BL Lacertae nesnesi veya kısaca BL Lac nesnesi, bir tür aktif gökada çekirdeği (AGN) veya böyle bir AGN'ye sahip bir gökada olup, adını prototipi BL Lacertae'den almıştır. Diğer aktif gökada çekirdeği türlerinin aksine, BL Lac'ler hızlı ve büyük genlikli akı değişkenliği ve önemli bir optik polarizasyon ile karakterizedir.[1] Bu özelliklerden dolayı, sınıfın prototipi (BL Lac) başlangıçta değişen yıldız olarak düşünülmüştü. Güçlü emisyon çizgilerine sahip daha parlak aktif çekirdeklerle (kuasarlar) karşılaştırıldığında, BL Lac nesneleri tüm elektromanyetik aralık boyunca nispeten özelliksiz ve termal olmayan emisyon sürekliliğinin hakim olduğu spektrumlara sahiptir.[2] Spektral çizgilerin bu eksikliği, tarihsel olarak bu tür nesnelerin doğasının ve mesafesinin anlaşılmasını zorlaştırmıştır.[2]
Radyo gürültülü aktif gökada çekirdeklerinin birleşik şemasında, BL Lac'lerin gözlenen çekirdeksel fenomenolojisi, gözlemcinin görüş hattına yakın bir şekilde hizalanmış olan relativistik jetin etkileri olarak yorumlanır. BL Lac'lerin doğası gereği düşük güçlü radyo gökadalarla aynı olduğu düşünülmektedir. Bu aktif çekirdekler, büyük kütleli eliptik gökadalarda bulunur. AGN sınıflandırması açısından BL Lac'ler, blazarın bir alt tipidir. Bilinen tüm BL Lac'ler çekirdek baskın radyo kaynaklarıyla ilişkilidir ve bunların birçoğu belirgin bir ışıktan hızlı hareket sergiler.[3]
Blazar sınıfı, gözlemciye doğru yöneltilmiş relativistik jet ile benzersiz bir radyo emisyon spektrumu veren tüm kuasarları kapsar. Bu sınıf, BL Lac nesneleri ile optik olarak şiddetli değişen (OVV) kuasarları da içerir. Bununla birlikte genel uygulamada, "Blazar" ve "BL Lac Nesnesi" terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılır. OVV kuasarları, genellikle BL Lac nesnelerinden daha parlak ve daha güçlü emisyon çizgilerine sahiptir.[4]
Bu olağandışı nesne sınıfının keşfinden kısa bir süre sonra, kaynakların çevresinde zayıf bir bulutsunun varlığı fark edildi. 1970'lerin sonlarında modern algılayıcıların kullanılması (CCD gibi), gök bilimcilerin bu bulutsunun doğasını daha doğru bir şekilde araştırabilmeleri için bir olanak sağladı. 1974 yılında Michael John Disney tarafından çeşitli filtrelerle elde edilen BL Lac nesnesi PKS 0548-322'nin ilk görüntüleri, nesnenin parlak bir çekirdeğe sahip dev eliptik gökadada oluştuğunu ortaya koydu.
2000 yılında yedi tam radyo, X-ışını ve optik olarak seçilmiş örneklerden oluşan 132 BL Lac nesnesi için Hubble Uzay Teleskobuyla gerçekleştirilen kapsamlı araştırmalarla, olası BL Lac ana gökadalarının morfolojileri çalışıldı. Veriler, elde edilen BLL görüntülerinin üçte ikisinde ana gökadaların tespit edildiğini ve bunların hemen hemen hepsinin z < 0,5 kırmızıya kaymış olduğunu belirledi. BL Lac nesneleri o kadar parlaktır ki, nispeten kısa pozlama süreleri nedeniyle z > 0,5 olan görüntülerin yalnızca dörtte biri (6/22) çözülebilmiştir.[5] de Vaucouleurs profili ,[6] çözülen 72 ana gökadanın 58'i için ~%99'un üzerinde bir güvenirlikle önemli ölçüde tercih edilen bir parlaklık profili olarak görünmektedir. Araştırmanın sonuçları, BLL nesnelerinde disk sistemlerinin oranının %8'den daha fazla olamayacağını ortaya koymaktadır. Bu bulgu, tüm BLL ana gökadalarının eliptik olabileceği varsayımıyla tutarlıdır. Bu eliptikler, mag (rms dağılımı) medyan mutlak K-düzeltilmiş büyüklüğü ile çok parlaktır. Bu, en parlak küme gökadalarıyla (BCG) karşılaştırılabilir.[5]
Tarihçe
John L. Schmitt BL Lac'in kendine özgü doğasını ilk kez 1968 yılında bir radyo nesnesi olan VRO 42.22.01 ile eşleştirdiğinde fark etti.[7]
Bir yıl içinde diğer gök bilimciler radyo akısının değiştiğini ve ışığın polarize olduğunu gözlemlediler. Peter Albert Strittmatter, 1972 yılında bu tür nesneleri "blazar" olarak sınıflandırdı ve sınıfa dört tane daha ekledi. 1976 yılına gelindiğinde ise bilinen blazar sayısı 30'a ulaşmıştı.[8]
2017 yılında IceCube projesi tarafından BL Lac nesnesi TXS 0506+056'dan geldiği anlaşılan çok yüksek enerjili bir nötrino tespit edildi.[9]
^Sparke, L. S.; Gallagher, J. S. III (2007). Galaxies in the Universe: An Introduction. Cambridge University: Cambridge University Press. s. 244. ISBN978-0-521-67186-6.