Share to: share facebook share twitter share wa share telegram print page

Karaağaçlar Altında (film)

Karaağaçlar Altında
Desire Under the Elms
"Karaağaçlar Altında" (Desire Under the Elms) filminin özgün sinema afişi
YönetmenDelbert Mann
YapımcıDon Hartman
SenaristIrwin Shaw
Eugene O'Neill (oyun)
OyuncularSophia Loren
Anthony Perkins
Burl Ives
MüzikElmer Bernstein
Görüntü yönetmeniDaniel L. Fapp
KurguGeorge Boemler
StüdyoDon Hartman Productions
DağıtıcıParamount Pictures
CinsiSinema filmi
TürüDram, aşk.
RenkSiyah-beyaz
Yapım yılı1958
Çıkış tarih(ler)i12 Mart 1958, New York
Süre111 dakika
ÜlkeAmerika Birleşik Devletleri ABD
Dilİngilizce
Diğer adlarıKaraağaçlar Altında (Türkiye)
Kara Ağaçlar Altında Arzu (Türkiye, TRT TV)
Désir sous les ormes (Fransa)
Desiderio sotto gli olmi (İtalya)
Deseo bajo los olmos (İspanya)
Begierde unter Ulmen (Almanya)

Karaağaçlar Altında, 1958 ABD yapımı dramatik bir filmdir. Özgün adı Desire Under the Elms dir. 1970'li yıllarda film TRT Televizyonu'nda Kara Ağaçlar Altında Arzu adıyla gösterilmişti.(Tanıtım bülteninde ve gazetelerde Kara ve Ağaç ayrı yazılmıştır). Filmin Türkiye'de Korkunç Arzu adıyla gösterildiğine dair de kayıtlar vardır.[1]

Artık bir Amerikan klasiği olarak kabul edilen Eugene O'Neill'in 1924 tarihli aynı adlı tiyatro oyunundan senaryosunu Irwin Shaw'un uyarlayıp yazdığı filmi Delbert Mann yönetmiştir. Filmin özgün müziği Elmer Bernstein'a aittir.

O'Neill bu eserinde klasik bir Yunan Trajedyası olan Oedipus'u 19. yüzyıl New England kırsalına taşımıştı. 1840 yılında New England'da tırnaklarıyla kazarak elde ettiği çiftliğine büyük bir tutkuyla bağlı 74 yaşında ama dinç bir çiftçi olan Ephriam Cabot (Burl Ives) genç yaşta bir kadın olan Anna ile (Sophia Loren) evlenir. Daha önceki iki evliliğinden üç yetişkin erkek çocuğu daha vardır. Trajedi kaçınılmaz olacaktır.

Film Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'ye, siyah beyaz görüntü yönetimi dalında da Oscar'a ve Altın Defne (Laurel Awards) ödülüne aday gösterilmişti.

O'Neill'ın oyunu daha ABD'de sinemaya uyarlanmadan önce, 1957 yılında Türkiye'de Dormen Tiyatrosu'nda sahneye konmuştu. Yılmaz Gruda'nın babayı, Erol Keskin'in Eben'i, Yıldız Alpar'ın Abbie'yi (Filmde Anna) oynadığı oyunda Fikret Hakan ve Necdet Ayberk üvey kardeşleri canlandırıyordu. Tiyatroya henüz başlamış olan İzzet Günay ise Şerif rolünü üstlenmişti. Bu oyun Haldun Dormen'in Cep Tiyatrosu'ndan sonra kurduğu Dormen Tiyatrosu'nda sahnelenen ilk oyundu. Haldun Dormen'e göre "Tam anlamıyla bir fiyasko" olmuştu ve birkaç defa sahnelendikten sonra kaldırılmıştı.[2]

Konusu

Olaylar 1840 yılında ABD'nin New England kırsalında geçer. Ephraim Cabot 74 yaşında ama çok dinç ve yaşama dört elle sarılmış bir çiftçidir. 50 yıl kadar önce yerleştiği bu toprakları dişiyle tırnağıyla işlemiş ve çoklarının gıpta ettiği geniş toprakları olan büyük bir çiftliğin sahibi olmuştur. Bu çiftliğe alışılmışın dışında bir hırs ve açgözlülükle bağlıdır. Daha önceki iki evliliğinden olan üç oğlu da kendisinden nefret ederler, ama açgözlülük ve hırs söz konusu olduğunda ondan aşağı kalmazlar. Karılarını genç yaşta toprağa vermiş olan Ephraim Cabot üç oğlunu da karın tokluğuna ağır işlerde çalıştırmaktadır. İkinci karısından olan oğlu Eben bir bakıma ona çok benzemektedir, o da toprağa bağlanmak ister üstelik annesi ölmeden önce ona çiftliğin asıl sahibinin kendisi olduğunu ve öldükten sonra hakkını almasını tembih etmiştir.

