Alevi İsyanı (Şeyh Salih el-Ali İsyanı olarak da adlandırılır), Şeyh Salih el-Ali liderliğinde İşgal Edilmiş Düşman Toprakları Yönetimi'nin Fransız yetkililerine karşı ve daha sonra Fransa-Suriye Savaşı'nın bir parçası olarak Suriye'de yeni kurulan Fransız Mandası'na karşı, özellikle kıyıdaki Cebel Ensariye dağlık bölgesinde gerçekleşen bir isyandı. İsyan, Suriye'deki Fransız güçlerine karşı ilk silahlı direniş eylemlerinden biriydi ve lideri Şeyh Salih, Şam'daki geçici Arap hükûmetine bağlılığını ilan etti. İbrahim Hananu'nun Halep kırsalındaki isyanı ve Suphi Bereket'in Antakya'daki isyanı da dahil olmak üzere ülkedeki diğer Fransız karşıtı isyanların liderleriyle koordinasyon kuruldu.[1]
Arka plan
İtilaf güçleri ve Arap Şerif Ordusunun Suriye'ye ilerlemesi sonucunda Osmanlı birliklerinin Ekim 1918'de kıyı kenti Lazkiye'den çekilmesinin ardından, Lazkiye'nin Sünni Müslüman yetkileri kentle sınırlı olan geçici bir yönetim kurdu. Lazkiye yönetimi, merkezi Şam'da bulunan geçici bir hükûmet kuran Şerif ordusunun Haşimi lideri Emir Faysal'a bağlılığını ilan etti.[2] Lazkiye'nin doğusundaki Cebel Ensariye dağ silsilesinde ve kıyı kentlerinde kaotik bir durum hüküm sürüyordu ve ağırlıklı olarak Alevilerin yaşadığı bölge birkaç Alevi milis tarafından kontrol ediliyordu. Kasım ayı başlarında bir Fransız askerî birliği Lazkiye'ye çıkarma yaptı, kentin geçici hükûmetini görevden aldı, kentin kontrolünü ele geçirdi ve Suriye'nin geri kalanı üzerinde hak iddia etti.[3]
Alevi İsyanı'nın katalizörü, Fransız askeri yetkililerinin Cebel Ensariye'deki el-Kadmus bölgesinde Aleviler ve İsmaililer arasındaki anlaşmazlıklarda hakemlik yapma girişimiydi.[3] Tarihçi Dick Douwes'a göre Kadmus'taki çatışma, bölgedeki "yerel siyasetin aşiretçi doğası" nedeniyle "kolayca sınıfsal ya da mezhepsel faktörlere bağlanamaz".[4] Çatışma, Osmanlı'nın çekilmesinin ardından Kadmus civarında yeni bir liderler grubunun ortaya çıkması ve kasabanın İsmailî emirlerinin geleneksel otoritesine meydan okumasıyla başladı. Yeni liderlik, bazı emirlerin oğulları da dahil olmak üzere İsmaililer ve yerel Alevilerden oluşuyordu. İki taraf arasındaki gerilim, bir İsmailinin Alevi Hayyatin aşireti liderinin oğlunu öldürmesiyle tırmandı. Hayyatin, cinayeti telafi etmek için geleneksel kan parasını ödememeleri üzerine İsmaili emirlere karşı harekete geçti. Masyaflı Alevi şeyhlerin başarısız arabuluculuk girişiminin ardından Hayyatin ve müttefik Alevi aşiretler Mart 1919'da el-Kadmus İsmaililerine karşı bir saldırı başlattılar.[5]
Mayıs 1919'da, kale köyü Kavabi'nin Sünni Müslüman ve İsmailileri arasında arazi ve hayvanlarla ilgili anlaşmazlıkların yoğunlaşması, Sünni Müslümanların Alevi aşiretleri davet ederek buradaki İsmaililere saldırmalarına neden oldu. Çıkan çatışmalarda yaklaşık 100 köy sakini öldürüldü ve binlerce İsmailî liman kenti Tartus'a kaçtı. Alevi milisler ayrıca Tartus bölgesindeki Rum Ortodoks ve Maruni ağırlıklı köylere de baskınlar düzenlediler.[5] Douwes'un bölgedeki siyaset hakkında "bilgisiz" olarak nitelendirdiği Fransız temsilciler,[5] Şeyh Salih el-Ali de dahil olmak üzere çatışmaya dahil olan Alevi liderlerle müzakere etmeye çalıştılar. Şeyh Salih yerel olarak saygı duyulan 35 yaşında bir Alevi toprak sahibi ve Cebel Ensariye sakinlerinin işlerine Osmanlı müdahalesine karşı direnişiyle tanınan bir din şeyhiydi.[3] Fransız tahkimi başarısızlıkla sonuçlandı.[5]
