Aralkum Çölü, bir zamanlar Aral Gölü'nün kuruması ile göl tabanında 1960'tan sonra ortaya çıkan çöldür. Kuzeyi Kazakistan, güneyi Özbekistan topraklarında bulunur. Dünyanın bu en genç çölüne Ağkum adı da verilir. Karakum Çölü ve Kızılkum Çölü ile komşudur. 40 m derinliğe, 60.000 km2 alana sahip gölden geriye ancak %10'u kalmıştır.[1] Bölgede "Karakum Çölü ve Kızılkum Çölüne bir de Aralkum Çölü eklendi" denilmiştir.[2][3]
Tarihi
Aral Gölü suları zaten azalmakta iken SSCB zamanında Seyhun ve Ceyhun nehirlerinin suları yoğun olarak sulamada kullanılmaya başlanmıştır. Pamuk tarlaları için yapılan büyük sulama projeleri göle su girişini azaltmıştır. Aral Gölü'nün su seviyesi düşmeye başlamıştır. 1998 yılında göl güney ve kuzey Aral olarak ikiye ayrılmıştır. Kazakistan kuzeyde bulunan suyun burada kalması, güneye akmaması için Kokaral (Gök/Kök Aral) Barajı'nı yapmıştır.[2] Baraj ile birlikte Kuzey Aral Gölü'nde su birikmeye başlamıştır. Fakat güney bölümünde sular azalmaya devam etmiştir. Başta Özbekistan bu duruma itiraz etse de, kendi göl tabanında doğalgaz bulması ile itirazlarını azaltmıştır. Nitekim kuru göl yatağında madencilik yapmak daha kolaydır.
Özbekistan Kokaral Barajı'nın güney Aral'ın tek su kaynağını kestiği yönünde itirazları bulunmaktadır.
Etkileri
Gölün iyice küçülmesi ile birlikte balık miktarı azalmış, yeşil alanlar yok olmuş, çevresindeki tatlı su gölleri kurumuştur. Göl çevresinde otlayan antilop sürüleri yok olmuştur.[1] Göl kenarları eski balıkçı teknelerinin hurdalığına dönmüştür.
Göl tabanı tuz tabakaları ile kaplanmıştır. Her yıl 15-75 milyon ton kum-tuz karışımı 150 ile 500 km genişliğindeki alana yayılmaktadır. Göl tabanına Tominisk Ağacı gibi bitkiler dikilerek toz fırtınaları engellenmeye çalışılmaktadır.
Özbekistan 1960'larda göl çevresinde 35 kuş, 300+ bitki, 23 adet başka hayvan türleri tespit etmişti. 1960'larda 34 farklı balık türünden, yılda 60 bin ton balık avlanan gölde günümüzde sadece Kuzey Aral'da balıkçılık yapılabilmektedir.
Büyük su kütlelerinin çevre sıcaklıklarını dengeleme özelliği bulunmaktadır. Aral çevresinde 1960'ta gündüz 40-45 °C, gece 30-35 °C iken günümüzde gündüz 40 °C, iken gece sıcaklığı 20 °C'ye düşmüştür.
Göl tabanından uçuşan kum, tuz ve tarımsal ilaç kalıntılarının oluşturduğu çevre kirliliği tüberküloz, anemi, hepatit, akciğer rahatsızlıkları, bebek ve çocuk ölümlerinde artışa sebep olmuştur.[3] Aral üzerinde batıdan doğuya güçlü hava akımı ile kalkan toz ve tuz atmosferin üst kısımlarına ulaşır. Bunun sonucu olarak Antarktika penguenlerinin karnında Aral kaynaklı pestisit kalıntıları bulundu. Tozlar Grönland buzullarına, Belarus topraklarına kadar ulaşmıştır.[4]
^"Archived copy". 1 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2016. "...typical Aral dust has been found on Greenland's glaciers, in Norway's forests, and Byelorussia's fields, all situated thousands of kilometers away from Central Asia."