Kurt (Canis lupus[a]) veya bozkurt, Avrasya ve Kuzey Amerika'ya özgü ve Caniscinsinden iri bir memelidir. Otuzdan fazla Canis lupus alt türü tanınmakta ve bozkurt denildiğinde günlük konuşma dilinde evcilleştirilmemiş ve yabani alt türler anlaşılmaktadır. Ortalama ağırlığı erkeklerde 40 kg, dişilerde de 37 kg olan kurtlar, köpekgiller (Canidae) familyasının yaşayan en iri üyeleridir. Boyları 105 ila 160 cm arasında değişirken omuz yükseklikleri de 80 ila 85 cm arasındadır. Kurtlar diğer Canis türlerinden daha az sivri kulakları ve ağız ile burunlarıyla olduğu kadar daha uzun kuyrukları ve daha kısa gövdeleri ile de ayırt edilir. Yine de kır kurdu ile altın çakal gibi daha küçük Canis türleri ile yakın akraba oldukları için birlikte üreyerek doğurgan melezler ortaya çıkarabilir. Kurdun çizgili kürkleri genellikle beyaz, kahverengi, gri ve siyah alacalıdır ancak Arktik bölgelerde yaşayan alt türleri hemen hemen tamamen beyaz kürklü olabilmektedir.
Canis türleri arasında kurtlar, büyük avlarla başa çıkabilmek için gösterdikleri fiziksel uyarlanmalar, daha sosyal doğası ve oldukça gelişmiş kendilerini ifade etme davranışlarıylasürü ile avlanma için en çok özelleşmiş türdür. Yanlarında yavruları ile birlikte bir çift erkek ve dişi kurttan oluşan çekirdek aile olarak dolaşırlar. Yavrular cinsel olgunluğa eriştiklerinde ve sürü içinde besin için olan rekabete karşılık olarak ayrılıp kendi sürülerini oluşturabilirler. Aynı zamanda bölgeci olan kurtlar arasında ölümlerin en önemli nedenleri arasında bölgelerini korumak için yapılan dövüşler bulunur. Esasen etobur olan kurt doğal ortamında yaşayan iri toynaklıların yanı sıra daha küçük hayvanlar, çiftlik hayvanları, leş ve çöple de beslenir. Yalnız ya da çift olarak avlanan kurtların başarı oranı büyük sürüler hâlinde avlanan kurtlardan genel olarak daha yüksektir. Patojenler, parazitler, özellikle de kuduz; kurtları hasta edebilir.
Küresel kurt popülasyonunun 2018 yılında 200.000 ila 250.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir ve Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından asgari endişe altındaki türler arasında kabul edilmektedir. Çiftlik hayvanlarına saldırmaları nedeniyle hayvancılıkla uğraşan çoğu topluluk tarafından nefret edilen ve avlanan ama bazı tarımla geçinen ya da avcı-toplayıcı topluluklar tarafından da aksine saygı duyulan kurtların insanlarla olan etkileşimleri oldukça eskiye dayanır. İnsan topluluklarında kurtlardan korkma yaygın olsa da, kaydedilmiş olan, kurtların insanlara saldırdığı olayların çoğu kuduza yakalanmış kurtlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Görece sayılarının azalmış olması, insanlardan uzakta yaşaması ve avcılar ve çobanlar ile yaşadıkları deneyimler sonucunda insandan korkma duyusu geliştirmiş olmaları nedeniyle kurtların insanlara saldırmasına oldukça ender rastlanır.
Taksonomi
İsveçli botanist ve zoolog Carl Linnaeus 1758 yılında Systema Naturae adlı eserinde taksonomik ikili adlandırmayı yayımladı.[2]CanisLatince "köpek" demektir[3] ve Linnaeus bu cins altında aralarında evcil köpekler, kurtlar ve çakallar da bulunan köpeğe benzeyen etçilleri listelemiştir. Evcil köpeği Canis familiaris, kurdu da Canis lupus olarak adlandırarak sınıflandıran[4] Linnaeus, evcil köpeklerin yukarı doğru kıvrılabilen kuyrukları[b] olduğunu ve bunnun evcil köpekler dışındaki diğer köpek benzeri türlerde görülmediği için kurttan ayrı bir tür olduğunu düşünerek bu sınıflandırmayı yapmıştır.[5]
Alt türler
Kurtların alt türleri hakkında farklı görüşler vardır. Son yıllarda bilim insanları arasında, 13 yaşayan, 2 de soyu tükenmiş alt türü olduğu kabul edilen aşağıdaki sınıflandırma yayılmaya başlamıştır.
