SultanAbdülaziz'in pehlivanlarından Karaoğlan'ın torunudur. Altı kardeşin dördüncüsü olan Ahmet Ayık, dört kardeşini 1939 Erzincan Depremi'nde kaybetmiştir. Ayık, bu yüzden büyük bir şok yaşamış. Bunun, geldiği noktada önemli bir yerinin bulunduğunu anlatan Ayık, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bir felaketin insanda yarattığı şoktan kurtulabilmesi için başka bir uğraşa konsantre olması gerektiğini o zaman öğrendim. Bu nedenle kendimi güreş sporuna verdim.”[2] Güreşe doğduğu köy olan Eskiköy'de karakucakla başladı. 12-13 yaşlarında iken İstanbul'a ağabeyinin yanına gitti. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde kendisini çalıştıran Ahmet Çakır ve Hüseyin hocaların teşvikiyle ve Beşiktaş Jimnastik Kulübü lisansı ile gençler dalında İstanbul şampiyonalarına katıldı. 1956 yılında memleket özlemiyle köyüne döndü ve o yıl yörede yapılan güreşlerde Baş Pehlivanlığı kazandı. 1961 yılının Ekim ayında Adana'da Türkiye Karakucak Şampiyonası'ndaki başaltı güreşlerinde tüm rakiplerini yenerek turnuvayı kazandı. Askerliği sırasında mindere çıktı. 1961'de millî güreş takımına seçildi; serbest stilde güreşti. Adriyatik Kupası'nda kazandığı ikincilik onun uluslararası alandaki ilk önemli derecesi oldu (1962). Ertesi yıl Dünya beşinciliğini elde etti.[3]
Güreş kariyeri
Kayseri Tayyare fabrikası, (Hava İkmal Merkezi Hava Gücü Kulübü ) Ankara'ya güreşçi aramaya gelir. Milli Takım hocalarından Halit Balamir tarafından, Ahmet Ayık ismi ve adresi verilir. Bunun üzerine Hava Binbaşı Ahmet Elbirlik ile Antrenör İbrahim Önder Kayseri'den Sivas'a gelirler, Sivas'tan motosiklet ile köye gelerek Babası Ömer Ayık ile tanışırlar. Ahmet Ayık'dan çok büyük şampiyonluklar beklediklerini, ülkemizin gurur kaynağı olacağını, İstiklal marşımızı tüm dünyaya dinleteceğini söylerler. Bu konuşmalardan etkilenen babası Ömer Ayık ikna olur ve dönüşü için müsaade eder. Kayseri Tayyare fabrikası Hava İkmal Merkez Hava gücünde lisanslı sporcu olarak müsabakalara katılır. Müteakiben; Kısa süreli İstanbul Denizbank spor ve Batman petrol sporda, 14 sene Ankaragücü (MKA) spor kulübünde güreş yapan Ahmet Ayık toplam 17 yıllık bu süreye, 10 Türkiye Şampiyonluğu, 1 Adriyatik kupası ikinciliği, 1 Akdeniz oyunları şampiyonluğu, 1 Balkan şampiyonluğu, 1 Uluslararası Turnuva şampiyonluğu, 2 Avrupa şampiyonluğu, 1 Avrupa ikinciliği, 2 Dünya şampiyonluğu, 1 Dünya ikinciliği, 1 olimpiyat şampiyonluğu ve bir de olimpiyat ikinciliğini sığdırmıştır.[4]
1962 yılında Milli Takıma girerek Belgrat'ta yapılan “Adriyatik Kupasında” 87 kiloda ikinci olan Ahmet Ayık, o yıl İran takımıyla yapılan milli maçta yine galip geldi. 1963 yılında Konya'da Japonlarla özel maçta güçlü rakiplerini yenmeyi başardı. Aynı yıl İtalya'nın Napoli şehrinde yapılan Akdeniz oyunlarına serbest stilde katılarak 97 kiloda şampiyon oldu. Bir yıl sonra 1964'te Romanya'nın Köstence şehrinde yapılan Balkan Şampiyonasının son maçında Bulgar rakibini tuşlayarak Balkan Şampiyonu unvanını elde etti.[5]
Japonya'nın Tokyo kentinde düzenlenen 1964 Yaz Olimpiyatları'nda ilk turda Bulgaristan adına yarışan Said Mustafov ile berabere kaldı. İkinci turda Avustralyalı Hugh Williams'ı tuşla yendi. Üçüncü turda Sovyet Aleksandr Medved ile berabere kaldı. Dördüncü turda İranlı Gulam Rıza Tahti'yi hakem kararıyla yendi. Ayık'ın Mustafov (Birinci turda) ve Medved (Üçüncü turda) karşısında aldığı beraberlikler final turu için sayıldı. Madalya sahipleri arasında kalan tek maç Medved ile Mustafov arasındaydı; kazanan altın, kaybeden bronz madalya alacaktı. Medved 39 saniye içinde Mustafov'u tuş etti. Bu sonuçlarla Ahmet Ayık turnuvada maç kaybetmeden dört ceza puanıyla olimpiyatları ikinci bitirerek gümüş madalya kazandı.[6]
