Dr. Jekyll ve Bay Hyde (Türkiye) Docteur Jekyll et Mr. Hyde (Fransa) Il Dottor Jekyll (İtalya) El Hombre y el monstruo (İspanya) Dr. Jekyll und Mr. Hyde (Almanya) Das Phantom von London (Avusturya)
Dr. Jekyll ve Bay Hyde 1931 ABD yapımı fantastik korku filmidir. Özgün adı Dr. Jekyll and Mr. Hyde dır.
Rouben Mamoulian'ın yönettiği bu film İngiliz yazar Robert Louis Stevenson'ın 1886'da yayımladığı kısa roman "The Strange Case of Dr. Jekyll and Mr. Hyde" 'dan (Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Vakası) uyarlanmıştır. Uyarlama senaryo Samuel Hoffenstein ve Percy Heath tarafından kaleme alınmıştır. Başlıca rollerinde Fredric March, Miriam Hopkins ve Rose Hobart'ın oynadığı filmin siyah beyaz görüntüleri Karl Struss'a aittir.
Sinemanın başlangıç yıllarından bu yana 50 defadan fazla sinemaya ve televizyona uyarlanan bu ünlü hikâyenin ilk sesli versiyonu olan bu film aynı zamanda romanın en başarılı sinema uyarlaması olarak da kabul edilmektedir.[1]
Her insanın içinde hem iyi hem de kötü dürtülerin güçlü ama sindirilmiş bir şekilde mevcut olduğu görüşüne içtenlikle inanan insancıl, yakışıklı ve nazik hekim Dr. Jekyll'in (Fredric March) bu uğurda geliştirdiği bir ilacı kendi üzerinde denemesiyle şehvet düşkünü bir canavara dönüşmesi, içinde gizli kalmış tüm kötülükleri açığa çıkarması ve sonucunda çevresine verdiği zararlar anlatılmaktadır.
Filmdeki performansıyla Fredric March 1932 yılının En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazanmıştı. Film "en iyi uyarlama senaryo" ve "en iyi görüntü yönetimi" dallarında da Akademi Ödülü'ne aday gösterilmişti. Ayrıca 6 Ağustos 1932'de yarıştığı Venedik Film Festivali'nde seyircilerin oyuyla Fredric March en favori oyuncu seçilirken Rouben Mamoulian'a da yine seyirci özel ödülü verilmişti.[2]
Konusu
Dr. Henry L. Jekyll (Fredric March) Victoria devriLondra'sının saygın ve sevilen doktorlarından biridir. Üst tabakadan varlıklı ve ince zevkleri de olan bir adamdır, zaten filmin başında onu malikhanesinde org çalarken görürüz, bu pahalı ve hacimli müzik aletinin evlerde bulunması pek alışılmış bir şey değildir. Mesleğine ve hastalarına son derece bağlıdır. Sosyetik davetleri kaçırmak uğruna yoksul ve yardıma muhtaç hastalarına vakit ayırmayı tercih edecek kadar da insancıldır. Aynı zamanda bir bilim adamı olan Dr. Jekyll'e üniversitede bir konferansı olduğu uşağı Poole (Edgar Norton) tarafından hatırlatılır.
Üniversitenin büyük amfisinde kalabalık bir izleyici grubuna verdiği konferansta onun şaşırtıcı ve radikal bazı fikirlerinin olduğunu öğreniriz. Ona göre insan ruhunun derinliklerinde iyi ve kötü olmak üzere iki kişilik yaşamaktadır, onurlu bir yaşam için çabalayan iyi yanla, doğaya bağlı hayvanî yan sürekli olarak bir çatışma içerisindedir. Bu iki kişilik birbirine zincirle bağlıdır ve kötü yanımız iyi yanımızın tam olarak kendini gösterebilmesine engel olmaktadır. Dr. Jekyll'in teorisinin asıl çarpıcı yanına göre bu zincir kırılıp içimizdeki şeytan serbest kalırsa tatmin olup artık bizi rahatsız etmez, o zaman da iyiliğimizin sonu gelmeyecektir. Doktor izleyicilerine bu ayrıştırmayı sağlayacak bir ilaç üzerinde çalıştığını da söyler.
