Colin Pitchfork (d. 23 Mart 1960; Newbold Verdon, Leicestershire) DNA parmakizleme deliliyle cinayetten hüküm giyen ve toplu DNA taraması ile yakalanan ilk katil olmuştur. Pitchfork iki kızın ırzına geçip onları öldürmüştür. Bu olayların birincisi Narborough'da 21 Kasım 1983'te, ikincisini Enderby'de 1986'da gerçekleşmiştir. 19 Eylül 1987'de yakalanmış ve iki cinayeti kabullenmesinin ardından 22 Ocak 1988'de ömür boyu hapse mahkûm edilmiştir.
Biyografi
1961'de doğan Colin Pitchfork, 3 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Babası maden işçisi, annesi ev kadınıydı. Anne babası diğer çocuklarını ona tercih etmiş, ona yeterince şefkat göstermemişti. Okulda akranlarından daha hızlı geliştiği için arkadaşlarınca alaya alınmıştı.[1] Liseden sonra bir pastanede çalışmaya başladı.[1]
Pitchfork, 18 yaşındayken küçük kızlara teşhircilikten tutuklandı. 1981'de, 20 yaşında Carole ile evlendi, aynı yıl psikiyatrik danışmanlığa gitti. 1983'te bir oğlu doğdu, aynı yıl ilk kurbanını öldürdü. 1985'te genç kızlara teşhircilikten dolayı tekrar tutuklandı. Ocak 1986'da ikinci oğlu doğdu. Temmuz 1986'da ikinci kurbanını öldürdü. Eylül 1987'de DNA testi ile katil olduğu tespit edildi ve cinayetten hüküm giydi. Ocak 1988'de iki kere ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.[1]
Cinayetler
21 Kasım 1983'te, 15 yaşındaki Lynda Mann bir arkadaşını ziyaret etmek için evinde çıktıktan sonra geri gelmedi. Ertesi sabah, ırzına geçilmiş ve boğularak öldürülmüş olarak Black Pad adlı bir yürüyüş yolunda bulundu. Adli tıp yöntemleri ile vücudundan bir meni numunesi elde edildi. Bu numunenin A kan grubundan bir kişiye ait olduğu ve bu kişinin sahip olduğu enzim profilinin erkek popülasyonun %10'una uyduğu bulundu. Başka bir delil ve ipucu yoktu, vaka dosyası açık bırakıldı.[2]
31 Temmuz 1986'da başka bir 15 yaşında kız, Dawn Ashworth, eve gitmek için normal yolu almak yerine bir kestirme yol aldı. İki gün sonra cesedi ormanlık bir bölgede, Ten Pound Lane adlı bir patika yakınında bulundu. Dövülmüş, şiddetle ırzına geçilmiş ve boğularak öldürülmüştü. Cinayet yöntemi ilk saldırıya uyuyordu ve meni numuneleri aynı kan grubuna işaret ediyordu.[2]
Polis önce o bölgede yaşayan 17 yaşında Richard Buckland'dan şüphelendi. Zeka geriliği olan Buckland, Ashworrth'un cesedi hakkında bilgi sahibiydi ve sorgulanınca suçu kabullendi ama ilk cinayeti inkâr etti.[3]
Leicester Üniversitesi'nden Alec Jeffreys, İngiliz Adli Bilim Servisi'nden (Forensic Science Service, FSA) Peter Gill ve Dave Werrett ile birlikte, bir süre önce DNA profillemesini geliştirmiş ve bu tekniği 1985'te bir makalede rapor etmişti. Bu çalışmada Gill, DNA ekstraksiyonu için tüm teknikleri ve eski lekelerden DNA profilleri elde etmenin mümkün olduğunu göstemekten sorumluydu. En büyük katkısı, vajinal hücrelerden sperm hücrelerini ayrıştırmak için tercihli ekstraksiyon yönteminin geliştirilmesiydi. Bu yöntem olmaksızın ırza tecavüz vakalarındaki DNA numunelerini kullanmak çok zordu.[4]
Bu yöntemi kullanarak Jeffreys her iki cinayete ait meni örnekleri ve Buckland'dan elde edilmiş bir kan örneğini karşılaştırdı. Sonuçlar, her iki cinayetin aynı erkek tarafından işlendiğini, ama bu kişinin Buckland olmadığını kanıtladı. Jeffrey'nin sonucunu doğrulamak ve bundan sonra izlenecek yolu belirlemek için polis, FSS ile temasa geçti. Buckland, DNA parmakizlemesi ile masumiyeti kanıtlanan ilk kişi oldu. Jeffreys DNA kanıtı olmasaydı Buckland'ın suçlu bulunacağından emin olduğunu söyledi.[3]
Leicestershire karakolu ve FSS'nin bir girişimiyle bölgeden 5000 erkeğin gönüllü olarak kan ve tükürük numunesi vermesi istendi. Bu araştırma altı ay sürdü ve numunelerin hiçbirinde eşleşme olmadı.[3]
Daha sonra, bazı görgü şahitleri, Ian Kelly adlı bir kişinin, kendisini arkadaşı Colin Pitchfork olarak tanıtıp polise DNA numunesi vererek £200 kazanmış olmakla övünmesini duydular.[5] 19 Eylül 1987'de Pitchfork, komşu köy olan Littlethorpe'ta tutuklandı ve kendisinden elde edilen bir DNA numunesi katilinkiyle eşleşti. Bunu takibeden sorgulamada Ptichfork kadınlara binden çok kere kendini teşhir ettiğini itiraf etti; bu dürtü ilk ergenlik yıllarında başlamıştı. Teşhircilik onu cinsel saldırıya götürmüş, ardından da kimliğini gizlemek için kurbanlarını boğmaya vardırmıştı. Sanık, iki tecavüz ve cinayet vakası için suçunu kabullendi, ayrıca başka bir cinsel tecavüz olayını da itiraf etti. Pitchfork, Lynda Mann'ın cinayeti sırasında Littlethorpe'a taşınmaya hazırlanıyordu, Dawn Ashworth'un cinayeti zamanında ise Littlethorpe'daki Haybarn Close'da yaşıyordu. Irza tecavüz ve cinayet için eşzamanlı sürelerle ömür boyu hapse mahkûm edildi; ancak asgari ceza süresi belirtilmediği için on yıl sonra erken salınma olasılığı mevcuttur.[6]
Erken tahliye başvurusu
14 Mayıs 2009'da Kraliyet Adalet Sarayı'ndaki temyiz mahkemesinde Pitchfork'un erken tahliye başvurusu dinlendi. Kendisine verilen ve en az 30 yıllık olan cezasına itirazı kabul oldu ve bu süre 28 yıla indiridi. Dolayısıyla Pitchfork 2016'da serbest bırakılmaya aday olabilecektir, ancak başhakim "kamu güvenliği konusunda güvence verilmezse salınamaz" demiştir. Mahkemede Pitchfork'un nasıl üniversite seviyesine denk eğitim gördüğü ve basılı müziği Braille alfabesindetranskripsiyonunu yapmakta uzman olduğu açıklandı. Kendisinin bir gün görme engellilere yardım etmeyi ummakta olduğunu açıklandı. Avukatları bu kanıtları Pitchfork'un hapisteyken karakterini nasıl geliştirdiğinin delili olarak sundular.[7]
Pitchfork'un hapisteyken yapmış olduğu bir heykel Nisan 2009'da Royal Festival Hall'da sergilenmiş,[8] ama halkın tepkisi üzerine sonradan kaldırılmıştır.[9][10]