Lamine ahşap, değişik ölçülerdeki bağımsız ahşap tabakaların, kontrollü endüstri koşullarında ve özel bağlayıcılarla tutkallanıp birleştirilmesinden oluşur. Lamine ahşap ile kolon, kiriş, kemer, makas ve bunun gibi birçok değişik formlarda eleman üretilebilir.
Avrupa Birliği Komisyonu, küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine karşı önemli çözümlerden biri olarak[1] sloganı ile ahşap kullanımını teşvik etmektedir.
Tarihçe
Lamine ahşap teknolojisi, Otto Hetzer ile dünyada tanınmış, 1901 ila 1906 arasında İsviçre ve Almanya'da; 1907 ila 1930 arasında ise tüm Avrupa'ya yayılmıştır. 1914 yılında Danimarka'da Hetzer lisansı ile, 1918'de Norveç'de, 1919'da İsviçre'de Brekke lisansı ile lamine kiriş üretimine başlanmıştır.
Kısa zamanda sivil yapılarda, kilise inşaatlarında, köprülerde kendini gösteren teknoloji, II. Dünya savaşıyla birlikte askeri yapılarda da yaygın olarak kullanılmaya başlandı. North Dakota Uçak hangarı yapısı, 1947 yılında, 46,8 m açıklık geçen kemer kirişlerle inşa edildi.
942'de Minnesota'da 52,7 m açıklıklı kirişlerle bir dizi uçak hangarı inşa edildi.
1980'li ve 1990'lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde köprü yapımı çok yaygınlaştı. Birçok tali yol köprüsü, tutkallı ahşap olarak yenilendi. Avrupa'nın hemen tüm ülkelerinde geliştirilerek uygulanmaktadır.
Standartlar
Avrupa'da DIN 1052 genel şartnamesine göre üretilen lamine ahşap elemanlar için, metal bağlayıcılara ait özel şartname DIN 68141, deprem, statik ve dinamik mukavemet hesapları için DIN 1052 referans alınır.
Özellikleri
Çok çeşitli boy ve kesitte üretmek mümkündür. Lamine kirişler, beton, çelik ve diğer kâgir yapı elemanlarıyla kolayca birleşir. Özgün mekan tasarımına imkân tanır. Auditoryum, tiyatro, konser salonları, eğitim yapıları ve ürün teşhir/satış yapıları gibi geniş ve tek açıklıklı yapılarda geodezik kubbe, normal kubbe, piramit, tonoz, vb tüm geometrik strüktürler inşa edilebilir.
Bizatihi kendisi dekoratif bir elemandır. Kaplama ihtiyacı göstermez. Endüstriyel ve homojen bir malzeme olması, mukavemet değerlerinin bilinmesi ile kolayca hesapları yapılabilir. Hafiftir. Depreme karşı çok başarılı bir yapı malzemesidir. Yangına direnci yüksektir. Taşıma özelliğini uzun süre kaybetmez. (Çelik, yangın sürecinde 15 dakikada doğal şeklini ve taşıma yeteneğini kaybeder. Aynı zamanda çok iyi bir iletici olduğu için ısının yayılmasını da hızlandırır. Beton, çelikten iyi olmasına karşın, demir donatının beton içindeki pas payı ortadan kalktığında, inşaat demiri çelik yapıdaki gibi iletken olmakta ve yaklaşık 30 dakika sonra taşıma özellikleri ortadan kalkmakta ve bir daha kullanılamamaktadır. Ancak, ahşabın statik hesaba göre aldığı minumum kesit yangın anında minumum 30 dakika (R30) yangın direnci sağlamaktadır. 30 dakikadan sonra 0.7mm/1 dakika kesit azalması olmaktadır. Yani, ilk mimari/statik planlamada yapı elemanının kesitini baştan artırıp R30 veya R90 dirençlerine ulaşmak mümkündür.)
Paslanmaz, nefes alır. Bu yüzden, özellikle su buharı veya kimyasal gazların yer aldığı ortamlar için idealdir. Mükemmel bir ısı yalıtım değerine sahiptir. Bakım maliyeti çok azdır. Uygun ve periyodik bir şekilde bakılması onu ölümsüz bir yapı elemanı yapmaktadır. Akustik özelliği yüksek bir malzemedir.