Nükleer karşıtı hareket, çeşitli nükleer teknolojilere karşı çıkan sosyal bir harekettir. Bazı doğrudan eylem grupları, çevre hareketleri ve profesyonel organizasyonlar kendilerini yerel, ulusal veya uluslararası düzeyde bu hareketle özdeşleştirmiştir.[2] Başlıca nükleer karşıtı gruplar arasında Nükleer Silahsızlanma Kampanyası, Dünya Dostları, Greenpeace, Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler, Barış Eylemi ve Nükleer Bilgi ve Kaynak Servisi bulunmaktadır. Hareketin ilk amacı nükleer silahsızlanmaya ilişkindi, ancak 1960'ların sonlarından beridir nükleer enerji kullanımına da karşı çıkılmaktadır. Birçok nükleer karşıtı grup hem nükleer enerjiye hem de nükleer silahlara karşı çıkar. 1970'lerde ve 1980'lerde yeşil partilerin ortaya çıkması genellikle nükleer karşıtı siyasetin doğrudan bir sonucuydu.[3]
Temmuz 1977'de İspanya'nın Bilbao kentinde nükleer enerjiye karşı 200.000 kişinin katıldığı büyük bir protesto düzenlendi. 1979'daki Three Mile Island kazasının ardından New York'ta 200.000 kişinin katıldığı nükleer karşıtı bir protesto düzenlendi. 1981'de, Hamburg'un batısındaki Brokdorf Nükleer Santrali'ni protesto etmek için Almanya'nın en büyük nükleer enerji karşıtı gösterisi gerçekleşti; yaklaşık 100.000 kişi 10.000 polis memuru ile karşı karşıya geldi. En büyük protesto 12 Haziran 1982'de New York'ta gerçekleşti ve nükleer silahlara karşı bir milyon insan gösteriye katıldı. Batı Berlin'deki 1983 nükleer silah protestosuna yaklaşık 600.000 kişi katıldı. Mayıs 1986'da Çernobil felaketinin ardından tahminen 150.000 ila 200.000 kişi İtalya'nın nükleer programını protesto etmek için Roma'da yürüdü.
Nükleer karşıtı organizasyonlar
Nükleer karşıtı hareket, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyet gösteren sosyal bir harekettir. Çeşitli grup türleri kendilerini hareketle özdeşleştirmiştir:
Clamshell Alliance ve Shad Alliance gibi doğrudan eylem grupları
Friends of the Earth International, 77 ülkede var olan çevreci örgüt ağı.[6] Ancak 2014'ten beri FOE (İngiltere) duruşunu yumuşattı; nükleer reaktörlere karşı şiddetli muhalefet, yeni nükleer (fisyon) reaktörlerin inşasına hala karşı çıkan, ancak mevcut olanların kapatılmasına karşı kampanya yapmayan daha pragmatik bir muhalefete dönüştü.[7]
Global Zero, kendini nükleer silahların ortadan kaldırılmasını sağlamaya adamış uluslararası partizan olmayan bir grup.[8]
Nükleer enerji karşıtı hareketin Gülen Güneş logosu: "Nükleer Enerji? Hayır Teşekkürler"
Anti nükleer sembol, mantar bulutunun bir varyasyonu ve "hayır" işareti
Eleştiri
İklim değişikliği ile alakalı etkili politikalarda anlaşmak için girişimler devam etmektedir. Nükleer yanlısı çevreci gruplar, çevrecilerin nükleer karşıtı geleneksel tutumlarını tersine çevirmeye çalışıyor. Film yapımcısı Rob Stone'un Pandora's Promise belgesel filmi (2013) bu eğilimin güzel bir örneğidir.[14]
Bazı çevreciler nükleer karşıtı hareketi, fosil yakıtların ve nükleer enerji dışındaki alternatiflerin çevresel maliyetlerini küçümsemek ve nükleer enerjinin çevresel maliyetlerini abartmakla eleştiriyor.[15][16] Sayısız nükleer uzmandan biri ve Pittsburgh Üniversitesi'nde Fahri Fizik Profesörü olan Bernard Cohen, muhtemelen en sık alıntılanan kişidir. Kapsamlı yazılarında güvenlik konularını ayrıntılı olarak inceler. Nükleer güvenliği, çok çeşitli diğer fenomenlerin göreceli güvenliğiyle karşılaştırmasıyla tanınır.[17][18]
Nükleer karşıtı aktivistler, radyofobik duyguları halk arasında yaymakla suçlanıyor. Boston Üniversitesi'nden Samuel MacCracken, yakıtların üretimi ve nakliyesinin yanı sıra kirlilik de hesaba katılırsa, yılda 50.000 ölümün doğrudan nükleer olmayan santrallere atfedileceğini savunur. Nükleer olmayan santrallerin nükleer santrallerle aynı standartlarla yargılanması durumunda, her nükleer olmayan santralin ABD'de yılda 100 ölüme neden olduğunu savundu.[19]
Nükleer karşıtı hareketi eleştirenler, yenilenebilir enerji kaynakları için gereken sermaye kaynaklarının nükleer enerji için gerekli olanlardan daha yüksek olduğunu kanıtlayan bağımsız çalışmaları argümanlarında kullanır.[20]
Nisan 2007'de Sierra Club Küresel Isınma Direktörü Dan Becker, "Kirli kömür santrallerinden tehlikeli nükleer enerjiye geçmek, sigara bırakıp uyuşturucuya başlamak gibidir" dedi.[21] James Lovelock ise bu görüşü eleştirmektedir: "Nükleer enerjiye karşı olan muhalefet, Hollywood tarzı kurgu, Yeşil lobiler ve medya tarafından beslenen irrasyonel bir korkuya dayanıyor." ". . . Ben bir Yeşil'im ve hareketteki arkadaşlarımdan nükleer enerjiye karşı haksız itirazlarından vazgeçmelerini rica ediyorum."[22]