdır. Kültür olarak il merkezi olan Giresun’dan tamamen Farklıdır.
Tarihi Eserler Ve Müzeler
Şebinkarahisar ilçesi tarihî eserler yönünden Giresun İlinin en zengin ilçesidir. Başlıca tarihî eserler şunlardır:
Şebinkarahisar Kalesi: İlçenin güneyinde bazalt bir tepe üzerinde yükselen kalenin ihtişamlı bir görünüşü vardır. Kalenin ne zaman yapıldığı belli değildir. Ancak Mengücek Hükümdarı Fahrettin Behramşah’ ın 1184 tarihinde kaleye ilaveler yaptığı ve savunma gücünü artırdığı bilinmektedir.
Kale dış ve iç diye iki kısma ayrılmaktadır. Dış kale duvarlarının büyük kısmı yıkılmıştır. Nispeten az eğimli batı yamacındaki duvarlar esas itibarıyla ayakta kalmış olup kale yapılarından biri bu kısımdadır. Meyilli olan kale içinde yer yer kayalara oyulmuş su sarnıçları göze çarpar. Kalenin içinde XX. Yüzyıl başlarına kadar ayakta kalabilen 70 kadar ev ve bir cami 1915 yılında baş gösteren Ermeni isyanı sırasında ve ondan sonraki dönemde yakılıp yıkılmıştır. Kitabesinin kim tarafından alındığı belli değildir.
Meryem Ana Manastırı: Manastır ilçe merkezinin 11 km. doğusunda Sarıyer Köyündedir. Yekpare bir kayanın içi oyularak yapılmış olan manastır 4 katlı olup çeşitli hizmetlere elverişli 32 odadan ibarettir. Duvarlar resimlerle süslenmiştir. 1939 depreminden sonra manastıra çıkış-iniş hayli zorlaşmıştır. Manastırın her yıl ağustos ayının 28’inde Giresun, Ordu,Trabzon ve Gümüşhane illerinden gelen Rumlar’ın katılmasıyla düzenlenen canlı törenlere sahne olmuştur.
İstiklal Çeşmesi: 1927 yılında eski belediye binası önüne Belediye Başkanı Hüsnü bey zamanında ahşap çatılı olarak yaptırılmıştır.1985 yılında ilçe meydanına taşınmış ve ahşap çatısı, çinkoyla kaplanmıştır. Çatı içerden sıvanmıştır. Sıva üzerleri ise kalem işi çeşitli motiflerle süslenmiştir. Çeşmenin su haznesi top, mermi ve ay yıldızlarla süslenmiştir. Şebinkarahisar ilçe meydanında bulunan İstiklal Çeşmesi Şebinkarahisarlıların buluşma yeridir.
Şebinkarahisar Atatürk Evi ve Müzesi : 11 Ekim 1924 tarihinde Ulu Önder Atatürk’ ün ilçemizi ziyaretlerinde bir gece kaldıkları ev hazinece istimlak edilmiş, Karayolları Genel Müdürlüğü'nce ayrılan 3 milyon TL. ödenekle tamir ve restore edildikten sonra 1932 yılı içerisinde yapılan çalışmalar sonucu ev o tarihlerdeki aslına uygun şekilde döşenerek 11 Ekim 1982 tarihinde “Atatürk Evi ve Müzesi” adı altında ziyarete açılmıştır. Müzede Atatürk’ ün kullandıkları eşyalar, tarihi nitelikteki diğer eşyalar sergilenmekte. Müze içerisinde 500 kitaplık bir Atatürk kütüphanesi ve resimlerle Atatürk Köşesi bulunmaktadır.
Behramşah Camii: Bu cami Mengücek Hükümdarı Fahrettin Behramşah adına oğlu Muzafferüddin Mehmet tarafından XII. Yüzyılda bugünkü Avutmuş Mahallesinde inşa ettirilmiştir.Cami kubbelidir. Onarımları sırasında yapılan ilavelerle bu güzel caminin minare karakteri bozulmuştur. Cami halen kullanılmaktadır. Karadenizin İlk camisidir.
Fatih Camii:Fatih Sultan Mehmet Otlukbeli savaşından sonra 29 Ağustos 1473 tarihinde Şebinkarahisar’a gelmiş ve bu gelişin anısı olarak bir cami yapılmasını emretmiştir.Ahşap olarak yapılan cami iki kere yangın geçirmiştir. Birinci yangından sonra onarılmış 1886 yılındaki ikinci yangında tamamen yok olmuştur.
1888 yılında Mutasarrıf Resih Paşa zamanında halktan da yardım sağlanarak şimdiki cami yaptırılmıştır. 1939 yılı depreminde kubbeler çökmüşise de 1950 yılında onarılmıştır.
Kurşunlu Cami: Şebinkarahisar'ın ileri gelenlerinden Allah Kulu adıyla anılan bir hayırsever tarafından Taş Mahalle Kurşunlu Semtinde yaptırılan camiye 1574 yılında başlanılmış, 1582 tarihinde bitirilmiştir
Taş Hanlar: XVII. yüzyılda Şebinkarahisar Sipahi Reisi Taban Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır.Kale ve orta mahalleye giden yolun sağ ve solunda yer alan ve kâgir bedestan (çarşı) olarak yapılan bu binalar 1939 depremine kadar bozulmadan durmakta idi. Her bedestan iki katlı olup orta yerlerinde ışık alabilecek açıklık bırakılmıştır.Ayrı ayrı giriş çıkış kapıları vardır. 1915 tarihinden 1939 depremine kadar cezaevi olarak kullanılan bedestanlar kısmen depremden ve geri kalanı da taş, demir ve kurşunlarına sebep tamamen tahrip edilmiştir.Koruma altına alınan bedestanların temizlenmesi ve etrafının çevrilerek daha fazla tahribata uğramaması için belediyece münferit önlemler alınmıştır.Bu bedestanlar halk arasında Taşhanlar olarak bilinmekredir.
Licese Kilisesi: Şaplıca Köyüne bağlı ve ilçe merkezine 11 km mesafede Licese Mahallesi'nde bulunan kilise 1874 tarihinde inşa edilmiştir. Azınlıkların mücadelesinden sonra özel mülkiyete geçen kilise zamanla tahrip görmüştür. Kilisenin tarihî eser olarak tescili ve özel mülkiyetten çıkarılması için teşebbüse geçilmiştir
^"1935 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
"Merkezi Dağıtım Sistemi"(html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
"Şebinkarahisar Nüfusu - Giresun". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)