Share to: share facebook share twitter share wa share telegram print page

Resif

Isla de Providencia, Kolombiya'da bulunan mercan resifi.
Büyük set resifi, Avustralya.

Resif, denizcilik terminolojisinde kaya, kum ve deniz canlıların birikimiyle birlikte suyun cezir halindeyken (gel-gitle oluşan en düşük su seviyesi) altı kulaç (yaklaşık 11 metre) veya daha az derinlikli sığ alanlarında oluşmuş su altı yüzey yapılarıdır. Pek çok resif kumun abiyotik-biriktirmeleri, dalgaların kayalar üzerindeki erozyonu ve diğer doğal süreçler sonucunda gelişirken en çok bilinenleri biyotik süreçlerin baskınlığında mercanların ve kalkerli alglerin etkisiyle tropik denizlerde oluşmuş mercan resifleridir.

Biyotik resif

Denizler yüzeyinin 8 milyon kilometre karelik bir kısmında polip adı verilen canlılar kıyıların şekillenmesinde faal bir rol oynamaktadır. Bu sahanın genişliği, değişen iklim şartlarına bağlı olarak uzak ve yakın jeolojik mazide değişime maruz kalmıştır. Bu küçük canlılar koloniler halinde yaşarlar ve mercan resifi adı verilen yapıları meydana getirirler. Bununla beraber bir resifin yalnız mercan kolonisinde ibaret olmadığı da malumdur. Hakikatte mercanlar resifin esasını veya iskeletini temsil ederler. Resiflerde genel itibarıyla kalker alglara, stromatoporoidlere, ekinodermlere, foraminiferlere ve bazı mollüsklere de rastlanır. Mercanlar tarafından meydana getirilmiş olan esas yapının boşlukları, bu sonunculara ait kırıntılarla, mercan parçalanmasından hasıl olmuş kumlarla ve diğer gayri organik maddelerle doldurulmuştur.

Mercan resifi tipleri

Mercan resifleri bulunmuş vaziyetleri bakımından üç büyük tipe ayrılır: Kıyı(veya saçak) resifleri, Set Resifleri ve Atoller.

Kıyı resifleri

Doğrudan doğruya kıyıyı teşkil ederler. Bununla beraber bazen kıyı çizgisiyle resif arasında dar bir lagün mevcut olabilir. Genişlikleri yer yer değişir. Deniz dibinden deniz seviyesine veya bu seviyenin biraz üstüne kadar yükselirler. Kıyı resiflerinin mühim bir özelliği de kara ve deniz tarafındaki yamaçları arasında eğim bakımından bariz bir asimetre mevcuttur. Doğrusu Resifin yüzeyi karaya doğru pek az bir eğim gösterdiği halde, açık denize doğru çok dik, hatta bazı hallerde asılı bir yamaç manzarasındadır.

Set resifleri

Set Resifi

Deniz seviyesine veya onun pek az üstüne kadar yükselirler. Fakat bunlar kıyı resiflerinden farklı olarak, kıyı çizgisinin açığında uzanırlar ve kıyı ile aralarında buna rağmen, mercanların yaşayamayacağı kadar derin bir lagün bulunur. Bu lagünün genişliği değişkendir. Bazen dar bazen çok geniş olabilir. Örneğin Kuzeydoğu Avustralya kıyılar önündeki Büyük Set Resifi ile kara arasındaki yer alan lagünün genişliği 80-100 kilometreyi bulabilir. Set resifleri birçok adaları kuşatırlar. Bazı sahalarda bir set resifinin herhangi bir noktasından karaya bağlanmış olduğu da görülebilir. Bunların da karaya bakan yamaçları hafif bir eğim arz ettiği halde, dış yamaçları çok diktir.

Atoller

Daire veya elipse benzerler. Resiften oluşan halkanın genişliği nadiren bir kilometreyi geçer. Buna bağlı olarak halkanın çevre uzunluğu birkaç kilometreden, birkaç yüz kilometreye kadar değişir ve buna bağlı olarak atolün çapı da geniş ölçüde değişir. Resif şekillenmelerinin yüksekliği ancak birkaç metreden ibarettir. Deniz kabarık olduğu zamanlar halkanın mühim bir kısmı sular altında kalır. Bu sebepten dolayı atoller, şiddetli fırtınalar veya tsunamiler esnasında normalden fazla kabaran deniz sularının istilasına uğrarlar.

Kaynakça

  • Kıyı Coğrafyası - S. Erinç
Kembali kehalaman sebelumnya