Küçük Bahçe

Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. Lütfen güvenilir kaynaklar ekleyerek madde içeriğinin geliştirilmesine yardımcı olun. Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir. Kaynak ara: "Küçük Bahçe" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR (Temmuz 2024) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin)

Küçük Bahçe 1978 yılında Çetin Altan tarafından yazılmış bir romandır.

Romanda bahsedilen asıl kahramanın adı "X" diye geçer. "X", hapishaneden çıktıktan sonra küçük bahçede bir şezlongta oturarak hayal etiği yaşamlara girip çıkan ama gerçekte bunların hiçbirini yaşamayan bir kişidir. Kendini halkın içinde buluveren "X", bir süre sonra bu yaşamdan kurtulup yine şezlongunda oturmaya devam etmektedir. Bazen bir hoca, bazen düşen uçaktaki yolculardan biri, bazen bir cadı, bazen bir burjuva kadının kocası, bazen bir emekçi grubun üyesi, bazen bir holding sahibi ya da bakanlardan birisi olup onlar gibi düşünüp yaşamaya başlar hayal gücüyle. Oysa hayat devam etmektedir. "X"'in en büyük üzüntüsü devam eden hayatta kendisinin yapayalnız olması ve kendisini bu hayata ait olarak görmemesidir. Kendini bir boşluğa ışınlanmış olarak görmektedir. Buna sebep olan şey de; insanların onun toplumla olan ilişkisini kesmeye çalışması ve onu bu yaşamdan bezdirip, tüm yaşam kapılarının kapanmasını ve intihar etmesini istemeleridir. "X" in bu hayallerinin arasına bazen başka yaşamlar girmektedir. Roman adını, "X" baş kahramanın küçük bir bahçede şezlongta oturmasından alır.

• Pembe: İdris'e kaçıp onun kötü oyunlarına alet olmuş biri, cahil insanları temsil eden kişi konumundadır.
• Müjgan: Nejat'tan ayrılmış olup, zengin kişilerle metres hayatı yaşayan, gizli ilişkiler peşinde olan kişileri temsil eder konumundadır.
• Aysu: Erduoğmuş'u sevdiği halde ayrılmaları gerekmiştir. Yabancı uyruklu bir adamla evlenmiştir. Emekçi kesimin insanını temsil eder.
• Erdoğmuş: Burjuvazi kesimi temsil eder.

Geleneksel roman tekniğinden çok farklıdır. Çetin Altan'da çok kısa bir zaman diliminden yola çıkarak bir romana dönüştürme cesareti görülür. Romanda bu yönüyle belli bir zaman ve mekân yoktur. Neredeyse bir gün ile sınırlandırılmış gibidir. Toplumdaki farklı kesimlerdeki insanların yaşamları gözler önüne serilmektedir. Her insanın yaşamı üzerinden ilerleyen bir zaman ve mekân tekniği söz konusudur.