Leyla Zana 3 Mayıs 1961 tarihinde Fahrettin-Hediye Dağlı çiftinin kızı olarak Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde doğdu.[1] Zana ilkokulun birinci sınıfını tamamlayamadan okuldan ayrılmak zorunda kaldı. 1975 yılında 14 yaşındayken, kendisinden 21 yaş büyük kuzeni Mehdi Zana ile evlendi.[2]12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde, o dönem Diyarbakır Belediye Başkanı olan Mehdi Zana gözaltına alınıp tutuklandı ve 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.[2] Leyla Zana eşi hapiste iken ilk olarak okuma-yazma öğrendi. Daha sonra ilkokulu, ortaokulu ve liseyi dışarıdan bitirdi. Eğitime ayırdığı zamanın yanında siyasi faaliyetlere de katıldı.[2]
Kariyeri
1987'de İnsan Hakları Derneği Diyarbakır şubesinin kurucuları arasında yer aldı. 1988 yılında Yeniülke gazetesinde gazeteci olarak çalışmaya başladı.
Siyasi kariyeri
1991 Türkiye genel seçimleri'nde, bölge kadınlarının büyük desteğini aldığı bir seçim çalışması sonrasında zamanın Sosyaldemokrat Halkçı Parti listesinden Diyarbakırmilletvekili olarak TBMM'ye girdi. 6 Kasım 1991'de, TBMM 19. Yasama Dönemi için yapılan yemin töreninde, başında Kürt ulusal renkleri olan bir bantla, Türkçe başladığı yemini Kürtçe"Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına ediyorum" cümlesiyle tamamlaması nedeniyle meclis salonunda tepkiyle karşılaştı. 2 Mart 1994'te, ABD'de yaptığı bir konuşma yüzünden, TBMM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak'la beraber milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırıldı.[3] Ertesi gün dokunulmazlıkları kaldırılmış olan diğer 5 milletvekiliyle birlikte gözaltına alındı.
17 Mart 1994'te, grup arkadaşları Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan ile birlikte tutuklanarak cezaevine gönderildi. 8 Aralık 1994'te yasadışı örgüt üyeliği suçundan mahkûm olarak 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hapishaneden yazdığı mektuplar önce bir gazetede yayımlandı, daha sonra kitap haline getirildi.
1995 yılında Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü verildi.[4] Hapishane yılları boyunca uluslararası barış kuruluşlarının ve insan hakları derneklerinin desteği ve Avrupa Birliği süreciyle birlikte yoğunlaşan çabaları sonucunda ve AİHM kararı doğrultusunda yeniden yargılanan Zana ve arkadaşları, on beşer yıllık hapis cezaları olduğu gibi onaylanarak cezaevinde kaldılar. Zana, 8 Haziran 2004'te Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nden serbest bırakıldı.
TBMM 24. Dönem Diyarbakır, 25. ve 26. Dönem Ağrı milletvekilidir.[5]
Davaları
21 Mart 2007 tarihinde Diyarbakır'daki etkinliklerde sarf ettiği, "Kürtlerin 3 lideri var. Bu üç lidere minnet borçluyuz" sözleri nedeniyle Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Zana'yı Terörle Mücadele Kanunu'nun "Terör örgütünün propagandasını yapmak" suçunu kapsayan 7. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.[6]
Çeşitli tarihlerde yaptığı 9 ayrı konuşma nedeniyle Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Terör örgütünün propagandasını yapmak" ve "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından yargılanan Leyla Zana'ya mahkeme 10 yıl hapis cezası ve seçme-seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi "sanığın eksik savunma" yapması sebebiyle kararı bozdu. Yeniden görülen davada "sanığın terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığı" gerekçesiyle aynı ceza verildi. Tekrar temyize gönderilen dosya yine bozularak yerel mahkemeye gönderildi. İlgili Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın kararına uydu. Mahkeme, son yasal düzenlemeleri dikkate alarak Zana hakkındaki ’terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan kovuşturmanın ertelenmesine; ’örgüt adına suç işlemek’ suçundan da ceza verilmesine yer olmadığına karar vererek davayı düşürdü.[7]