Hippi yaşam tarzı, modern mutlak-kiliyetçiliğin temellerini atan bir karşı kültür oluşumdur. Dünyanın, üzerindeki tüm bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu kabul eden apolitik bir görüştür. Kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm yetkilileri reddeden, komün hayatını savunan özgürlükçü bir harekettir. 1960'lı yıllarda dönemin komünist ve faşist yapılanmalarına karşı çıkan, özgürlüğün bireyin kendi içinde olduğunu savunan ancak uygulamaları ile anarşist düşünce tarzından ayrılan, düşünce biçiminin gerçek yaşama dönüştüğü bir yaşam tarzıdır.
Etimoloji
“Çiçek Çocuklar” olarak anılan hippiler 1960'larda görülmeye başlasa da hippi kelimesini ilk olarak San Fransiscolu bir gazeteci olan Michael Fallon tarafından kullanılmıştır.Yayınladığı yazının genelinde beatniklerin yeni nesli olarak nitelendirilen hippilerin arayışı aşk, sevgi, barış ve özgürlük üzerineydi.[1] Hippi sözcüğü ABD'de altmışlı yılların ortaları ve sonu arasında yer alan genç bir erkeği ya da kadını yetişkin yaşın ortalarından otuzlu yaşlara kadar belirtir. Hippiler daha çok "freaks" diye adlandırılır; yani "uyuşturucu müptelaları". Sözcük, büyük bir olasılıkla hipster'in kısaltılması olan, siyahi gettolarında yaşayan "hip" ten gelmiştir.
Kökenler ve tarihçe
1965' te "hippi" sözcüğünün ortaya çıktığı ve bu olgunun geliştiği yıl ABD Vietnam'a asker gönderir ve buna birçok başkaldırı ortaya çıkar. Dünyaca ünlü boks şampiyonu Muhammed Ali Clay, bu dönemde basın açıklaması yaparak Vietnam Savaşı'nı kınadığını ve askere gitmeyeceğini söyler. Bundan dolayı unvanı alınır ve 3 yıl süreyle ringlerden uzaklaştırılır. Siyahi devrimci lider Malcolm X öldürülür ve siyahi birliğinin başına Martin Luther King gelerek ünlü söylevi "Bir Hayalim Var"ı bu dönemde verir. Hippiler 1964'te "i want to hold your hand" diye mırıldanmışsa da, 1967'de "why dont we do it in the road" adlı şarkıyı söylemişlerdir.
ABD'de sisteme aykırı hareketleriyle ön plana çıkan hippilerde özgürlükçü ve antimilitarist akımlar oluşmuştu. ABD'deki 60 kuşağının en önemli hareketi o zaman ABD'nin yürüttüğü Vietnam Savaşı'na karşı hippilerin muhalefetiydi. Bu dönemde ABD'deki gençler orduya girmeye zorlanıyordu.
Kültür
Hippilerin herhangi bir siyasal parti veya da hareketle ilişkileri yoktur. Uyuşturucular, müzik ve cinsellik hippi kültürünün önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Hippilikte vejetaryen beslenme tercih edilmiştir. Kültürlerinin büyük bir ksımını ise toplanma ve festivaller oluşturur. Bunlar arasında sayabileceklermiz Woodstcok Festivali ve Aşk Yazı (Summer Of Love) olarak bilinen 1967 yılının yaz aylarında gerçekleşen etkinlik ve festivallerdir. Aşk Yazı Amerikan tarihinin en önemli yaygın sosyal ve politik toplantılarından biri olarak anılır.[2] Ünlü yaz boyunca, 100.000'den fazla insan toplandı ve San Francisco'nun Haight-Ashbury Bölgesinde bulunan komünlere taşındı.
Bir akım olarak incelendiğindeyse hippilik özellikle psikanalist Erich Fromm tarafından gelmiş geçmiş en tutarlı hareket olarak kabul görmektedir. Çünkü "çiçek çocuklar" özgür aşk savunuculuğunun, barış yanlılığının tüm gereklerini yerine getirerek, inandıklarını yaşamaktan hiçbir zaman çekinmemiş ve genelgeçer ahlakın bütün karşıtlığına birliktelikleriyle karşı koyarak alternatif bir hayatı sürdürmeyi başarmışlardır. Bu yaşam tarzının en şaşırtıcı yanlarından birisi olarak da, komün yaşayan hippi gruplarının üyelerine tek tek bakıldığında hiçbirinin cebinde metelik olmamasına karşın rahatlıkla hayatlarını sürdürebiliyor oluşları gösterilir. Tarım yerine toplayıcılık ve bahçecilik yaparak, genellikle vegan-vejetaryen beslenerek hayatlarının devamlılığını sağlamaktadırlar.
Türkiye'de hippiler
1970'lı yıllardaTürkiye hippiler için çok önemli yerlerden biri olmuştur. Birçok hippi Katmandu, Tibet gibi yerlere giderken Türkiye'de özellikle de İstanbul Sirkeci'deki tek yıldızlı otellerde ve pansiyonlarda konaklamışlardır. O dönemde Türkiye'deki hippi hareketinin de temelleri atılmıştır. Birçok sol görüşlü insan bu kişilerle tanıştıktan sonra politikadan uzaklaşarak onlarla dünya turlarına çıkmıştır. Bugün Türkiye hippiler için önemli noktalardan biri olma özelliğini korumaktadır. Rainbow Festivali öncesinde dünyanın birçok yerinden hippiler Olimpos, Kelebekler Vadisi gibi yerlerde toplanarak festivale gitmektedirler. Türkiye'de hippi hareket de altın yıllarını yaşamaktadır.
Türkiye'de de bu akıma gönül veren bireyler oldu elbette. Gazeteler o dönemlerde hippilerin başına gelen tuhaf olayları yazdı, bu durum da 12 Mart 1971 darbesine dek devam etti. Hippiler Kraliçesi olarak adlandırılan Perihan Yüce önemli Türk Hippilerin başında gelmektedir. Perihan Yüce 70'li yıllarda henüz 16 yaşındayken İzmir'den İstanbul'a kaçtı ve ülke gündemine yerleşti. Hippilerin durağı Sultanahmet'te yaşıyordu. Giyimi, yaşam tarzı ve ruh haliyle hippilerin çiçek kızıydı.[3]