Rus İç Savaşı (Rusça: Гражданская война́ в Росси́иGrazhdanskaya voyna v Rossiy), 1917 Ekim Devrimi'nden sonra 1918-1922 yılları arasında Bolşeviklerle muhalifleri arasında yaşanan savaştır. Savaş Beyaz Ordu birliklerinin 1918 baharında Beyaz Terör saldırılarıyla başladı. Ana muharebe Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlı Bolşevik Kızıl Ordusuyla komünizm karşıtlarının Beyaz Ordusu arasında geçti. Ancak savaşa Beyaz Ordu'ya finansal destek ile silah ve asker yardımında bulunan ABD, İngiltere, Fransa, Polonya ve Japonya da müdahil oldu. 1921 yılında Bolşevikler Beyaz Terör'ü ve destekçilerini yenerek tüm ülkeye hâkim oldular. 1922 yılında da Sovyetler Birliği kuruldu.
I. Dünya Savaşı'nın yıkımlarının üstüne, bir de üç yıl sürecek olan dış devletlerin ve onlarla bağlaşan iç güçlerin müdahalesine karşı savaş başladı. Nitekim daha 1917 yılının Aralık ayında Romanya, Fransa'nın desteğiyle, Besarabya'yı işgal etti. 1918 Mart'ında Fransız, İngiliz ve Amerikan birlikleri, Murmansk'ı ve Arhangelsk'i ele geçirdiler. Nisan'da önce Japonlar, sonra Amerikalılar, Vladivostok ve Sovyet Uzak Doğusu'na asker çıkardı. Almanlar Ukrayna'yı işgal etti. Mahnovistlerin özgür bölgelerine girerek onları, parti, devlet ve Kızıl Ordu'nun otoritesi altına almak istediler. Bunun üzerine, Kızıl Ordu ile Mahnovistler arasında üç yıl süren bir iç savaş başladı. Aslında Mahnovistler Çarlık rejimine karşı Bolşeviklere destek veriyordu fakat bu nedenlerden dolayı Mahnovistler ve Bolşevikler arasında bir savaş başlamıştır. Güneyde, Ağustos ayında İngilizler Bakü'ye girdi. İçeride yabancılarla birlikte General Denikn (Ukrayna Beyaz Orduları Komutanı), Amiral Aleksandr Kolçak (İmparatorluk Karadeniz Donanması Komutanı, General Lavr Kornilov, Gn. Yudeniç (Türkiye Cephesi Orduları Komutanı), Gn. Pyotr Vrangel (Ukrayna Ordusu Komutanı) ülkenin dört bir yanında silahlı ayaklanmaları yönettiler. Ayrıca ülkede, I. Dünya Savaşı'ndan kalma 60 bin kişilik bir Çekoslovak Lejyonu vardı. Tutsak iken serbest bırakılan bu askerler ülkelerine dönmek üzereyken, Sibiryademir yolu hattı boyunca, Sovyet karşıtı uluslararası saldırı koalisyonuna katılmaya zorlandılar. Bu askerleri ABD silahlandırdı. Sol SR, Brest-Litovsk Antlaşması'nı bozmak amacıyla terör hareketlerine giriştiler. Bu dönemde Alman Büyükelçisi Kont Wilhelm von Mirbach katledildi ve 30 Ağustos 1918 tarihinde bir suikast sonucu Vladimir Lenin ağır yaralandı. 1920 yılı sonlarında varlığı 5 milyona ulaşan Kızıl Ordu saflarında, Semyon Budyonni, Mihail Frunze, Lev Kamenev ve Mihail Tuhaçevski gibi komutanlar sivrildiler.
Üç yıl süren bu savaş, 1920 başlarında Sovyet Kızıl Ordusu'nun gerek ABD, İngiltere, Fransa, Japonya vb. dış devletlerin güçlerine, gerekse Çarlık rejimini canlandırmak isteyen ya da burjuvazinin egemenliğini kurmaya çalışan, onlarla bağlaşık iç güçlere karşı kazandığı başarılarla son buldu. 1918'den 1922'ye kadar Rus İç Savaşı sürdü. Devrime karşı gelenler cezalandırıldı ve SSCB içerisinde istikrar sağlandı. Dünyanın en uzun tren yolu yapıldı. Vladivostok'ta biten tren yolunun Sovyet Rusya'nın kalkınmasında önemli rolü oldu. Ardından yapılan geliştirmeler ve kalkındırmalar, Sovyet Rusya'ya karşı yapılan II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş'ta SSCB'nin güçlü duruma gelmesine neden oldu. Devrimin iyi uygulanması bu gelişmelerin nedenlerindendir.