Malikhanesinin bodrumunu laboratuvar haline getirmiş olan Dr. Jekyll burada geliştirdiği ilacı kendi üzerinde denediğnde beklenmedik bir şey olur ve doktor hem fiziksel hem de ruhen bir canavara dönüşür. O nazik ve insancıl adam gitmiş yerine kaba saba, şehvet düşkünü ve suça eğilimli bir yaratık gelmiştir. Çıkardığı garip seslerden endişelenen uşağına bu seslerin ziyaretine gelen arkadaşı Bay Hyde'a ait olduğunu söyler. Artık yeni kişilğinin adı da belli olmuştur. Birkaç gün önce sokakta bir saldırıdan kurtardığı fahişe Ivy Pearson'ın (Miriam Hopkins) çalıştığı bara gider ve onu locasına davet eder. Pervasız davranışarıyla barı birbirine katar. Göz koyduğu Ivy'yi evine kapatır ve ona işkence yapmaya başlar. Aynı kişi olduklarını bilmeden Ivy doktor Jekyll'in evine giderek işkence yaralarını gösterir, yardım ister. Jekyll de ona kendisini Hyde'dan kurtaracağına söz verir, hatta kıza acıyan doktor onun evine arkasında uşağıyla yüklüce bir para bile gönderir. Ancak bu ikinci kişiliğinden kurtulmayı başaramayn Dr. Jekyll o gece tekrar Bay Hyde'a dönüşerek evinde özgürlüğünü kutlamakta olan Ivy'yi boğarak öldürür.
Polis peşindeyken kendi evine gider ama Hyde görünümünde olduğu için uşağı onu tanımayarak içeri almaz. Arkadaşı ve meslektaşı Dr. John Lanyon (Holmes Herbert)'a bir not yazarak ilaçlarını kendisine getirmesini ister, tanımadığı bir insana ilaçları teslim etmek istemeyen Lanyon'ın gözü önünde antidotu içerek normale döner ve ona sırrını anlatır. Şimdi onun çift kişilikli olduğundan haberdar olan yaşayan tek kişi dehşet içinde bu değişime tanıklık etmiş olan Dr. Lanyon'dır.
Buradan ayrılan Dr. Jekyll nişanlısı Muriel'ın (Rose Hobart) evine giderek ondan ayrılmak istediğini söylerken kontrolü dışında tekrar Bay Hyde'a dönüşür ve ona saldırır, araya giren Muriel'ın babası General Danvers'ı (Halliwell Hobbes) bastonuyla vurarak öldürür ve laboratuvarına kaçar. Olay yerindeki kırık bastonu tanıyan Dr. Lanyon polislerle birlikte laboratuvara gelir, bu sırada tekrar antidot almış olan Dr. Jekyll normal görünümde olduğu için polisler tam ondan özür
dileyip gitmek üzerelerken Lanyon onlara engel olur. Polislerin şaşkın bakışları altında son kez Bay Hyde'a dönüşen ve bıçakla etrafına saldıran Hyde'ı polis şefi tabancayla vurarak öldürür, ölüm anında Hyde'ın yeniden Dr. Jekyll'e dönüştüğü görülür.
Yapım öyküsü
MGM firması bu filmden 10 yıl sonra Victor Fleming yönetiminde filmin yeni bir versiyonunu yapınca (Dr. Jekyll ve Bay Hyde (film, 1941)), Mamoulian'ın bu filminin haklarını satın alarak tüm kopyalarını piyasadan toplatmıştı. Seyircinin bir kıyaslama yapmasını önleyerek yeni filmin başarı şansını arttırmayı amaçlayan bu plan geri tepti, Spencer Tracy'nin başrolünü oynadığı yeni versiyon eskisinin başarısına erişemedi. Mamoulian'ın filmi uzun bir süre kayıp zannedildi, ancak 1970'lerin başında tekrar ortaya çıktı.[1]
Filmin hakları 45 yıl sonra MGM'den Turner Entertainment'a, kısa süre sonra da Warner Bros.'a geçti. Nihayet Warner Home Video, hem 1931 hem de 1941 versiyonunu birlikte tek bir DVD box olarak piyasaya verdi.
Film ABD'de "Hays Yasaları" olarak da bilinen sansür yasaları çıkmadan önce çevrilmişti ve bu nedenle 1941'de yapılacak olan yeni çevrimine göre büyük bir avantaja sahipti. Konunun cinsel boyutuna daha rahat girilebildiği gibi yönetmen ve oyunculara da daha özgür bir yorum imkânı veriyordu. Filmin, 1941 versiyonundan daha başarı olma nedenlerinden biri de buydu. Örneğin filmdeki Ivy karakteri sonraki versiyondaki gibi bir barmaid olarak değil, olması gerektiği gibi bir fahişe olarak gösterilmişti. Ancak 1936'da film tekrar gösterime verileceğinde artık sansür yasası yürürlüğe girmişti ve sansür heyeti yapımcılardan ancak filmin 8 dakikasını keserek sinemalara dağıtabileceklerini bildirdi. Bu kesilen sahneler sonraki VHS ve DVD baskılarında tekrar yerlerine konmuştur.[3][4]