Plankton, suda bulunan ve hareket yeteneği akıntıya bağımlı olan canlılara verilen genel isimdir. Genellikle mikroskobik boyutta ve tek hücreli oldukları varsayılsa da, denizanaları veya kopmuş yosunlar da okyanusbilimciler tarafından plankton olarak tanımlanır. Bitkisel planktonlara fitoplankton, hayvansal olanlarına ise zooplankton adı verilir. Göllerde, denizlerde ve akarsularda, hatta belirli şartlar altında buzullarda bulunabilirler. Dünyadaki fotosentez ile üretilen oksijenin büyük çoğunluğunu plankton üretir, diğer kısmını bitkiler üretir.
Planktonik organizmaların büyüklüklerine göre sınıflandırılması
Femtoplankton, < 2×10−7 m (<0,2 µm) (deniz virüsleri)
Pikoplankton 2x10−7-2x10−6 (0,2-2 µm) arası (küçük ökaryotikprotistler; bakteriler; Chrysophyta)
Nanoplankton 2x10−6-2x10−5 (2-20 µm) arası (küçük ökaryotik protistler; küçük diatomlar; küçük flagellatalar; Pyrrophyta; Chrysophyta; Chlorophyta; Xanthophyta)
Mikroplankton 2x10−5-2x10−4 (20-200 µm) arası (büyük ökaryotik protistler; fitoplanktonların çoğu; Protozoalar (Foraminifera); ciliates; Rotifera; genç metazoalar - Crustacea (copepod nauplii))
Fitoplankton türlerinden kokkolitler [1] 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. su yüzeyinden atmosfere geçen "dimetil sülfür" denen kimyasal maddeyi üretir. Bu madde oksijenle birleşerek sülfat haline geçer. Sülfatlar okyanus üzerindeki su buharı için yoğunlaşma çekirdekleri oluşturarak bulutları meydana getirirler ve belirli koşullar altında yağmura neden olabilirler. Dimetil sülfür, dolaylı olarak bulutların güneş ışınlarını yansıtma veya emme derecesini, yani albedoyu etkiler. Genel olarak, dimetil sülfür albedoyu artırır. Böylece bulutlar gelen güneş ışınlarını yansıtır, buna bağlı olarak toprağa erişen güneş ışınları da azalır.