Ülke ekonomisini iyiden iyiye bozan savaş sonucunda şiddetli protesetolara direnemeyen Çarı II. Nikolay, Şubat Devrimi ile tahttan çekildi. Sonuç olarak, Geçici Hükûmet kuruldu ve serbestleşen ortamda ülke çapında seçilmiş işçi, asker ve köylü konseyleri olan sovyetler örgütlendi ve bu da ikili bir iktidar durumuna yol açtı. Aynı yılın Eylül ayına gelindiğinde ise Rusya Cumhuriyeti ilan edildi.[5]
Sosyalist Devrimci Partili politikacı Aleksandr Kerenski liderliğindeki Geçici Hükûmet, ülkenin en acil sorunlarını çözemedi, en önemlisi İttifak Güçleri ile olan savaşı sona erdiremedi. Eylül 1917'de General Lavr Kornilov'un başarısız bir askeri darbesi, o zamana kadar Sosyalist Devrimciler tarafından kontrol edilen sovyetlerde, verilen destek sayesinde Bolşevik parti çoğunluğu elde etti. Savaşın sona erdirilmesi ve "Bütün iktidar Sovyetlere!" sözünü veren Bolşevikler, Ekim ayı sonlarında, 2. Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi arifesinde Geçici Hükûmeti dağıtarak ikili iktidara son verdiler. İktidarı ele geçiren Bolşevikler, 1917 Rusya Kurucu Meclisi seçimlerinde büyük şehirleri kazanmalarına rağmen, ülke genelinde en yüksek oyu alan Sosyalist Devrimci Parti'ye karşı kaybettiler ve bunun sonucunda Kurucu Meclis Bolşevikler tarafından dağıtıldı. Bolşevikler, Almanya tarafından sunulan Brest-Litovsk Antlaşması'nın şartlarını kabul ettikten sonra Sol SR gibi diğer aşırı sol müttefiklerin desteğini kısa sürede kaybettiler.[6]
İlk Bolşevik karşıtı ayaklanmalar
Bolşeviklerden iktidarı geri kazanmaya yönelik ilk girişim, Ekim 1917'deki Kerensky-Krasnov ayaklanmasıyla yapıldı. Petrograd'daki Junker İsyanı da bir başka ayaklanmaydı, ancak Kızıl Muhafızlar tarafından hızla bastırıldı.[7]
Komünistlere karşı savaşan bir başka grup da Geçici Hükûmete bağlılıklarını ilan eden yerel Kazak ordularıydı. Bunlar arasında Don Kazaklarından Kaledin ve Sibirya Kazaklarından General Grigori Semyonov öne çıkan isimlerdi. Rus İmparatorluk Ordusunun önde gelen Çarlık subayları da direnmeye başladı. Kasım ayında, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çar'ın Genelkurmay Başkanı olan General Mihail Alekseev, Novoçerkassk'ta Gönüllü Ordusunu örgütlemeye başladı. Bu küçük ordunun gönüllüleri çoğunlukla eski Rus ordusunun subayları ve askeri öğrencilerdi. Aralık 1917'de Aleksev'e General Lavr Kornilov ve Kornilov olayının ardından hapsedildikleri hapishaneden kaçan diğer Çarlık görevlileri de katıldı.[8]:27 Aralık 1917'nin başında, gönüllüler ve Kazaklar Rostov-na-Donu ele geçirdi.