Küçük bir alt tür. Çoğu sarımsı, kahverengi ya da kızıl. Serbest yaşayanların sayısı 35-50, hayvanat bahçelerinde yaklaşık 300 kadarı var. Koruma altında.
Orta büyüklükte. Gri kahverengi tüylü. Avrasya'nın en yaygın alt türü. Tahmin edilen sayıları: 100.000. Bazı ülkelerde avlanması serbest, diğerlerinde koruma altındadır.
Çok küçük bir alt tür. Sarımsı kahverengi, kum rengi ya da kızıl renk. Tüyleri çok kısa ve sık. Zararlı hayvan olarak görüldüğünden hâlâ avlanmaktadır.
Küçük bir alt tür. Çoğunlukla gümüşümsü bir gri ya da kahverengi tüylüdür. Çok nadir rastlanır.
Bunların dışında, "Kurt" adını taşıyan başka türler de vardır. Örneğin yeleli kurt, köpekgiller familyasına aittir ama gerçek "Canis lupus" türüyle ilişkisi yoktur.
Özellikleri
Daha yakından incelendiğinde kurdun vücudunun köpeğinkinden daha uzun, göğsünün de daha yüksek ve daha ince olduğu görülür. Kurtların kafası büyük, kulakları kısa, püsküllü kuyrukları vücutlarının üçte biri uzunluğundadır. Renkleri alt türlerine göre yöresel olarak değişir, beyaz, krem rengi, sarımsı, kızıl, gri ve siyah olabilir.
Avrupa'nın ve Asya'nın fazla sıcak olmayan bölgelerinde boz kurtlar çoğunluktadır. Daha kuzeye gidildiğinde siyah ve beyaz renkli kurtlara rastlanır.
Kurtların boyutları da yöresel olarak değişir:
En büyük kurtlar Doğu Avrupa, Alaska, Orta Rusya, İskandinavya ve KuzeybatıKanada'da görülür, 160 cm vücut uzunluğuna (+ 52 cm kuyruk) ve ayakta dururken 80 cm boya erişirler. Bu kurtlar 65–85 kg ağırlığa kadar ulaşabilir.
En küçük kurtlar Orta Doğu, Akdeniz çevresi, Meksika ve Arap Yarımadası'nda bulunur ve bunları ancak 80 cm vücut uzunluğuna (+ 29 cm kuyruk) ve 20–30 kg ağırlığa ulaşırlar.
Köpek ile kurt arasındaki farklar
Genelde kurtları köpeklerden ayırt etmek mümkündür, ama bazen bir türün kurt olduğunu tespit etmek çok zor olabilir.
Kurtlar kuyruklarını çoğu zaman yatay ya da hafif dik tutarlar ama köpeklerin kuyrukları çoğu zaman dik ya da kıvrık durur.
Kurtlar senede bir kez yavrularlar, köpekler ise çoğunlukla iki kez yavrular.
Bir ayak izinin kurda mı yoksa köpeğe mi ait olduğu, izlerin sayısı ile tespit edilebilir. Kurtlar arka ayakları ile ön ayaklarının bastığı noktaya basarlar.[kaynak belirtilmeli]
Dağılımı
İnsanlartarım ve sürü hayvancılığını geliştirmeden evvel, kurt, dünyanın en yaygın yırtıcı hayvanıydı. Tüm Avrasya'da, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika'da yaygındı. Ancak özellikle Batı Avrupa gibi yoğun yerleşim olan gelişmiş ülkelerde insanlarca soyu tüketildi. Günümüzde Doğu Avrupa, Balkan yarımadası, Kanada, Sibirya, Moğolistan ve İran'da kurtların bulunduğu büyük bölgelere rastlanır. Bunların dışında sadece, yalıtılmış (bazen 100'den az hayvan bulunan) ufak bölgeler bulunur.