Başlangıç
Şeyh Salih, Cebel Ensariye'nin işlerine yabancı müdahalesini önlemeye kararlıydı ve Şam'daki Arap hükûmetini otoritesine Fransızlardan çok daha az bir tehdit olarak görüyordu.[3] Douwes'a göre Fransız müdahalesi girişimi çatışmaya "sömürge karşıtı ve milliyetçi özellikler" kazandırdı.[5] Bunlar Şeyh Salih'in Emir Faysal'a bağlılığını bildirmesine ve büyüyen Arap milliyetçi hareketiyle dayanışma ilan etmesine katkıda bulunan faktörlerdi.[3]
15 Aralık 1918'de Şeyh Salih, on iki önde gelen Alevi ileri gelenini Şeyh Bedir kasabasında bir toplantıya çağırdı.[6] Şeyh Salih bu toplantıyı, Fransız askerî güçlerinin Suriye kıyılarını işgal ettiği ve dağları kontrol altına almak için harekete geçtiği haberleri üzerine düzenledi.[3] Şeyh Salih toplantıya katılanları, Fransızların Suriye kıyılarını ülkenin geri kalanından ayırmak amacıyla çoktan işgal ettikleri, Arapların bayraklarını yırttıkları ve onları ayaklanmaya ve Fransızları Suriye'den kovmaya çağırdıkları konusunda uyardı.[6] Toplantıya katılan şeyhleri gerilla ordusuna savaşçı katmaya ve Fransızlara karşı koymaya ikna etmeyi başardı.[3]
İsyan
İlk çatışma
Fransız yetkililer Şeyh Salih'in ev sahipliği yaptığı toplantıyı duyunca Şeyh Salih'i tutuklamak üzere Kadmus'tan Şeyh Bedir'e bir kuvvet gönderdiler. Şeyh Salih ve adamları bu kuvveti Vadi el-Uyun'un batısındaki Niha köyünde pusuya düşürdü. Fransız kuvvetleri bozguna uğradı ve 35'ten fazla kayıp verdiler.[6]
El-Kadmus ve Şeyh Bedir'deki muharebeler
Niha'daki zaferinden sonra Şeyh Salih, isyancılarını genel bir komuta ve askeri rütbelere sahip disiplinli bir güç olarak örgütlemeye başladı. İsyancı ordusu yerel halk tarafından destekleniyordu ve bazı kadınlar su ve yiyecek sağlıyor ve tarlalarda işçi olarak erkeklerin yerini alıyorlardı.[6] Şeyh Salih aynı zamanda diğer Alevi şeyhlerinden ve Lazkiye, Baniyas, Tartus, el-Haffah ve bölgenin diğer yerlerindeki Sünni Müslüman ileri gelenlerinden de sürekli destek alıyordu.[7] Bununla birlikte, isyandan önceki aylarda Alevi milislerle çatışma halinde olan küçük İsmaili milis grupları, kıyı dağlarındaki silahlı isyanı bastırma girişimlerinde Fransız ordusuna yardımcı oldu.[5]
Daha sonra Şeyh Salih, İsmaililere karşı cephe alarak Kadmus, Havabi bölgesi ve Masyaf'ta onlara saldırdı. Fransız yetkililer İsmaililerin yardımına koştu ve 21 Şubat 1919'da Şeyh Salih'in kuvvetlerine saldırdı, ancak yine yenildiler.[6] Bunun üzerine İngiliz general Edmund Allenby müdahale ederek Şeyh Salih'ten çatışmaları durdurmasını ve Şeyh Bedir'den geri çekilmesini istedi. Şeyh Salih bu talebe olumlu yanıt verdi, ancak Fransız kuvvetlerinin Şeyh Bedir'den en az bir saatlik mesafede kalmasını talep etti ve Fransızlar bu talebi kabul etmediler. Bunun yerine Fransızlar dağlarda mevzilenerek toplar yerleştirdi ve daha doğudaki düzlüklerde bulunan Şeyh Bedir ve er-Resten köylerini bombalamaya başladı. Bunu izleyen çatışmalar gece boyunca devam etti ve Fransız Ordusunun Şeyh Salih karşısında üçüncü yenilgisini almasıyla sonuçlandı. Sonrasında Şeyh Salih bir kez daha el-Kadmus'taki İsmaililere karşı saldırıya geçerek kasabayı yağmaladı ve meydandaki İsmaili dini kitaplarını ve el yazmalarını yaktı. İsmaililer, 17 Nisan'da bir karşı saldırıyla Kadmus'u geri aldılar.[6]
