Daniel kitabı (İbranice: דניאל), Tanah'ın Ketuvim kitabına bağlı bir metindir. Daniel kitabında, kendisinin ve Yehudalı yandaşlarının Babil'e sürgüne gönderildiği ve burada II. Nebukadnezar'ın nazarında iyi yerlere gelindiği anlatılır. Saray hikâyeleri, Nebukanezar, Belşazzar ve Medli Darius'un iktidarlık dönemlerini kapsar. Kitap, dört "ilahi" kehanet görümleriyle son bulur.
Daniel kitabının giriş kısmı İbranice ile başlar; gelişme bölümünde Ahit Aramcası kullanılmıştır; ardından Masoretik metnin sonuç bölümü tekrar İbraniceye döner.[1] Kitabın ilk altı konusundaki hikâyeler üçüncü tekil şahıs tarafından anlatılırken bunu takip eden dört konu birinci tekil şahıs tarafından anlatılmaktadır.
Daniel, Büyük Peygamberlerden sayılmasına rağmen kitabı, Tanah'ın Neviim (Peygamberler) kitabının aksine Ketuvim kitabında bulunmaktadır. Eski Ahit'te ise bu kitap Büyük Peygamberler bölümünde bulunur.
Kabul gören eleştirisel görüşe göre Daniel kitabı, MÖ 2. yüzyılda IV. Antiyokus Epifanes zamanında Makabiler döneminde anonim bir yazar tarafından yazılmıştır.[2][3][4] Daha tutucu olan metinsel uzmanlar ise geleneksel görüşü savunup kitabın Daniel tarafından MÖ 6. yüzyılda yazıldığına inanırlar.[5]
Yazar ve tarih
Makabili yazar
Daniel'in orijinal yazar olduğunu iddia eden geleneksel teori, kitabın bir kehanet kitabı olmadığını düşünen eleştirmenler tarafından kabul görmemektedir.[5]Daniel eleştirmenleri bu kitabın MÖ 165'te Makabi dönemine ve Selevkos kralı Antiokus Epifanes'e odaklanan taklit bir kitap olduğunu savunur.[6] Bu görüşe sahip olanlar genelde Daniel kitabındaki Makkabi tezine inanırlar.[7] 1 ile 6. konular arasında anlatılan efsane edebi tarzı 7 ile 12. konular arasında anlatılan görümlerden daha eskidir. Daniel'in ikinci yarısında anlatılan görümler, bir teoriye göre, Makkabi döneminde anonim bir yazar tarafından MÖ 2. yüzyılda efsaneler eklenerek yazılmıştır. Bu görüşü savunanlara göre kitap, batı siyasi tarihi kehaneti veya eskatolojik olarak okunmamalıdır; eleştiriler daha ziyade, Makkabi zamanının dindarlık kanıtlarına odaklanmaktadır.[8] Anonim yazar
Norman W. Porteous, kitabın Antiokus altında zulüm görüldüğü sırada anonim bir yazar tarafından yazıldığını iddia eden ilk kişilerdendir. Bu teoriye göre MÖ 2. yüzyılda anonim yazar, kehanetleri Danyal'a atfetmiştir.[9][10]Paul Roche'un görüşüne göre, Yehova'ya sadakatin sembolu olarak Daniel'i ve dinsizliğin sembolu olarak pagan krallarını kullanan yazarın anlattıklarında bol miktarda hata ve anakronizm bulunur.[11] Eleştirmenler, Daniel yazarının, Yakın Doğu tarihinin MÖ 6. ila MÖ 2. yüzyıl arasındaki emperyal gücünün varlığını bildiğini kabul etmektedir.[12] Fakat, MÖ 6. yüzyılın ikinci yarısındaki tarihi detaylarda görülen hatalara bakılınca bu teori doğrultusunda MÖ 2. yüzyıla yakın bir zamanda yazıldığı düşünülür.[12] Baskı altında cesaret verme
