Osmanlı İmparatorluğu 1526 yılında Macaristan Krallığı'na karşı kazandığı Mohaç zaferiyle bu ülkeyi kendine bağımlı hale getirmiş; Macar Kralı II. Layoş'un muharebe sırasında ölümü üzerine İstolni Belgrad'da toplanan Macar Dieti (soylular meclisi) 10 Kasım 1526'da Erdel Voyvodası Yanoş Zapolya'yı krallığa seçmişti. Kararı kabul etmeyen soyluların oluşturduğu bir diğer Diet ise 17 Aralık 1526'da Presburg'da toplanarak Avusturya Arşidükü Ferdinand'a (ölen Macar Kralı II. Layoş'un kayınbiraderiydi) krallığı tevcih etmişti.
Avusturya Arşidükü Ferdinand'ın bu hak iddiası çerçevesinde Macaristan'a girmesi ve Yanoş Zapolya'yı iki muharebede mağlup ederek Budin dahil Macaristan'ın önemli bölümünü işgal etmesi üzerine, Zapolya metbuu olduğu Osmanlı İmparatorluğu'ndan yardım istemiş, Osmanlıların üstünlüğüyle biten 1527-1533 Osmanlı-Alman Savaşı sonucunda imzalanan İstanbul Antlaşması'yla Macaristan üçe bölünürken, merkezî Macaristan ile Erdel Prensliği üzerindeki Osmanlı hâkimiyeti tanınmış, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu da elinde tuttuğu kuzey Macaristan toprakları için Osmanlılara yıllık vergi vermeyi kabul etmişti.
Bununla birlikte, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu Macaristan üzerindeki iddiasından vazgeçmemişti. Çocuğu olmayan Macar Kralı Zapolya 24 Şubat 1538'de Avusturya Arşidükü Ferdinand'la, ölümü halinde Macar krallık tacını kendisine bırakmayı taahhüt ettiği gizli bir anlaşma imzaladı (Nagyvarad Antlaşması). Ancak, Macar Kralı bu gizli antlaşmadan yaklaşık bir yıl sonra (1539 başlarında) Polonyalı Jagiellon Hanedanına mensup Izabela Jagiellonka'yla evlendi ve 15 Temmuz 1540'ta Yanoş Sigismund adlı oğlu dünyaya geldi. Bir hafta sonra ise Macar Kralı Zapolya öldü.
Kanuni Sultan Süleyman Kral Zapolya'nın ölümünden 15 gün önce, Kraliçe İzabela'dan gerçekten çocuğu olup olmadığını araştırmak için Budin'e bir elçi göndermiş, Kraliçe de Osmanlı elçisinin huzurunda Yanoş Sigismund'a süt vermek suretiyle anneliğine ikna etmiş, bu suretle de yeni kral için Kanuni Sultan Süleyman'ın himayesini talep etmişti. Osmanlı elçisi de (aldığı yetki doğrultusunda) bu himaye talebinin kabul edildiğini bildirmişti.
Ağustos ayında Ferdinand'ın elçileri Budin'e gelerek Nagyvarad Antlaşması uyarınca Kral Zapolya'nın hakim olduğu tüm toprakları Macarlardan talep ettiler. Kuzey ve Doğu Macaristan'daki bazı Macar komutanlar Ferdinand'a sığındılar.
Kralın hazinedârı György Martinuzzi süratle Budin'e gelerek duruma el koydu ve onun önerisi üzerine 13 Eylül 1540'ta Macar Dieti Yanoş Sigismund'u kral olarak seçti, ayrıca Martinuzzi, kralın annesi İzabela, Temeşvar Muhafızı Peter Petroviç ve Csesznek Lordu Balint Török kral naipleri olarak belirlendiler.
Kral Ferdinand ise 9 Eylül'de General Leonard Freiherr von Vels'e Buda'nın işgalini emretmişti. General Vels komutasındaki yaklaşık 10.000 kişilik Alman birliği, Vişegrad, Vaç, Tata ve İstolni Belgrad'ı işgal ettikten sonra 21 Ekim'de Kral II. Yanoş ve annesi İzabela'nın sığındığı Budin kalesi önüne gelerek kuşatmayı başlattı. Bu harekât ve işgaller Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ile Macaristan'ın hâkimi Osmanlı İmparatorluğu arasında savaşın fiilen başladığı anlamına geliyordu. 1530 yılındaki kuşatma sonrasında İtalyan tarzına göre tahkim edilen Budin kalesi ise kuşatmacılara dayanmayı başardı. Kayıplara uğrayan Alman birliği Budin'in karşısındaki Peşte'de bir garnizon bırakarak 1 Kasım'da Viyana'ya çekildi.
Bu çarpışmalar başlar başlamaz 1540 Ekim'inde Macar elçileri İstvan Verboczy ve Yanoş Eszeki Kanuni Sultan Süleyman'ın huzuruna çıkarak ölen Kral Zapolya'nın vasiyetinin yerine getirilmesini istifsar ettiler. Kanuni Sultan Süleyman da, 1528 tarihli ittifak ve tâbiyet anlaşmasını teyidle, yıllık 25.000 altın flori karşılığında bebek Yanoş Sigismund'u babasının tahtının vârisi olarak tanıdı ve kendisine Kral Zapolya'nın arazisini bağışladı.
Aynı dönemde Ferdinand'ın elçisi Jerom Laçki 8 Ekim 1540'ta İstanbul'a vasıl olarak 7 Kasım'da Kanuni Sultan Süleyman'ın huzuruna çıktı ve Nagyvarad Antlaşması hakkında bilgi vererek tüm Macaristan'ın Ferdinand'a terkine rıza gösterilmesini talep etti. Kanuni ise, Alman birliğinin işgallerini ve Budin'i kuşatmasını kınayarak ve Yanoş Sigismund'un krallığını tanıdığını vurgulamak suretiyle, elçi Laski'nin öne sürdüğü talepleri reddetti.
Budin'i askerî yöntemlerle elde etmeyi başaramayan Kral Ferdinand ise General Vels'ten Kral naibi ve Yanoş Sigismund'un himayedarı Martinuzzi ile Buda halkının rüşvetle kendi tarafına çekilmesini istediyse de, bunda da başarılı olamadı.