Temmuz 1919'da, Fransızların isyancı mevzilerine yönelik saldırılarına misilleme olarak Şeyh Salih, Fransızlarla müttefik olan birkaç İsmaili köyüne saldırdı ve işgal etti. Daha sonra Şeyh Salih ile Fransızlar arasında bir ateşkes imzalandı[6] ve o zamana kadar Şeyh Salih'in kuvvetleri Cebel Ensariye'nin kontrolünü tamamen ele geçirdi. Ancak Fransızlar isyancı köy Kaf el-Ja'yı işgal edip yakarak ateşkesi ihlal etti. Şeyh Salih, Fransızların kendisine karşı askeri operasyonlarını yürüttüğü el-Kadmus'a saldırarak ve işgal ederek misilleme yaptı.[6] Şeyh Salih daha sonra Hama ve Humus'tan gelen Ulusal Savunma Komitesi birliklerinin yardımıyla Kadmus'ta acemi askerleri eğitmek için bir askeri kamp açtı.[8] Cebel Ensariye dışındaki olaylar Şeyh Salih'in isyancı hareketinin başarısına katkıda bulundu. İki önemli olay, dağın hemen güneydoğusundaki büyük bir kasaba olan Telkele'de Dandaşi aşiretinin önderliğindeki halk isyanı ve Mustafa Kemal'in Türk düzensiz kuvvetlerinin Lazkiye'de Fransızlara karşı başlattığı saldırıydı.[3] Telkele'de Dandaşi önderliğindeki isyan, Humus ve Trablusşam'dan gelen Ulusal Savunma Komitesi birlikleri ve Dürzi lider Sultan el-Atraş önderliğindeki Şamlı silahlı gönüllüler tarafından desteklendi.[8] Telkele'deki isyancılar, bu şehirdeki Fransız garnizonunu 1919 yazında Cebel Ensariye'den Trablusşam'a çekilmeye zorladı. Bu arada, aynı dönemde Lazkiye'ye yönelik Türk taarruzu şehrin kuzeyindeki küçük bir Fransız kuvveti tarafından durduruldu,[3] ancak Fransız kuvvetlerinin Şeyh Salih'in isyancılarına tam olarak konsantre olmasını engelledi.[9]
Temmuz 1919'dan sonraki bir yıl boyunca Fransız askerî güçleri Cebel Ensariye üzerinde kontrol sağlayamadı.[9] Şeyh Salih 20 Şubat 1920'de liman kenti Tartus'taki bir Fransız deposuna saldırdı,[7][8] ancak Fransız donanmasının karşı saldırısıyla geri çekilmek zorunda kaldı. Fransa-Suriye Savaşı'nın iyice kızıştığı 3 Nisan'da Fransızlar Şeyh Salih'e saldırarak kuvvetlerine ağır zayiat ve hasar verdirdi, ancak Şeyh Salih'in karşı saldırısı Fransızları daha önce fethettikleri köylerden çıkardı.[7] 1920 yazında Suriye'deki kıdemli Fransız General Henri Gouraud, Cebel Ensariye'yi ve Suriye'nin geri kalanını ele geçirmek için hazırlıklarını yeniledi. Gouraud, Mayıs ayında Mustafa Kemal ile bir ateşkes sağladı ve 12 Haziran'da ateşkes yapmak için Şeyh Salih'e yaklaştı. Şeyh Salih, ateşkesi kabul etmedi ve 12 Haziran'daki görüşmelerden bir hafta önce Faysal'ın geçici Arap Ordusundan General Yusuf el-Azma, Şeyh Salih ile görüşerek Fransız ordusuna karşı direnişini sürdürmesini istedi. Şeyh Salih ayrıca Lazkiye'nin en önde gelen iki Sünni Müslüman aşireti olan Harun ve Şıraytih ailelerinden ve onların milislerinden maddi askeri destek alırken, Faysal hükûmetinden ve Güney Anadolu'dan gelen Türk düzensizlerden de benzer yardımlar aldı. Bu destekler sayesinde Şeyh Salih, Fransız irtibat subayları tarafından isyana desteklerini çekmeleri için rüşvet verilen bazı yandaşlarının ve Alevi rakiplerinin firar etmesine rağmen silahlı mücadeleyi sürdürmeyi tercih etti.[9]
Bastırma