Porteous ve Roche Daniel kitabının, Babil Sürgünü'nden dört asır sonra, HelenleşmişSelevkos'un altında büyük ölçüde zulüm va baskı gören Yahudilerin arasında iman birliği sağlama amacıyla halk hikâyelerinden oluştuğu konusunda hemfikirdir.[11][13]James VanderKam ve Peter W. Flint'e göre, Daniel ve arkadaşlarının hikâyesi, sürgün sırasında halka destek sunma amacıyla, Tanrı'ya imanın zulme ve paganlığa üstün geleceği teması işlenerek aktarılmıştır. Bu temalar, Helenizm tehdidi altında bulunan ve diğer Yahudiler tarafından zulme uğrayan Qumran ahitçilerine cesaret vermiş olabilir.[14] Muhafazakâr bakış açısıyla Joyce G. Baldwin, "eski ve otantik hikâyelerin, yeni parabollerle dolu kitaba göre halka daha çok huzur vereceğini" düşünmektedir.[15] Helenistik dönem
Yunancadan alınmış kelimeler sadece Daniel 3'te yer almaktadır; Daniel'in son dönemde yazıldığını savunanlara göre, DanielBüyük İskender MÖ 330'da Yakın Doğu'yu fethettiği zamandan sonra yazılmış olmalıdır çünkü bundan iki asır önce bölgede Yunanca kelimelerin varlığı imkânsızdır.[12] Yunancadan alınan sözcükler üç adet müzik terimidir. Frank Gaebelein'e göre diğer Yunanca kelimelerin yokluğu, Daniel kitabının Helenistik dönemde yazıldığı teorisini desteklememektedir. Gaebelein'in dediğine göre, "MÖ 2. yüzyılda Aramca'ya Yunanca hükûmet ve idari terimlerin girmediği hayal edilemez".[16] Kitabın son dönemde yazıldığını savunanlardan John Goldingay dahi Yunanca kelimelerin varlığı kitabın son dönemde yazılmış olabileceğini ıspatlamamaktadır demiştir.[17]Senfoni kelimesinin kullanılışının bilenen en eski tarihi Pisagor tarafından MÖ 6. yüzyıldır.[18][19] Qumran 4QDancAramca MÖ 2. yüzyılda popüler bir dil olup Filistin'deki çoğu Yahudi tarafından konuşulmaktaydı. Qumran'da Ölü Deniz parşömenlerinde bulunan 4QDanc MÖ 125 yılına aittir; bu, Daniel kitabının MÖ 2. yüzyılda yazıldığını savunanların tezini desteklememektedir. Eleştirmen G. R. Driver dahi Qumran'da Daniel kitabının varlığı ve popülaritesi, kitabın son dönemde yazıldığını savunanların modern görüşleriyle çeliştiğini belirtmektedir. [Wegner, 116] Bu tomar Daniel'in en eski kaynağıdır fakat kısa bir metindir: Daniel duası.[20] 4QDanc, Daniel kitabının bir kopyası olduğu manasına gelmemektedir.[21]
Erken yazarlığa destek
Kenneth Kitchen, Louis F. Hartman ve Alexander Di Lella, MÖ 330'dan önce var olan Pers dönemine ait Farsça kelimelerin varlığı nedeniyle kitabın erken dönemde yazıldığını savunmaktadır.[22] Daniel kitabının Aramca bölümlerinde 19 Farsça kelime bulunmaktadır.
Metinsel kaynaklar
Daniel kitabının, biri Masoretik metinde, diğer ikisi Yunanca Septuagint ve Teodotion sürümlerinde olmak üzere üç versiyonu bulunmaktadır.[23] Her iki Yunanca versiyonda da Masoretik metinde bulunmayan apokrif konular mevcuttur.
Yunanca sürümü
Teodition tercümesi Masoretik metine daha yakındır ve zamanla popüler hale geldiğinden ikisi hariç Septuagint yazıtlarının yerini almıştır.[24][25][26] Septuagint versiyonu ise İbranice/Aramca olan Masoretik metinden ziyade Qumran'da bulunan fragmanlara daha yakındır.
Septuagint ve Teodotion versiyonlarında, Protestanlar ile Yahudiler tarafından apokrif ve Katolikler ile Ortodoks Hristiyanlar tarafından ikinci derece kutsal sayılan ilave konular bulunur.[27]
Azarya'nın duası ve Üç Kutsal Çocuğun ezgisi.
