Cami, şehrin güney kesiminde, sur duvarının dışında, Bizans kilisesi Aya Pavlos'un bulunduğu alanda yer almaktadır. Osmanlılar 1430 yılında şehri ele geçirdikten sonra kiliseyi Musa Çelebi Camii'ne çevirdiler.[1] Bu daha sonra bilinmeyen nedenlerle yıkıldı ve yapı malzemesi mevcut yapının inşasında yeniden kullanıldı. Cami, adını 1920'li yıllarda yanan medreseden almaktadır. Osmanlı döneminde şehrin en büyük camisi olan bu cami, çevresinin kendine has güzelliğiyle dikkat çekiyordu. 17. yüzyıl gezgini Evliya Çelebi de yakınlarda bir Müslüman mezarlığının bulunduğunu bildirmektedir.[2]
Cami, şehrin kalan camileri arasında en iyi korunmuş olanıdır. On ikigen bir kasnakla desteklenen, 11,5 metre çapında bir kubbeye sahip basit bir kare yapıdır. Ancak iç kısımda kasnak görünmüyor ve kubbe doğrudan ana salonun duvarlarına dayanıyor gibi görünüyor. Kubbe bronzla kaplanmış ve içi İslam sanatına özgü bitkisel motifler ve Kur'an ayetleriyle süslenmiştir. Mihrap da hasar görmüş olmasına rağmen zengin renkli dekorasyonunun izlerini koruyarak günümüze ulaşmıştır.[3] Bina aynı zamanda zarar görmeden ayakta kalan tek minareye sahiptir; Temelinde Eunomia'ya ait antik tapınaktan alınan mermer parçası görülüyor.[3]
Wikimedia Commons'ta Medrese Camii ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.
Marge, Anastasia I.; Matskani, Anna S. (2007). "Η οθωμανική αρχιτεκτονική στην πόλη της Βέροιας". Αρχαιολογία και Τέχνες (Yunanca), 105. ss. 72-78. ISSN1108-2402.