Eben çiftliğin ağır işlerinden bıkmış olan iki üvey kardeşine para vererek çiftlikteki haklarından vazgeçtiklerine dair bir senet imzalatır. Kardeşler tam evi terkededip Kaliforniya'ya altın aramak üzere yola çıkarlarken, baba Cabot birkaç haftadır uğramadığı eve yeni evlenmiş olduğu Anna adında genç bir kadınla döner. Onun da amacının yakın zamanda öleceğini umduğu kocasından sonra çiftliğe sahip olmak olduğu anlaşılır. Bu nedenle başlarda Eben'le aralarında başlayan sürtüşme kısa süre sonra bir aşka dönüşür ve aralarında başlayan bu yasak ilişki gizliden gizliye sürerken Abbie gebe kalır. Çocuğun kendisinden olduğunu sanan Ephraim Cabot artık çiftliği devredebileceği daha güvenilir bir erkek çocuk sahibi olmanın verdiği rahatlıkla komşularına bir davet verir, ancak onlar durumun farkındadırlar ve arkasından kıs kıs gülerler. Eben'e delicesine aşık olan Abbie bebeğin aralarında bir engel olarak kalacağını düşünerek bebeği öldürür. Bu arada Ephraim de çocuğun kendinden olmadığını artık öğrenmiştir. Eben önce Abbie'yi kanuna teslim eder, sonra bu cinayetten kendinin de sorumlulu olduğunu görerek kendisi de teslim olur.

Filmin uyarlandığı Eugene O'Neill'ın eseri 1945 tarihinde Maarif Bakanlığı Devlet Konservatuvarı Yayımlarından çıkmıştı.

Oyuncu kadrosu

  • Sophia Loren ... Anna Cabot (Abbie)
  • Anthony Perkins ... Eben Cabot
  • Burl Ives ... Ephraim Cabot (Baba)
  • Frank Overton ... Simeon Cabot
  • Pernell Roberts ... Peter Cabot
  • Rebecca Welles ... Lucinda Cabot
  • Jean Willes ... Florence Cabot
  • Anne Seymour ... Eben'in Annesi
  • Roy Fant ... Kemancı
  • Robert Williams ... Şerif Jim

Film hakkında notlar

  • "Karaağaçlar Altında", Anthony Perkins'in iki üvey kardeşinden biri olan Peter'ı canlandıran Pernell Roberts'ın sinemadaki ilk filmidir. Roberts Türkiye'de de çok popüler olmuş televizyon dizisi Bonanza'da 1959-1965 yılları arasında tam 184 bölüm boyunca Adam Cartwright'ı oynamış, birkaç bölümün de şarkılarını seslendirmişti.
  • Tiyatro eserinin yapı olarak sinemaya fazlaca uygun olmaması, hem özgün trajedinin hem de O'Neill'ın eserindeki derinliğin senaryo ve reji aşamasında yüzeyselleştirilmesi, karmaşık olması gereken karakter yapılarının basite indirgenmiş olması, özellikle Sophia Loren'in oyununun canlandırdığı karaktere pek uymaması filmin tiyatro eserinin başarısına erişememesi sonucunu doğurmuştur. Ortaya fazlaca teatral, ağır tempolu, aksayan ve yüzeysel bir Oedipus uyarlaması çıkmıştı.[3]

Çekim tekniği

"Karaağaçlar Altında" geniş ekran sinema tekniğinin bir türü olan VistaVision tekniği ile çekilmişti. Bu sistem Paramount Pictures stüdyolarının patentli bir buluşuydu ve 35mm film şeridi merceklerin önünden dikey olarak değil de yatay olarak geçiyordu. Sinemaskop tekniğinin aksine bunda anamorfik mercek kullanılmıyor, yani görüntü sıkıştırılmıyordu ve mümkün olan en fazla film yüzeyi kullanılabildiği için de görüntüler son derece net ve grensiz oluyordu. Çerçeve oranı 1.85 : 1 'dir.[4] O dönem için üstün sayılabilecek bu tekniğe rağmen film siyah beyaz çekilmişti.

Kaynakça

  1. ^ "Milliyet Gazete Arşivi". Gazetearsivi.milliyet.com.tr. 12 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2010. 
  2. ^ Sürç-ü Lisan Ettikse. Haldun Dormen. 2003, Epsilon Yayınları.s.229-233
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2008. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Ocak 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2009. 

Dış bağlantılar

Kembali kehalaman sebelumnya