Suzanna ve ihtiyarların hikâyesi
Bel ve Ejderha
Ölü Deniz parşömenleri
Qumran'da, ikisi 1 no'lu mağarada, beşi 4 no'lu mağarada ve biri 6 no'lu mağarada olmak üzere Daniel kitabının sekiz kopyası bulunmuştur.[28] Eskime nedeniyle bunların hiçbirisi tam değildir fakat Daniel'in on iki konusundan on biri bugüne kadar gelebilmiştir. On ikinci konu ise derleme özet olarak bulunmaktadır. Bu sekiz kopya MÖ 125 ila MS 50 yılları arasında, 175 yıllık zaman dilimi içinde yazılmıştır.[14]
Sekiz tomardan yedisinde, Daniel kitabı'nın Masoretik versiyonda görülen daha kısa olan hikâyenin tamamı yer almaktaydı; bunlardan hiçbiri daha uzun olan Septuagint versiyonuyla aynı değildir. Her ne kadar bütün tomarlar birbirlerine yakın olsalar da, James C. VanderKam, geleneksel metine en yakın olanın 1QDana olduğunu belirtmektedir.[21]
Dört tomar, konuyla ilgili bölümleri içermektedir (1QDana, 4QDana, 4QDanb ve 4QDand) ve bunların hepsi çift dille yazılmıştır: İbranice ile başlayan kitap 2:4b'de Aramca'ya geçmekte ve 8:1'de tekrar İbraniceye dönmektedir.[21]
Dilsel eleştiri
Dil yapısı gereği Daniel kitabı üç bölüme ayrılabilir:[29]
1-2:3. konular: Daniel ile arkadaşları ve içinde bulundukları durum tanıtılır. (İbranice)
1:4-7. konular: Babilliler arasında yaşayan Daniel ve arkadaşlarının saray hikâyeleri. (Aramca)
8-12. konular: Daniel'in kehanet görümleri ve İsrail'in geleceği. (İbranice)
Aramca bölüm
Uzmanlar, Daniel'in çift dil yapısı nedeniyle varsayımlarda bulunmuştur; 2 ila 7. konular arasında Aramca olan dil kitabın diğer yerlerinde İbranicedir. Sıkça yapılan varsayımlardan biri, 9:4-20 arası hariç kitabın Aramca yazılıp, halk tarafından kabul görmesi için bazı yerlerin sonradan İbraniceye çevrilmiş olmasıdır.[30]
John J. Collins'in 1993'teki Daniel, Hermeneia Commentary isimli yorumuna göre, Daniel'deki Aramca form Samariye yazışmalarından sonra ve Ölü Deniz parşömenlerindeki formdan biraz önce yaratılmıştır. Böylece Aramca 2 ila 6. konular, diğer konuların aksine erken Helenistik dönemde, 7. konu ise sadece Antiokus döneminde yazılmıştır. Ölü Deniz parşömenleriyle aynı olan İbranice 1 ve 8 ila 12. konunlar MÖ 2. yüzyılın sonlarında yazılmştır.[31]
Yukarıdaki görüşün aksine Expositor's Bible Commentary (Zondervan, 1990)'e göre, Helenistik dönemdeki Aramca ve İbranicenin kıyaslanışı dilbilime yapılan tecavüzdür. Helenistik dönemde unutulan fakat Septuagint'te kullanılan Farsça ve Akkatça, kitabın MÖ 6. yüzyılın sonlarında yazıldığını göstermektedir.[32]
E.C. Lucas, duruma daha dikkatlice yaklaşıp, geniş coğrafi bölgede dil gelişiminin her yerde aynı olamayacağını dile getirmektedir bu sebeple kitabın MÖ 5 veya 4. yüzyılda yazıldığını düşünür. Qumran İbranicesi ile Daniel İbranicesi arasında faklılıklar olduğu konusunda Collins ile hemfikirdir.[33]
Yunancadan girmiş kelimeler
Daniel 3'te Yunan müzik terimleri mevcuttur. Her üç Yunanca kelime de bir müzik aletidir: κιθαρις (Kitara), ψαλτηριον (Santur) and συμφωνια (Senfonya); bu terimler Türkçeye lir, kanun ve davul olarak tercüme edilmiştir.[34]Frank Gaebelein'in dediğine göre, "Yunan paralı askerleri ve köleleri Babil ve Asur dönemlerinde hizmetler vermiştir; bazıları hiç şüphesiz Yunan müziği ve entrümanlarında hünerliydi".[16]Senfonya (davul) kelimesinin bilinen ilk kullanımı Pisagor tarafından MÖ 6. yüzyıldır.[18][19]
Farsçadan girmiş kelimeler
Daniel kitabının Aramca kısımlarında 19 adet Farsça kelime bulunur. Persler, imparatorluklarında idari işlerde Aramca kullanmaktaydı. Kendi dilleri olan Farsça, Aramca'yı etkilemiştir. Bu etkileşim, bu dönemden sonra gelen tarihi metinlerde de görülebilmektedir. Daniel, Pers fethi sırasında bir devlet adamı olduğundan, Daniel kitabı Aramca'nın en etkin olduğu zaman olan MÖ 6. yüzyılın ortalarında yazılmış olabilir.[12]
Keldani'nin kullanımı
Daniel kitabı "Keldaniler" terimini hem etnik grup olan Keldaniler için hem de yıldız falcılarının geneli için kullanmaktadır. Montgomery ve Hammer'e göre 'Keldaniler' teriminin yıldız falcıları için kullanımı anakronizm oluşturmaktadır; Neo-Babil ve erken Pers döneminde yaşadığına inanılan Daniel bu terimi sadece etnik grup için kullanmıştır.
