Online terapi, çevrimiçi terapi veya internet terapisi, internet teknolojileri kullanılarak bireysel veya grup terapilerinin gerçekleştirildiği bir uzaktan psikolojik yardım uygulamasıdır. Online terapi uygulamaları, başta ABD ve Avrupa olmak üzere çeşitli ülkelerde uzun yıllardır uygulanmakta olan bilimsel bir yöntemdir. Telepsikiyatri, Telepsikoloji, Çevrimiçi Psikolojik Danışmanlık gibi isimlerle ifade edilen bu uygulamanın dünyadaki gelişim sürecine bakıldığında oldukça eskiye dayandığı görülmektedir.
Gelişim süreci
Tarihte telepsikiyatri olarak adlandırılan ilk online terapi uygulamaları 1959 yılında Nebraska Üniversitesi tarafından başlatılmıştır. Bu yıllarda Nebraska Psikiyatri Enstitüsü ve Norfolk Devlet Hastanesi arasında yapılan bir işbirliği protokolü ile kapalı devre televizyon sistemi kullanılarak online terapi uygulamaları başlatılmıştır. Daha sonra 1968'de Massachusetts Hastanesi'nde telefonla psikiyatri hizmetleri verilmeye başlanmış ve telepsikiyatri adıyla yapılan bu uygulamalar 1970'li yıllarda hastane çevresindeki okul, hapishane ve mahkemelere doğru genişletilmiştir. Başlatılan uygulamalar daha sonra ödenek yetersizliği nedeniyle bir süre durdurulmuştur.
1976 yılına gelindiğinde ise ilk kişisel bilgisayarların piyasaya sürülmesiyle birlikte kısa bir süre içinde online terapi uygulamaları hızla yaygınlaşmış ve süreç içinde e-posta ile danışma, görüntülü görüşme, online yazışma gibi çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Özellikle 1995 yılında online terapi konusundaki çalışmalar hız kazanmış ve bu tarihten itibaren Psikolog David Sommers'in e-posta ile danışma ve anlık yazışma programları ile başlattığı online terapi uygulamaları ve bilimsel çalışmaları dikkat çekmiştir.
Türleri
Online terapi uygulamaları teknolojideki hızlı gelişmelere paralel olarak her geçen gün çeşitlenmektedir. Geçmişte ağırlıklı olarak telefonla yapılan uygulamalar günümüzde; çeşitli web siteleri üzerinden online yazışma, e-posta ile danışmanlık ve video konferans programları ile görüntülü görüşme şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Kullanıldığı durumlar
Online terapiler, yüz yüze terapilerle kıyaslandığında birçok psikolojik rahatsızlıkta benzer faydalar sağladığı gözlemlenmiştir. Araştırmalar, anksiyete bozuklukları, baş ağrısı, kulak çınlaması, uyku bozuklukları, majör depresyon, panik bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, karmaşık yas ve tükenmişlik sendromu gibi çeşitli durumlarda online terapinin etkili olduğunu ortaya koymuştur. Ancak psikolojij hastalıklar, alkol ve madde bağımlılığı ile yüksek düzeyde depresyon ve 18 yaş altındaki çocuklar için bu terapilerin uygun olup olmadığı konusunda henüz bir fikir birliği yoktur. Online terapi, özellikle ulaşımı zor olan yerlerde yaşayanlar veya zaman kısıtlaması olanlar için bir alternatif olmaktadır..
Olumlu ve olumsuz yönleri
Olumlu
Online terapinin en önemli avantajlarından biri psikolojik yardıma ulaşılabilirliği kolaylaştırmasıdır. İhtiyaç duyan herkese fiziksel olarak seyahat etmeye gerek kalmadan dünyanın herhangi bir yerindeki psikologdan yardım alma imkânı sağlamaktadır. Bedensel bir engel nedeniyle seyahat etmekte zorlanan, evde çocuk veya hasta bakımı yapan, işi gereği sürekli olarak şehir değiştirmek zorunda olan, işten izin almakta zorlanan, dışarı çıkması sakıncalı olan veya yüz yüze psikolojik yardım almaktan çekinen kişiler için kolaylık sağlamaktadır. Online terapiler tamamen dijital olarak gerçekleştiği için psikolog lobisinde ofise girmek için beklemeyi de gerektirmez. Online terapilerin bir diğer avantajı ise kliniklerde verilen yüz yüze terapilere göre işletme maliyetlerinin düşük olması nedeniyle hem online psikologlar hem de psikolojik yardıma ihtiyaç duyan danışanlar için daha ekonomik bir yol oluşudur.[1]
Olumsuz
Birçok ülkede online terapi hizmetlerinin yasal ve etik alt yapısı oluşturulmamıştır. Bu nedenle online terapist ile danışan arasında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklarda hukuki sürecin nasıl işleyeceği konusunda bazı tereddütler ortaya çıkmaktadır. İnternet üzerinden verilen ruh sağlığı hizmetlerinde gizliliğin yeterince sağlanamaması gibi bazı riskler taşımaktadır. Online terapilerin bir diğer dezavantajlı yönü ise tanı konusundadır. Psikolojik sorunlara internet üzerinden tanı koymak oldukça güç olduğu için yanlış konan tanılar nedeniyle yanlış online terapilerin uygulanması riskini taşımaktadır.
Ülkelere göre durumu
Türkiye
İnternet erişiminin 1990'lı yıllara kadar Türkiye'ye gelmemesi nedeniyle online terapi uygulamaları ABD ve Avrupa ülkelerine göre Türkiye'de daha geç başlamıştır. Bu konudaki ilk çalışmaların 2010'lu yıllarda başladığı görülmektedir. Bu yıllarda bazı online terapi siteleri kurulmaya başlanmış olsa da bu sitelerin birçoğunun devamlılığı olamamıştır. İlerleyen yıllarda özel ve kamu kurumları tarafından Türkiye'de de uzaktan psikolojik yardımla ilgili çalışmalar ve araştırmalar artmaya başlamıştır. Bu çalışmalardan bazıları özellikle pandemi sonrası Türkiye genelinde kaygı düzeyinin artmış olabileceği düşüncesinden yola çıkarak anksiyete bozukluğu vb. konularda psikoterapi hizmeti veren bazı platformlar oluşturulmuştur.
Kaynakça