Bolşevikler, Kasım 1917'de Rusya'nın imparatorluk yönetimi altındaki herhangi bir ulusa kendi kaderini tayin etme yetkisinin verilmesi gerektiğini belirten "Rusya Milletleri Haklar Bildirgesi "ne imza attılar. Nisan 1917'de Geçici Hükümet, çoğunluğu eski Çarlık yetkililerinden oluşan bir grupla Taşkent'te Türkistan Komitesi'ni kurdular.[9] Daha sonra Bolşevikler, 12 Eylül 1917'de Taşkent'teki Komite'nin kontrolünü ele geçirmeye çalıştılar, ancak başarısız olundu ve birçok lider tutuklandı. Bununla birlikte, Komite yerli nüfus ve yoksul Rus yerleşimcilerin temsilinden yoksun olduğu için, halkın tepkisi nedeniyle Bolşevik mahkumları neredeyse derhal serbest bırakmak zorunda kaldılar ve bu hükümet organı iki ay sonra Kasım ayında başarılı bir şekilde Bolşevikler tarafından ele geçirildi. [10]1916'da Çarlık hükümetinin saflarında çalışmaya gönderilen Rus yerleşimcilerin ve yerlilerin Mart 1917'de kurdukları Muhammed Emekçi Cemiyetleri, 1917 Eylül'ü boyunca sanayi merkezlerinde sayısız greve yol açmıştı. Ancak, Taşkent'teki Geçici Hükümetin Bolşevik tarafından yıkılmasından sonra Müslüman seçkinler Türkistan'da genellikle "Kokand özerkliği" olarak adlandırılan özerk bir hükûmet kurdular. [11]Beyaz Ruslar, Bolşevik birliklerinin Moskova'dan izolasyonu nedeniyle birkaç ay süren bu hükûmet organını desteklediler.[8]:35
1917'nin ortalarından itibaren, eski Rus İmparatorluk Ordusu dağıtılmaya başladı.[12] Bolşevikler, gönüllü temelli Kızıl Muhafızları ve Çeka adlı silahlı bir askeri bileşeni ana askerî güçleri olarak kullandılar. Ocak 1918'de, muharebede önemli Bolşevik geri çekilmelerinin ardından, geleceğin Savunma Halk Komiseri Lev Troçki, daha etkili bir savaş gücü yaratmak için Kızıl Muhafızların, İşçi ve Köylü Kızıl Ordusuna dönüştürülmesine başkanlık etti. Morali korumak ve sadakati sağlamak için Kızıl Ordu'nun her bir birimine Siyasi komiserler atandı.
Haziran 1918'de, yalnızca işçilerden oluşan bir devrimci ordunun yeterli olmayacağı anlayan Troçki, kırsal köylülüğün Kızıl Ordu'ya Zorunlu askere alınmasını başlattı.[13] Bolşevikler, kırsal kesimdeki Rusların Kızıl Ordu'nun zorunlu askerlik birimlerine karşı muhalefetini önlemek ve itaati sağlamak için gerekli önlemleri aldılar. Zorunlu askere alma ile Beyazlardan daha büyük bir ordu olmayı başardılar.[6]
Kızıl Ordu ayrıca eski Çarlık subaylarını askeri uzmanlar olarak kullandı.[14] İç savaşın başlangıcında, eski Çarlık subayları, Kızıl Ordu subay birliklerinin dörtte üçünü oluşturuyordu[15] ve tüm Kızıl Ordu tümen ve kolordu komutanlarının %83'ü eski Çarlık askerleriydi.[14]
Kızıl Muhafızlara karşı direniş Bolşevik ayaklanmasının hemen ardından başlarken, Brest-Litovsk Antlaşması ve tek parti yönetimi yönetimi, Rusya'nın içinde ve dışında Bolşevik karşıtı grupların oluşumu bu grupları yeni Sovyet hükûmetine karşı harekete geçirmek için uygun bir ortam meydana geldi.
Bu muhalefet; Toprak sahipleri, cumhuriyetçiler, muhafazakarlar, orta sınıf vatandaşlar, gericiler, monarşistler, liberaller, ordu generalleri, Bolşevik olmayan sosyalistler de dahil olmak üzere birçok Bolşevik karşıtı güçten oluşuyordu. General Nikolay Yudeniç Amiral Aleksandr Kolçak ve General Anton Denikin liderliğindeki çarlık yanlısı komutanlar dış etkilerin de desteğiyle Beyaz Ordu'yu yarattı. Bu ordu kurulurken zorunlu askere almalar[16] ve oluşturulan Beyaz Terör ortamı neticesinde savaşın çoğu kısmında eski Rus İmparatorluğu'nun önemli kısımlarını kontrol etti.
Savaş sırasında Ukrayna'da bir Ukrayna milliyetçi hareketi etkindi. Ukrayna'daki diğer bir grup Ukrayna Devrimci İsyan Ordusu ve lideri Nestor Mahno liderliğindeki Anarşist Kara Ordu olarak bilinen bir anarşist siyasi ve askeri hareketin ortaya çıktı. Saflarında çok sayıda Yahudi ve Ukraynalı köylü bulunan Kara Ordu, 1919'da Denikin liderliğindeki Beyaz Ordu'nun Moskova'ya yönelik saldırısını durdurmada ve daha sonra Beyaz güçleri Kırım'dan çıkarmada kilit rol oynadı.