Kiyastik yapı
Kiyastik yapı veya eşmerkezli yapı, İbrani şiir ve edebiyatının yaygın bir özelliğidir. Daniel 6 ile 7 arasındaki akıcılığın kırılmasına rağmen Daniel kitabının bütünü kiyastik yapıyla organize edilmiştir. Daniel 1-6'da, Tanrı'nın gücünün Babil ve Pers krallarından daha fazla olduğu teması işlenmektedir. Daniel 7-12'de, Tanrı'nın gelecekle ilgili planında, dünya krallıklarının kendi krallığı yoluyla son bulacağı anlatılır. Kitabın genelinde, her konu ahenkli bir birlik oluşturur ve kitap son üç konuyla son bulur (10-12).[35]
Aramca kiyastik form
1978'de Trinity College müdürü Joyce G. Baldwin, Aramca bölümleri oluşturan 2 ila 7 konularında kiyastik dil yapısı kullanıldığını iddia etmiştir:[36]A. Dört imparatorluk ve Tanrı'nın yaklaşan krallığı.(2)
B. Ateş mahkemesi ve Tanrı'nın kurtarışı.(3)
C. Kral uyardı, cezalandırdı ve icra etti.(4)
C'. Kral uyardı, meydan okudu, tahttan indi.(5)
B'. Aslanların ininde mahkeme ve Tanrı'nın kurtarışı.(6)
A'. Dört imparatorluk ve Tanrı'nın ebedi krallığı.(7)
Çift kiyasma teorisi
2 ila 7. konular arasında bulunan Aramca kısmın kiyastik dil yapısıyla hazırlandığını belirtenlerden biri de 1972'de A. Lenglet olmuştur. 1986'da arkeologWilliam H. Shea, Lenglet'in görüşünü temel alarak bunu Daniel kitabının tamamına uyguladı. Shea'nın dediğine göre Daniel kitabında çifte kiyasma bulunmaktadır.[37] Kiyastik yapının kitapta kullanılan dillerle vuygulandığı görüşünü desteklemektedir. İlk kiyasma Aramca yazılmıştır (7. konunun neden Aramca kaldığını açıklamaktadır), bunu kitabın ikinci yarısı olan İbranice kiyasma takip etmektedir.
Aynı etiketli paralel temalar
A, A', A" ve A"' etiketli yerler paralel olarak yerleştirilmiştir çünkü aynı temayı işlemektedir: art arda krallıklar hakkında kehanetler. Tanrı'nın halkının mahkemelerde acı çekişleri B, B', B" ve B"' etiketli dört yerde yer alır. C, C', C" ve C"' etiketli yerler farklı kralların yaptıklarını anlatır. Son olarak, kitabın odak noktası olan meshedilenin mahkemeye tabi tutuması D'de yer alır.
Yapının, kronojiye göre önceliği
İlk altı hikâye, yapıyı tanımlamasından ziyade yapıya göre oturtulmuştur. Örneğin, 6. konu (B') kronolojik olarak 7. konudan (A') sonra yer alması gerekirken 3. konuya (B) paralel olarak konulmuştur çünkü her iki konuda da Daniel ve arkadaşlarına yapılan zulümden bahsedilmektedir. Ayrıca 5. konu (C'), 7 ve 8. konulardan (A") sonra yer almalıdır fakat 4. konuyla (C) paralelliği korumak için yeri farklıdır çünkü Babil krallarına karşı ilahi adalet anlatılmaktadır.
