Süleyman Cihan, (d. 1947, Hülükuşağı, Ovacık, Tunceli - ö. 30 Temmuz 1981, Kadıköy, İstanbul [resmî] / 22 Eylül 1981, İstanbul [iddia]) Kürt[5] komünisttir. Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist'in 2. Genel Sekreteridir.
Yaşamı
Erken dönemler
İlk ve ortaokulu Ovacık'ta bitiren Cihan, liseyi Elazığ'da okudu. Bu dönemlerde ilk başlarda THKP-C sempatizanı oldu. Fakat sonradan Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist'e ilgi duymaya başladı. Ama Erim döneminde sol hareketin sönümlenmesiyle birlikte örgütle bağları koptu. 1974'te İstanbul'a geldi. Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği'ni kurdu ve başkanlığını yürüttü. Aynı yıl illegal mücadeleye katıldı.[6]
TKP/M-L dönemi
1974'te illegal mücadeleye girmesiyle Batı Anadolu Bölge Komitesi'ne seçildi. 1978'deki konferansta[not 1] örgütlenme komitesine seçildi ve Merkez Komitesi Siyasi Büro'suna seçildi. Şubat 1981'de ikinci konferans yapılır ve böylece TKP/M-L Genel Sekreteri seçilir.[6]
Ölümü
Resmi iddia
29 Temmuz 1981'de Edirne'den İstanbul'a giderken tutuklanır.[7] 30 Temmuz 1981'de resmi kayıtlara göre örgüt hücresi olduğundan şüphelenen bir evin kontrolü için Kadıköy'e götürülür. Ama 6. kattan kendini atarak intihar eder.[4]
Ailesinin ve diğer kesimlerin iddiası
29 Temmuz'da tutuklanan Cihan, tutuklanmanın ardından 3 ay ağır işkenceli sorgulardan geçirilmiş ve öldürülmüştür.[8] Cesedini ise o daireye getirip kendileri aşağıya atmışlardır.
Tutulan belgelerde sahtecilik
Devlet belgeleri incelendikçe Süleyman Cihan'ın ölümü ile ilgili hazırlanan birçok belgenin sahte olduğu ortaya çıktı. Bunlardan birine örnek olarak dönemin 1. Şube Müdür Muavini Mehmet Ağar'ın imzayı 2. Şube müdürü olarak atması örnek verilebilir.[9]
Adli tıp raporunun açıklanması
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Cihan'ın otopsi raporunu, dosyasını, tıbbi bulgu ve diğer raporları inceleyerek 13 Nisan 2012'de bir rapor hazırladı. Bu rapor ile Cihan'ın falaka, Filistin askısı, elektrik işkencelerine maruz bırakıldığı ve apartmanın altıncı katından atılmadan önce öldürülmüş olduğu kanıtlandı:[10]
“
|
Vücudun ön yüzündeki yaralanmaların yüksekten düşmeyle meydana gelmiş olması mümkün değil. Cihan'ın farklı zamanlarda, yüz, boyun, koltuk altları, el, kalça ve yanlarına dönük darbeler aldığı ve kaba dayağa maruz kaldığı söylenebilir. Yaralarından, falaka, elektik ve Filistin askısı işkencelerine de maruz kaldığı görülüyor. Ayrıca, ölümünden sonra yüksekten atıldığı da kesin.
|
„
|
|
Dipnotlar
- ^ Yani TKP/M-L 1. Konferansı
Kaynakça