Volga Bölgesi, Ural Bölgesi, Sibirya ve Uzak Doğu'nun merkeze olan uzaklığı, Bolşevik karşıtı güçler için elverişliydi. Beyazlar, bu bölgelerin şehirlerinde bir dizi örgüt kurdu. Askeri güçlerin bir kısmı şehirlerdeki gizli subay örgütleri temelinde kurulmuştu.
Çekoslovak Lejyonu Rus Ordusunun bir parçasıydı ve Ekim 1917'ye kadar yaklaşık 30.000 askere sahipti. Yeni Bolşevik hükûmet Doğu Cephesinden Vladivostok limanı üzerinden Fransa'ya tahliye edilmeleri konusunda bir anlaşmaları vardı. Doğu Cephesinden Vladivostok'a ulaşım savaş yüzünden düzensizleşti ve birlikler Trans Sibirya Demiryolu boyunca dağıldı. Troçki, Bolşeviklere gerilim yaratan lejyonerlerin silahsızlandırılmasını ve tutuklanmasını emretti.
İngilizler ve Fransızların, I. Dünya Savaşı sırasında Çarlık Rusya'sını savaş malzemeleriyle büyük çapta desteklemişlerdi ve büyük geniş ölçüde alacakları vardı. Bu sebeple Bolşeviklerin muhaliflerini silahlandırdı ve destekledi. Muhtemel bir Rus-Alman ittifakı, Bolşeviklerin İmparatorluk Rusya'sının devasa dış borçlarını temerrüde düşme tehditlerini yerine getirme olasılığı ve komünist devrimci fikirlerin Avrupa'ya yayılma olasılığı konusunda endişeliydiler. Bu nedenle birçok ülke, asker ve malzeme tedariki de dahil olmak üzere Beyazlara desteklerini verildi. Winston Churchill, Bolşevizm'in "beşiğinde boğulması" gerektiğini ilan etti.[17]
Brest-Litovsk Antlaşması sonrası, imparatorluğa verilen savaş malzemelerinin Almanların eline geçmesi tehlikesi doğmuştu. Bu tehlikeyi önlemek için Müttefikler, Büyük Britanya ve Fransa'nın Rus limanlarına asker gönderdi ve Bolşeviklerle şiddetli çatışmalar oldu. İngiltere, Bolşevikleri yenmek ve komünizmin Avrupa'ya yayılmasını önlemek için Beyaz güçleri destekledi.[18]
Sonuç
5 yıl, 7 ay ve 9 gün süren savaş sonrası galip çıkan Bolşevikler Sovyetler Birliği'ni ilan etti. 7 ila 12 milyon arası insanını savaş, yargısız infaz, kıtlık, terör ve hastalık yüzünden kaybeden[19] yeni cumhuriyet ağır bir yara aldı. Rusya'da I. Dünya Savaşı ve iç savaşla birlikte yaklaşık on yıllık yıkımının bir sonucu olarak en az 7.000.000 sokak çocuğu ortaya çıktı.[20]Beyaz göçmenler olarak bilinen yaklaşık 2 milyon kişi ülkesini terk etti, göç edenlerin çoğunluğu eğitimli kişilerden oluşuyordu. Rus ekonomisi savaşla harap oldu, fabrikalar ve köprüler yıkıldı, hayvanlar ve hammaddeler yağmalandı ve makineler hasar gördü. Sanayi üretimi 1913 yılının yedide birine, tarım ise üçte birine düştü. Örneğin, pamuk üretimi savaş öncesi seviyelere göre %5'e, demir ise %2'ye düştü.[21]
Savaş komünizmi, İç Savaş sırasında Sovyet hükûmetini kurtardı, ancak Rus ekonomisinin çoğu durma noktasına geldi. Bazı köylüler, kotalar nedeniyle toprak ekimini reddetti. 1921'e gelindiğinde ekili arazi savaş öncesi alanın %62'sine düşmüştü ve hasat verimi normalin %37'si kadardı. At sayısı 1916'da 35 milyondan 1920'de 24 milyona, sığır sayısı 58'den 37 milyona düştü. ABD doları 1914'te iki rubleden 1920'de 1.200'e rubleye çıktı.[22]
Savaşın sona ermesiyle, Komünist Parti artık varlığına ve gücüne yönelik şiddetli bir askeri tehditle karşı karşıya kalmadı. Bununla birlikte, diğer ülkelerdeki sosyalist devrimlerin - özellikle de Alman Devrimi'nin- başarısızlığı ile bir başka dış müdahale korkusu, Sovyetler Birliği'nin sürekli silahlanmasına neden oldu. Rusya 1930'larda son derece hızlı bir ekonomik büyüme yaşamış olsa da,[23] I. Dünya Savaşı ve İç Savaşın birleşik etkisi Rus toplumu üzerinde kalıcı bir iz bıraktı ve Sovyetler Birliği'nin gelişimi üzerinde kalıcı etkiler yarattı.
