Yuan Hanedanı ya da Kubilay Hanlığı (Çince: 元朝; Pinyin: Yuáncháo; Moğolca: Dai Ön Yeke Mongghul Ulus), 1280-1368 yılları arasında Çin'i egemenliği altına alan Moğollar tarafından kurulmuş hanedan.
Kurucusu Cengiz Han'ın torunu, Tuluy (Moğolca: Толуй)'un oğlu Kubilay Han'dır. Togon Temür döneminde 1368'de başkenti Dadu (Çince: 大都 pinyin: Dàdū, Farsça: خان باليق Khān Bālīq, Türkçe: Hanbalık)'yu terk ederek kuzeye kaçmak zorunda kalmış ve hanedan Kuzey Yuan (北元) olarak adlandırılmıştı.
Aslında Doğu Avrupa ve Rusya'dan Orta Doğu'ya, Çin ve Kore'ye kadar uzanan Moğol İmparatorluğu'nun bir parçasıdır. Ancak buradaki Moğollar, İmparatorluğun içinde yalnız Çin ile ilgilenmiş, Moğol Kağanı unvanının yerine Çin İmparatoru unvanını kullanmayı yeğlemişlerdir.
Moğol yönetiminin Han Çinlilerine yaptığı dayanılmaz sömürü ve baskı, Han Çinlileri'nin ayaklanmasına neden oldu. 1333 yılına gelindiğinde dinî ve diğer gizli örgütler tarafından başlatılan ayaklanmalar tüm ülkeye yayıldı. Bu dönemdeki en büyük ayaklanma, Sarı Irmak’ta yapılan ıslah çalışmalarına katılan köylülerin başlattığı “Kırmızı Başörtülü Ordu”nun ortaya çıkmasıydı. Ordunun Haozhou bölgesindeki birlikleri, Zhu Yuanzhang’ın liderliğinde “Moğolları kovarak Çin’i yeniden kurmak” sloganıyla Çinliler arasında geniş destek kazandı. Zhu Yuanzhang, ordusuyla birlikte 1368 yılında Dadu’yu ele geçirerek Yuan Hanedanı'nı yıktıktan sonra Ming Hanedanı'nı kurdu.
Yuan Hanedanı ordusunu ağırlıklı olarak Moğol kabileleri oluşturuyordu. Orduda bozkır toplumlarında kullanılan ondalık sistem kullanılmaktaydı. Orduda dönemin barutlu silahları çok sık bulunmaktaydı. ı. Seferberlik durumlarında Yuan Hanedanına bağlı Ongirat gibi Moğol kabileleri asker yolluyordu. Kubilay döneminde Uygur Türkleri önemli kademelere getirilmiş, Han Çinlilerinin ise bu hakları kısıtlanmıştı. Bu dönemde de Uygur Türkleri de ordunun bir parçası haline gelmişlerdir, özellikle kuşatma silahlarının yapımında Uygurların zekasından yararlanılmıştır. Han Çinlileri orduda sadece belirli pozisyonlara gelebiliyordu ve yüksek rütbeler almaları engellenmişti. Sadece garnizon askeri, muhafız alaylarına katılabiliyorlardı. Yuan Hanedanının yükseliş döneminde Han Çinlileri başka bölgelere göç etmiş ve katliamdan kaçmaya çalışmışlardır. Özellikle Uygurlara ve Moğollara yüksek rütbeler ve önemli görevler veriliyordu.[1]