Lu'ay el-Etâsî (Arapça: لؤي الأتاسي, romanize: Luʾay al-ʾAtāsī; 1926 - 24 Kasım 2003)[1]Suriye Ordusunda kıdemli bir komutandı ve daha sonra 9 Mart ile 27 Temmuz 1963 arasında Suriye devlet başkanıydı.
Etâsî, 1961'deki askeri darbeden sonra Suriye'nin Eylül 1961'de birlikten ayrılmasını eleştirdi.[2] Nisan 1962'de Casim Elvan liderliğindeki birlikçi subaylar hükûmete karşı bir darbe girişiminde bulundular. Elvan, Hamid Ubeyd ve Muhammed Ümran, Halep ve Humus'taki çabalara öncülük ederken, Etâsî, Deyrizor'daki operasyona öncülük etti.[3] Tarihçi Sami Moubayed'e göre, Etâsî darbe liderleri ve hükûmet arasında bir ateşkes için arabuluculuk yapmaya çalıştı, ancak başaramadı. Darbe girişiminden sonra askerî ataşe olarak görev yapmak üzere Washington DC'deki Suriye büyükelçiliğine gönderildi. Subaylar hapsedildi ve askeri mahkemeye çıkarıldı; burada Etâsî, kendilerine karşı tanıklık etmesi için geri çağrıldı, ancak subaylara olan sempatisinden dolayı reddetti. Etâsî bunun üzerine tutuklandı ve Şam'dakiMezzeh Hapishanesi'ne hapsedildi.[2]
Suriye Devlet Başkanlığı
8 Mart 1963'teBaas PartisiAskeri Komitesi tarafından düzenlenen Arap milliyetçisi subaylardan oluşan bir koalisyon, ayrılıkçı Nazım el-Kudsi hükûmetini deviren bir askeri darbe başlattı. Subaylar derhal Etâsî'yi serbest bıraktılar ve onu ülkenin etkin geçici hükûmeti olan Ulusal Devrim Komutanlığı Konseyine[2] atadılar ve 23 Mart'ta devlet başkanı yaptılar. Etâsî, siyasi olarak bağımsız bir Arap milliyetçisiydi.[4] Komitenin bakış açısından, Etâsî pozisyon için idealdi çünkü bir destek tabanına sahip değildi ve bu nedenle cuntanın üstünlüğüne yönelik bir tehdit oluşturmuyordu. Başkanlık yetkileri sınırlıydı ve pratikte daha çok sembolik bir lider olarak hizmet etti.[5]
18 Temmuz'da Etâsî, onlarca Nasırcı subayın Askeri Komite tarafından Nisan ayı sonlarında ve Mayıs ayı başlarında yüksek rütbeli görevlerinden uzaklaştırılmasının ardından Suriye hükûmetinin Nasır ile ilişkilerini onarmak için Mısır'ın İskenderiye kentine giden bir Suriye heyetine liderlik etti. Aynı gün, Nasırcı subay Casim Elvan, Baasçılara karşı bir darbeye öncülük etti, ancak başarısız oldu. Darbe girişiminde çok sayıda insan öldürüldü ve katılan 20 subay, Baasçıların çoğunlukta olduğu hükûmet tarafından idam edildi. Darbecilere yapılan muameleyi tasvip etmeyen Etâsî, 27 Temmuz'da istifa etti.[6] Daha sonra tüm siyasi faaliyetlerden emekli oldu.[5]
Daha sonraki yaşamı ve ölümü
Etâsî, hayatının geri kalanını Kasım 2003'teki ölümüne kadar Humus'ta geçirdi.[5]