Galeri
Rus İç Savaşı (Batı Cephesi).
Beyaz propaganda posteri ("Birleşik Rusya İçin"). Bolşevikleri temsil eden düşmüş bir komünist ejderha ve bir Beyaz Haçlı şövalye.
Kızıl Ordu birlikleri, Kronstadt denizcilerine taarruz ediyor (Mart 1921).
Lenin, Troçki ve Voroşilov Kızıl Ordu birlikleriyle beraber. Petrograd, 1921
^Paul, William (1919). Hands off Russia!. Renfrew: Socialist Labour Press. ss. 13, 16. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2018.
^Calder, Kenneth J.; Calder, Kenneth J.; Light, Professor Margot; Professor, Professor Ian Nish; Leifer, Professor of International Relations Michael; Walter, University of Melbourne Andrew; Lieven, Research Professor Dominic (29 Ocak 1976). Britain and the Origins of the New Europe 1914-1918 (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN978-0-521-20897-0. 11 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022.
^Figes 1997, s. 656 ve oluşturulan Beyaz Terör ortamı neticesinde savaşın çoğu kısmında eski Rus İmparatorluğu'nun önemli kısımlarını kontrol etti. Savaş sırasında Ukrayna'da bir Ukrayna milliyetçi hareketi etkindi. Ukrayna'daki diğer bir grup Ukrayna Devrimci İsyan Ordusu ve lideri Nestor Mahno liderliğindeki Anarşist Kara Ordu olarak bilinen bir anarşist siyasi ve askeri hareketin ortaya çıktı. Saflarında çok sayıda Yahudi ve Ukraynalı köylü bulunan Kara Ordu, 1919'da Denikin liderliğindeki Beyaz Ordu'nun Moskova'ya yönelik saldırısını durdurmada ve daha sonra Beyaz güçleri Kırım'dan çıkarmada kilit rol oynadı. Volga Bölgesi, Ural Bölgesi, Sibirya ve Uzak Doğu'nun merkeze olan uzaklığı, Bolşevik karşıtı güçler için elverişliydi. Beyazlar, bu bölgelerin şehirlerinde bir dizi örgüt kurdu. Askeri güçlerin bir kısmı şehirlerdeki gizli subay örgütleri temelinde kurulmuştu. Çekoslovak Lejyonu Rus Ordusunun bir parçasıydı ve Ekim 1917'ye kadar yaklaşık 30.000 askere sahipti. Yeni Bolşevik hükümet Doğu Cephesinden Vladivostok limanı üzerinden Fransa'ya tahliye edilmeleri konusunda bir anlaşmaları vardı. Doğu Cephesinden Vladivostok'a ulaşım savaş yüzünden düzensizleşti ve birlikler Trans Sibirya Demiryolu boyunca dağıldı.Troçki, Bolşeviklere gerilim yaratan lejyonerlerin silahsızlandırılmasını ve tutuklanmasını emretti. Batılı Müttefikler, Bolşeviklerin muhaliflerini silahlandırdı ve destekledi. Muhtemel bir Rus-Alman ittifakı, Bolşeviklerin İmparatorluk Rusya'nın devasa dış borçlarını temerrüde düşme tehditlerini yerine getirme olasılığı ve Komünist devrimci fikirlerin yayılma olasılığı konusunda endişeliydiler. Bu nedenle, birçok ülke, asker ve malzeme tedariki de dahil olmak üzere Beyazlara desteklerini verildi. Winston Churchill, Bolşevizm'in "beşiğinde boğulması" gerektiğini ilan etti.<ref>Cover Story: Churchill's Greatness. 4 Ekim 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Interview with Jeffrey Wallin. (The Churchill Centre)
^Howard Fuller, "Great Britain and Russia's Civil War: The Necessity for a Definite and Coherent Policy". Journal of Slavic Military Studies 32.4 (2019): 553–559.