Çok iyi uyum sağlayabilen bir hayvan olan kurt, Kuzey Kutbu'nun buz çöllerinden, Orta Asya'nın ve Kuzey Amerika'nın kum çöllerine kadar farklı habitatlarda yaşayabilir. Çoğu kurt, bozkırlarda ve ormanlarda yaşar. Erken çağlardan beri insanların sahip çıktığı açık alanlardan ormanlara kaçması yüzünden bir orman hayvanı olarak tanınmıştır.
Davranışlar, sosyal yaşam
Ara sıra yalnız gezen kurtlara rastlanırsa da, genellikle bir sürüye bağlı olarak yaşarlar. Bir kurt sürüsü, anne, baba ve yavrularından oluşan bir ailedir. Kurtlar, ev köpeklerinden daha geç, ancak iki yaşında üreyebilir, bu nedenle iki yaşını dolduruncaya kadar ailelerinin yanında kalırlar. Bir önceki senenin yavruları kendilerinden küçük kardeşlerine bakarak ebeveynlere yardımcı olur. Anne ve baba, çocuklarına karşı daima serttir, bu yüzden sürünün içindeki hiyerarşi bellidir ve kimse otoriteyi sarsmaya cesaret etmez. Akraba olan iki kurdun çiftleşmesi (ensest) hiç görülmemiştir. Kurtlar çiftleşmek için yabancı bir kurt bulamazlarsa ömür boyu çiftleşmezler. (Neredeyse) hiç görülmese de, köpekler ve kurtlar hala günümüze kadar aralarında çiftleşebilir ve yine yavrulayabilen (kısır olmayan) yavrular dünyaya getirebilirler.
Bazı eski kitaplarda bir kurt sürüsünün yapısı şöyle tarif edilir:
".. Sürünün başı alfa çiftidir ve onların dışında hiçbir üye çiftleşip yavru yapamaz. Sürünün içinde her üyenin farklı statüsü vardır. Sürünün içinde en son sırada, herkesin sataştığı bir "Kara koyun" vardır. Ara sıra kurtlardan birisi alfa üyelerine baş kaldırır ve kendi statüsünü yükseltmek için onunla dövüşür."[kaynak belirtilmeli]
Akraba olmayan kurtların bilimsel araştırmalar için bir araya kapatılarak izlenmesi sonucu ortaya konulan bu bilgiler doğadaki gerçekleri yansıtmaz. Bu şekilde bir araya getirilen yabancı kurtlar neredeyse her gün dövüşür.
Kurtlarda gebelik yaklaşık 60 gün sürer. Genellikle 3 ila 6 (en az 1, en fazla 14) yavru doğururlar.
Kurtlar kargalarla sıkı dost olabilirler. Kargalar kurt sürüleriyle birlikte yaşamayı sever, kurt yavruları da kargalarla oyun oynayabilir. Boz ayı gibi iri bir düşman göründüğünde, kargalar kurtları uyarırlar, kurtlar da ganimetlerini kargalarla paylaşabilirler.[6]
Beslenme
Kurtlar en çok otobur memeliler ile beslenir, ama daha iyi bir şey bulamayınca kemirgenler ve kuşlar gibi küçük hayvanları da avlarlar. Gıdanın kıt olduğu zamanlarda leş bile yiyebilirler. Diğer bazı yırtıcı etoburlar gibi vitamin ihtiyaçlarını sadece otobur hayvanların mide içeriği ile gidermezler, kendileri de ara sıra böğürtlen ve diğer yabani meyveleri yerler. Ayrıca yavru kurtlar böcek de yer.
İnsanlar ve kurtlar
Evcilleştirilmesi
Belgeler, 14.000 yıl önce, kurtların insan çöplerini yiyerek onlara yaklaşması ve insanların kurtların yeteneğinden yararlanma isteği ile ilk köpeklerin evrildiğini gösterir. Ama günümüzdeki moleküler genetik araştırmaların sonucunda evcil köpeklerinin çok daha erken, 100.000 yıl önce kurtlardan ayrıldığı belirlenmiştir. Neredeyse hiç görülmese de köpekler ve kurtlar şimdi bile aralarında çiftleşebilir ve yavrulayabilen yavrular dünyaya getirebilirler.