Fransızlar 24 Temmuz 1920'de Meyselun Muharebesi'nde el-Azma'nın geçici ordusunu yendikten bir gün sonra Şam'ı ele geçirip Suriye Arap Krallığı'na son verdiklerinde güç dengesi Fransızların lehine değişmeye başladı. Arap Ordusunun Meyselun'daki yenilgisinin ardından Şeyh Salih konumunu sağlamlaştırmaya çalıştı ve Masyaf'ta Fransızlara ve İsmaililere saldırdı.[7] Destek, silah ve fon kaynağı olarak Arap hükûmetini kaybetmenin isyanın ilerlemesini engellemesine rağmen, Şeyh Salih'in isyanı Cebel Ensariye'nin kuzeydoğusundaki Halep kırsalında büyük bir cephenin açılmasıyla hız kazandı. İbrahim Hananu liderliğindeki isyan burada aylardır varlığını sürdürmekteydi ancak Fransızların 23 Temmuz'da Halep'i işgal etmesinin ardından daha da şiddetlendi. Halep kırsalındaki isyancı çeteler ve Fransızlara karşı yürüttükleri operasyonlar Şeyh Salih'in dağlardaki isyancıları üzerindeki baskının hafiflemesine yardımcı oldu. Tarihçi Phillip S. Khoury'ye göre bu, aynı zamanda askeri yardım ve "çok ihtiyaç duyulan manevi destek" için yeni bir kaynak görevi gördü.[9]
29 Kasım 1920'de Gouraud, Şeyh Salih'in Cebel Ensariye'deki kuvvetlerine karşı tam teşekküllü bir harekât başlatarak önce Şeyh Salih'in Kadmus yakınlarındaki Ayn Kadib'deki kuvvetlerine saldırmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Daha sonra Şeyh Salih'in Şeyh Bedir köyüne girdiler ve hiçbir direnişle karşılaşmadan çok sayıda Alevi ileri gelenini tutukladılar. Tutuklananların bir kısmı idam edildi veya hapse atıldı. Şeyh Salih tutuklanmaktan kurtulmayı başardı ve Fransız güçlerinin takibinde kuzeye doğru kaçtı.[7] 10 Şubat 1921'de Şeyh Salih, askeri yardım almak için İbrahim Hananu ile resmi temas kurdu. İki adam ayrıca Milletler Cemiyetine, Cemiyetin tüzüğü ve ABD Başkanı Woodrow Wilson'un On Dört Nokta önerisi doğrultusunda Suriye'nin bağımsızlığı ve özgürlüğü için çağrıda bulunan ortak bir mektup yayınladı.[9] Şeyh Salih'in isyancıları 1920 kışı ile 1921 ilkbaharı arasında Fransızlara karşı başka baskınlar da düzenledi.[10] Türk Askeri Arşivlerinden (ATASE) alınan belgeler Salih el-Ali'nin silah almak amacıyla Kemalistlerle doğrudan temas halinde olduğunu göstermektedir. Fransız ordusu onun emirleri doğrudan Türk "karargahından" aldığını iddia etti.[11]
Mustafa Kemal ile Fransızlar arasında yeniden başlayan barış görüşmelerinin ardından Türk yardımı durdu. Bu arada üç koldan oluşan bir Fransız kuvveti toplandı ve Şeyh Salih'in mevzilerini batıda Lazkiye ve Banyas'tan, doğuda ise Hama'dan kuşattı. Nisan ve Mayıs 1921 arasında Fransızlar ve Şeyh Salih'in isyancıları arasında gerçekleşen birkaç çarpışma Fransız kuvvetlerine askeri üstünlük sağladı, ancak Fransızlar ağır kayıplar verdi.[10] 15 Haziran'da Fransız kuvvetleri Şeyh Salih'in kuzey dağlarındaki mevzilerini ele geçirdi, ancak Şeyh Salih tekrar yakalanmaktan kurtuldu ve sonuç olarak saklanmaya başladı.[7] Yaz sonunda Fransız ordusu Cebel Ensariye'nin kontrolünü ele geçirdi.[10]
Sonrası
Lazkiye'deki bir Fransız askeri mahkemesi Şeyh Salih'i gıyabında idama mahkûm etti[12] ve nerede olduğuna dair bilgi için 100.000 frank ödül teklif etti, ancak bu son çaba başarılı olmadı. Fransızlar Şeyh Salih'i yakalamaktan vazgeçtikten sonra General Gouraud tarafından bir af çıkarıldı.[7] Sonunda, yaklaşık bir yıl saklandıktan sonra, Şeyh Salih Fransız general Gaston Billotte'a teslim oldu. Billotte'un Şeyh Salih'e neden teslim olduğunu sorması üzerine Şeyh Salih ona "Vallahi, savaşacak sadece on silahlı adamım bile kalsaydı, bırakmazdım" dedi.[7] Şeyh Salih 1950 yılında, Suriye'nin Fransız yönetiminden bağımsızlığını kazanmasından dört yıl sonra evinde öldü.