1965 yılının Tiflis Turnuvası için uçakla önce Moskova'ya inince, bütün gazeteciler Ahmet'in etrafını sarar ve “Medved ile ne yapacaksınız” diye sorarlar. Şampiyonumuzdan aldıkları cevap ertesi günkü gazetelerinde manşet olmuştur: “Burada Medved’i kendi seyircisi önünde yenmeye geldim.” Bu turnuvada Rus Medved, Ahmet Ayık'tan çekinerek 97 kiloya değil ağır sıklete çıkınca Ayık-Medved maçı gerçekleşmedi. Ahmet Ayık 97 kiloda turnuvaya katılan 4 Rus güreşçiden 3'ünü, Polonyalıyı ve Bulgar rakiplerini devirerek hem şampiyon oldu, hem de turnuvanın en teknik güreşçisi seçilerek hayatında ilk defa 2 madalya ve 2 diploma birden alma başarısına ulaştı. 1965 yılında Manchester'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda, o zaman kadar 2 dünya ve 1 olimpiyat şampiyonluğu elde etmiş olan Aleksandr Medved'i finalde yenmeyi başardı.[7]
1966 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Ohio eyaletinin Toledo şehrinde düzenlenen 1966 Dünya Güreş Şampiyonası'nda da o dönemde uygulanan beraberlik ve ceza puanı nedeniyle hiç yenilmeden gümüş madalya kazandı. İstanbul'da düzenlenen 1967 Avrupa Güreş Şampiyonası'nda Yugoslav, Romen, Macar ve Sovyet rakibini yenerek altın madalya kazandı.
Meksika'nın Meksiko kentinde düzenlenen 1968 Yaz Olimpiyatları'nda ilk turda Bulgaristan adına yarışan Said Mustafov'u hakem kararıyla yendi. İkinci turda Batı Almanyalı rakibi Heinz Kiehl maça çıkmadığı için hükmen galip sayıldı. Üçüncü turda Amerikalı Jess Lewis ile berabere kaldı. Dördüncü turda Polonyalı Ryszard Długosz'ı hakem kararıyla yendi. Beşinci turda Moğol rakibi Khorloogiin Bayanmönkh'ı müsabakanın 1:02 dakikasında tuşla yendi. Final turunda ilk maçında Macar rakibi József Csatári'yi müsabakanın 10:12 dakikasında tuşla yendi ve ikinci maçında Sovyet Shota Lomidze ile berabere kaldı. Bu sonuçlar itibarıyla final turunu birinci bitirerek altın madalya kazandı.[8]
1968 yılında Türkiye Şampiyonasında sekiz maç yaptı ve hepsinin toplamı altı dakika sürdü. 1969 yılında millî takım güreşçilerinin federasyon başkanını boykotuna o da katılarak, iki Avrupa ve bir de dünya Şampiyonası'nın altın madalyalarını boynuna takmadı. 1970'in ilk aylarında İzmir Alsancak Atatürk spor salonunda yapılan Türkiye şampiyonasında tüm rakiplerini yenerek şampiyon oldu.
Sonraki yaşamı
1970 yılında aktif spor hayatını noktaladı. 1978 ve 1997-2000 yılları arasında Türkiye Güreş Federasyonu başkanlığı yapmıştır. 1980 yılında kurulan Türk Güreş Vakfı kurucu üyesi olan Ayık, 1993 yılında genel başkanlığa seçildi. Görevi sırasında Ahlatlıbel'deki Türk Güreş Vakfına ait spor Kompleksi, Çam Oteli ve Ankara Karşıyaka'daki Anıt Mezar gibi hizmetlerde bulundu. 1988 yılında ünlü güreşçi Kurtdereli Mehmet Pehlivan'ı canlandırdığı filmde başrol oynadı. Ayık, TRT üç bölümlük dizi halinde yayımlanan bu filmin gelirlerini ve telif hakkını Türk Güreş Vakfı'na bağışladı. 1997 yılında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile ödüllendirildi. 1998'den bu yana Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği'nin (FILA) yönetim kurulu üyesi olan Ayık, 2012'de FILA asbaşkanlığına seçildi.
30 yıldır Sivas Doğanşar İlçesinde yapılmakta olan Geleneksel Doğanşar Karakucak Güreşleri 1994 yılından itibaren Geleneksel Doğanşar Ahmet Ayık Karakucak Güreşleri adı altında Doğanşar Derneği tarafından organize edilmektedir.
İş insanı olan Ahmet Ayık evli ve üç çocuk babasıdır.