Herakles, Euripides tarafından yazılmış Atina trajedisidir ve yaklaşık M.Ö.416 sahnelendiği düşünülmektedir. İlk kez Dionysia festivalleri esnasında gösterilmiştir. Oyun bir prologos, bir parados, beş epeisodion, beş stasimon ve bir eksodostan oluşur. Oyun sonunda, kurguyu sonuca bağlayan bir tanrı değildir. Oyun boyunca intiharın ahlaki ölçüsü tartışılır. Ölümsüzler bile yüz kızartıcı suçlar işlemesine rağmen bununla yaşayabiliyorlarsa, insanların da yaşayabileceği belirtilir.
Karakterler
Amphitryon: Alkmene’nin eşi, Herakles’in ölümlü babası. Tiryns kralı Alkaios ile Pelops’un kızı Astydamia’nın oğludur
Herakles, 12. görevi sebebi ile Hades'e inmiştir. Bu esnada karısı Megara, üç oğlu ve babası Amphitryon, Thebai şehrinde kalmışlardır. Bunun sebebi Amphitryon zamanında kayınpederini öldürmüş ve sürülmüştür. Herakles, Thebai'nin kralı Kreon'un kızı Megara ile evlenmiştir. Ancak Herakles'in yokluğunda şehirdeki isyanlardan faydalanan Euboia'lı Lykos, Kreon'u öldürmüştür ve tahta geçmiştir. Herakles'in çocuklarının intikam almasından korktuğundan onları da öldürmek istemektedir. Bu yüzden, Amphitryon,Megara ve çocuklar Zeus sunağına sığınmışlardır. Amphitryon ve Megara kaderlerine razı olurlar ve cenazelerine hazırlanmak için izin isterler. Lykos bunu kabul eder. Megara hala kocasının dönmesi için tanrılara yalvarmaktadır. Amphitryon da Zeus'a kızgındır.
Herakles, Hades görevinden sağ salim döner ve ailesini idam edilmek üzereyken bulur. Zamanında Thebai halkını Minyailerden kurtarmasına rağmen, halkın bu idama ses çıkarmamasına da çok kızar. Böylece Lykos'u öldürür.
O esnada sahneye Lyssa ve İris girer. Zeus, Herakles'in görevleri esnasında Hera'dan ona dokunmamasını istemiştir. Ancak görevler bittiğine göre artık Hera, Herakles'ten intikamını alabilecektir. İris, Hera'nın ulağı olarak Lyssa'dan Herakles'i delirterek çocuklarını öldürtmesini ister. Lyssa, Hellas'ı bütün canavarlardan ve belalardan kurtaran Herakles'e bunun haksızlık olduğunu düşünmektedir ama yine de görevi kabul eder.
Lykos'un cinayetinden sonra sarayı arındırma töreni yaparken, Herakles çıldırır. Ona, on iki görevi veren kral Eurytheus'u öldürmeden cenaze ateşini söndürmek istemediğini söyler ve sanrılarla Eurytheus'un sarayına gittiğini zanneder. Sonra da babası Amphitryon'u, Eurytheus'un babası, oğullarını ise Eurytheus'un oğulları zanneder. Böylece karısını ve çocuklarını katleder. Babasını da öldürmek üzereyken, Athena yaşlı adamı kurtarır ve Herakles'i uyutur.
Herakles kendine gelip olan biteni öğrendiğinde kahrolur. Bir kahraman olarak onca şey yapmıştır ama tanrıça Hera onu yine de kahretmiştir.
O esnada, yeraltından kurtardığı Theseus, Lykos'un tahtı gasp ettiğini öğrendiğinden, dostuna yardım etmek için Atina ordusunu toplayarak gelmiştir. Ancak geldiğinde olan biteni öğrenir. Herakles intihar etmek ister. Ama Theseus, intiharın korkaklara özgü olduğu konusunda Herakles'i ikna eder. Herakles, kendi oğullarını öldürdüğü için Thebai'den sürülecektir. Bu yüzden ona Atina'da mal mülk vermeyi teklif eder. Herakles, Theseus'un teklifini kabul eder. Bir dostun ne kadar önemli olduğunu vurgular. Babası Amphitryon'dan çocuklarına cenaze düzenlemesini ister. Böylece Theseus ile birlikte sahneden çıkarlar.
Önemli Olaylar
Thebai şehrini, Kadmos ile Ares'in ejderhasının dişlerinin toprağa gömülmesinden çıkarn insanların kurduğu anlatılır. "Ejderha dişlerinden biten insanların ülkesi" Thebai diye anılır.
Bir zamanlar Thebai'yi Amphion ve Zethus'tan önce Dirke'nin kocası Lykos yönetmektedir. (başka bir Lykos)
Oyunda, Lykos okçu olduğu için Herakles'in cesaretini küçümser. Çünkü okçuluk, o dönemin Atina'sında okçular değerli askerler değildir. Homeros döneminde ise değerlidir.