Suudi Arabistan Krallığı'nın Kraliyet ailesi ve onun müttefikleri Arabistan'da egemen devlet olmak için ayaklandılar. İlkin Necd'i zaptettiler. Daha sonra etkilerini Kuveyt'in doğu kıyısından aşağı Umman sınırına kadar genişlettiler. Suûdiler daha sonra doğuya yönelerek sınırlarını Asir'in tepelerine kadar teşmîl ettiler.
Daha sonra Vahhâbî kuvvetleri Irak ve Suriye vilâyetlerine de hücum etmeye başladı. 1801'de bu taarruzlar ŞiîlerinkutsalmekânıKerbelâ'yı yağmalamalarıyla doruğa çıktı. 1802 yılında Vahhâbîler İslâm'in iki kutsal şehri Mekke ve Medine'yi de elde ederek Hicaz bölgesinin kontrolünü ele geçirdi. Özellikle bu son olaylar Osmanlı İmparatorluğu'nun prestijini sarsacak nitelikteydi, zîrâ Osmanlı Devleti bu iki kutsal şehir üzerinde 1517'den beri hükümranlığını kesintisiz sürdürmekteydi.
İlk aşamada 1813'te Mekke, Medine ve Cidde zaptedildi. Mehmet Ali Paşa, gerekli hazırlıklar tamamlandıktan sonra diğer oğlu İbrahim Paşa komutasındaki ordusunu Arabistan'ın kalbi olan Necid'e sevk etti.
İbrahim Paşa, rotası üzerindeki bütün şehirleri fethetti ve 1817 Aralık ayında Suûdi başkenti Diriye'ye ulaşarak kenti kuşattı. Birkaç aylık kuşatmadan sonra kent teslim oldu. İbrahim Paşa fethedilen başkenti yerle bir etti, daha sonra pek çok Suud ve Abdülvahhab kabile üyesini gemilerle Mısır'a ve İstanbul'a gönderdi. Son Suûdi İmamı Abdullah bin Suud, daha sonra Osmanlı başkenti İstanbul'da îdam edildi. Kesik başı Boğaz'ın sularına atıldı. Böylece İlk Suûdi Devleti târihe karıştı. Fakat Vahhabilik ve Suud kabilesinin geride kalanları 1824'te daha zayıf olan Necid Emirliği'ni kurdularsa da bu devlet de Osmanlıların müttefîki El Reşid Devleti tarafından 1891 yılında ortadan kaldırıldı. 1902'de kurulan üçüncü devlet olan Suudi Arabistan ise bugün hâlâ devam etmektedir.
Diriye Emirliği hükümdarları
İmam Muhammed bin Suud 1725-1745 (Diriye emiri), 1744-1765 (Suûdi devleti İmamı)