Mitoloji
Kurt, dünyanın çeşitli kültürlerinde farklı şekilde mitolojiye yansımış, bazen hayranlık duyulmuş, bazen de tehlike olarak görülüp nefret edilmiş bir türdür. Avrupa kültürlerindeki masallarda ve efsanelerde çoğunlukla tehlikeli ve nefret edilen bir kötülük sembolü olarak geçer. Bu kötü yansımanın bazı örnekleri, İskandinav mitolojisindeki dev kurt Fenrisulfr ile Skoll ve Hati karakterleri ve kurtadam efsanesidir. Orta Çağ Almanyası'ndan kalan Kırmızı Başlıklı Kız masalı ve bazı diğer masallarda da kötülüğün sembolü bir kurttur. Öte yandan, antik Roma kültüründe kurt, Roma şehrinin kurucuları Romulus ve Remus'u emziren kutsal bir yaratıktır.[7]
Orta ve Kuzey Asya kültürlerinde ve bu kültürlerle eski bir bağı olan Kuzey Amerika yerli kültürlerinde kurt daima hayranlık duyulan ve kutsal sayılan bir hayvan olarak karşımıza çıkar. Türklerde, Kuzey Amerika'nın Erokez, Aleut ve Tlingit halklarında kutsal ata ve halkın totemi olarak görülür. Alaska'da yaşayan Aleut halkı, atalarının ruhlarının kurtların içinde yaşadığına inanır ve her sene göç eden bufalo sürüleri geldiğinde vahşi kurt sürüleri ile yan yana koşarak onlarla birlikte bufalo avlarlar.
Türk mitolojisinde kurt
Bu kurt kültürünün Türklerdeki en eski kanıtları, Türklerin ataları olarak görülen Hun halkında (MÖ 1700 - MS 300) ve bunlardan sonra gelen Türk halklarında, kültürlerinin önemli bir unsuru olarak görülür. Türkler, Tengri tarafından gönderilen Asena adında bir dişi kurdun ilk hükümdarlarının annesi olduğuna inanmış ve kurdu kutsal saymışlardır. Kurt resimleri bazı eski Türk bayraklarında yer almış ve Türk ordusunun başında bulunan kimseye "kök börü" (mavi kurt ya da gök kurdu) denilmiştir. Kurdun eski Türk kültüründeki yerini gösteren bir kanıt da, bir çocuğu emziren dişi kurdun, MS 6. yüzyılda kabartma olarak Bugut dikilitaşına kazınmış resmidir. Türklerin en eski düşmanlarından olan Çinlilerde ise kötülüğün, acımasızlığın ve oburluğun sembolüdür. Ayrıca Orhun Yazıtlarında da Türk ordusu kurda benzetilmiştir.
Türklerin eski inançlarında ve söylencelerinde kurtlar kutsal sayılır ve kurtların göğe doğru uluyarak Tengri'ye dua ettiğine inanılırdı.[kaynak belirtilmeli]
Ayrıca günümüz kültüründe de milliyetçi bir kuruluş olan Ülkü Ocakları Eğitim Kültür Vakfı ile Türk Ocakları Derneğinin amblemi kurt şeklindedir. Türk Milliyetçileri arasında bozkurt işareti yaygındır.
^Evcilleştirilmiş köpek (C.l. familiaris) ile dingo (C.l. dingo) filogenetik olarak "kurt" tanımı içinde yer alsalar da günlük konuşma dilinde "kurt" olarak adlandırılmamaktadır, dolayısıyla bu maddenin içeriğinde yer almamaktadırlar.
Linnæus, Carl (1758). "Canis Lupus". Systema naturæ per regna tria naturæ, secundum classes, ordines, genera, species, cum characteribus, differentiis, synonymis, locis. Tomus I (Latince) (10 bas.). Holmiæ (Stockholm): Laurentius Salvius.