Mürettep Teşkilat-ı Mahsusa Alayı, Bağımsız Artvin Müfrezesi, Çoruh Müfrezesi, Batı Dersim Bölge Komutanlığı, 3. Kafkas Tümeni 9. Kafkas Tümeni, Kocaeli Grubu, 12. Grup, Kocaeli Grubu
İkinci Büyük Millet Meclisi'ne Ardahan Milletvekili olarak katıldı. Bir tartışma sonrasında Meclis koridorunda vurularak öldü. TBMM'de işlenen ilk cinayetin kurbanıdır.
Yaşamı
1883 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Çerkes Ahmet Bey'dir.
1910 yılının Haziran ayında Trablusgarp Savaşı'na katıldı. 3 ay süreyle görev yaptı. Bu dönemde aynı cephede görev yaptığı "Kel Ali" lakaplı subay ile (Ali Çetinkaya) anlaşamadığı için Mustafa Kemal Bey ve Enver Bey'in ortak kararı ile görev yerleri değiştirilmek zorunda kalmıştı.
Trablusgarp'taki görevinin ardından Balkan Savaşı'na katılmak üzere Çatalca'ya geçti. I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine Kafkasya Cephesi'nde görev aldı. Görevi, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Ruslara bırakılmış olan Kars, Ardahan ve Sarıkamış'ı geri almaktı. Dokuz günlük bir savaştan sonra 23 Aralık 1915 tarihinde Ardahan'a girmeyi başardı. Bu başarısından sonra Binbaşı rütbesine, Çoruh Müfrezesi ile yaptığı hizmetlerden sonra Kaymakam rütbesine terfi etti.
10 Mayıs 1917 tarihinde Garbi Dersim Komutanlığına atandı; savaşın en önemli milis güçlerinden birisini kurdu; Dersimli süvari birlikleri ile Erzincan, Mamahatun ve Erzurum'u geri aldı. Kafkas İslam Ordusu'nun 3. Fırka Komutanı olarak Ahıska'yı kuşattı. Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanması üzerine Ardahan, Kars ve Sarıkamış'ı tahliye ederek Tortum'a çekildi; İngilizlerin baskısı ile Fırka Komutanlığı'ndan alındı.
Ali Rıza Paşa Kabinesi kurulduğunda, 9. Kafkas Fırkası Komutanlığı'na atandı. Ermenistan üzerine yapılan harekâttaki başarısı nedeniyle Miralay rütbesine terfi etti.
Millî Mücadeleye Katkıları
Mondros Ateşkes Anlaşması'ndan sonra terhis edilmemiş olan ve Kâzım Karabekir Paşa komutasında bulunan 15. Kolordu'da görev yaptı. Bölgede Kafkas İslam Ordusu'ndan kalan kuvvetlerin bir savunma çekirdeği haline getirilmesini sağladı. Erzurum Kongresi'nde Trabzon delegelerinin Mustafa Kemal'e karşı çıkmalarını, aldığı yıldırma tedbirleriyle önledi. 1920 yılının sonlarında Kars ve Sarıkamış'ı, 1921'de de Ardahan'ı düşman işgallerinden kurtardı. Soyadı Kanunu çıktıktan sonra ailesi bu nedenle "Karsıalan" soyadını aldı.
Gümrü Antlaşması'ndan sonra Batı Cephesi'nde görev verildi. Sakarya Meydan Muharebesi'nde 12. Grup Komutanlığı yaptı. Bu sırada gösterdiği cesaretten ötürü "'Deli" lakabıyla anılmaya başlandı. Özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarını dizlerine koyarak "Geri çekileni vururum" mesajı vermesi ve birkaç sefer geriye kaçan askerler üzerinde bunu bizzat uygulamasıyla ün yaptı. Büyük Taarruz'da Kocaeli Grubu Komutanlığı yaptı ve yaptığı mezalimi ile ünlü Yunan 11. Tümeni'ni, Tümen Komutanı Tümgeneral Nikolaos Kladas ile beraber esir aldı. Büyük Taarruz'da Mirliva rütbesine terfi etti ve Paşa oldu.
Milletvekilliği ve ölümü
İkinci Büyük Millet Meclisine Ardahan Milletvekili olarak katıldı. 9 Şubat 1925 tarihinde Meclis koridorunda, sırtından tabancayla vurularak yaralandı ve 14 Şubat 1925 tarihinde öldü. Öldürülmesi, TBMM'de gerçekleşen ilk cinayettir.
Halit Paşa, Milletvekili Ali Çetinkaya ile bir arbede sırasında patlayan bir silahla vuruldu. Paşayı kimin vurduğu kesin olarak anlaşılamadı. Paşa, yaralı halde 5 gün Millet Meclisinde tutuldu, hastaneye kaldırılmadı. Durumu giderek kötüleşen paşa, 14 Şubat'ta öldü. Öte yandan, Ankara Savcılığı, Halit Paşa'yı Ali Çetinkaya'nın vurduğu kanaatine vardı; bir nefs-i müdafaa halinde olduğunu kabul ederek bu olaydan dolayı kovuşturma yapılmaması kararı verdi.[2][3]
Cenazesi, İstanbul'un Eyüp semtinde defnedildi. Mezarı, 1988 yılında Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na taşındı.
Kaynakça
^T.C. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Yayınları, Türk İstiklâl Harbine Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Genelkurmay Başkanlığı Basımevi, Ankara, 1972, s. 202.