Daniel'in içeriği
Giriş
İbranice yazılan ilk konuda Daniel ve üç arkadaşı (Hananya, Mişael ve Azarya) tanıtılmaktadır. Bu dört İbrani genç Yehuda Krallığı'na yapılan Babil seferlerinden birinde, MÖ 605'te esir düşmüştür. Onlara, Kral Nebukadnezar'ın sarayında hizmetli olmak için özel eğitim verildi. Yahudi kimliklerinden uzaklaştırılıp Babil kültürünü yansıtmaları için isimleri ve yemek alışkanlıkları değiştirildi.[29] Fakat Daniel, kendilerine vejetaryen yemek verilmesi için kralı ikna etmeyi başardı.[38]
Saray hikâyeleri
Büyük rüya
Kral, kendini rahatsız eden bir rüya görür ve bilgelerin bu rüyayı açıklamasını ister fakat gördüğü rüyanın ne olduğunu kimseye anlatmaz. Bilgeler rüyanın ne olduğunu bilmeden yorumlayamayacaklarını belirtince aralarında Daniel ve arkadaşlarının da bulunduğu ülkedeki bütün bilgelerin öldürülmesi emri verilir. Daniel araya girer ve kraldan ölümlere bir süre ara vermesini talep eder ve bu arada Tanrı'ya yakarıp bir çözüm bulacağını belirtir. Gece vakti bir görüm sonucunda hem rüyanın ne olduğunu hem de ne anlama geldiğini öğrenir ve ertesi gün durumu Krala anlatır. Nebukadnezar rüyasında dört metalden yapılmış bir put görür ve ayakları demir ile kil karışımıdır. Bu put bir taş parçasıyla paramparça olur ve taş tüm dünyayı kaplayan bir dağa dönüşür. Puttaki farklı metaller, Nebukadnezar'dan başlayarak ardı ardına gelen krallıkları simgelemektedir. En sonunda heykelin simgelediği egemenlikler, ilelebet varolacak olan Tanrı'nın krallığı tarafından ezilmiştir.
Ateş kazanı
Daniel'in arkadaşları Hananya, Azarya ve Mişael, imparatorun altın heykeli önünde secde etmeyi reddederler ve bunun cezası olarak ateşe atılırlar. Nebukanezar, ateşte dördüncü bir figür görür ve bu figür, üç arkadaşı ateşten koruyan bir melektir.[39]
Nebukadnezar'ın çılgınlığı
Nebukadnezar rüyasında iri bir ağacın bir cennet ulağı tarafından kesildiğini görür ve yorumlaması için Daniel'i yanına çağırtır. Daniel'in yorumuna göre, Nebukadnezar yedi yıl boyunca gücünü ve aklını yitirecektir. "Yüce Olan'ın insan krallıkları üzerinde egemenlik sürdüğünü ve krallığı dilediği kişiye verdiğini anlayıncaya dek yedi vakit geçecek." ”Yedi yıl sonunda Nebukadnezar "göklerin kurallarını" kabul edince yitirdiklerini geri alacaktır. Ahit'te bir ağacın bir krallığı temsil etmesi en az üç kere görülmektedir.
Belşazzar ve onun soyluları, Yahudi tapınağından getirilen çanaklardan içkiler içerek ve putlara adaklar sunarak günaha girdiler. Bunun üzerine kalabalığın önünde gizemli bir el sarayın duvarına bir yazı yazdı: "Mene, Mene, Tekel ve Parsin".[40] Bundan korkan Kral en nihayetinde Daniel'i çağırtıp duvarda ne yazdığını ve ne anlama geldiğini sordu. Daniel, Krala kelimelerin anlamını birer birer açıkladı:
Mene, Mene: Krallığının günleri sayıldır ve sona erecektir
Tekel: Terazide tartıldın ve eksi bulundun
Parsin: Krallığın Medlerle Persler arasında bölünecek.
O gece Kral öldürüldü ve tahta Medli Darius geçti.
Aslan ininde Daniel
Darius'un yanında önemli bir mevkide bulunan Daniel diğer saray görevlileri tarafından kıskanıldı. Daniel'in Tanrı'ya sadık olduğunu bilen görevliler Kralı kandırıp 30 gün boyunca ibadet edilmesinin yasaklamasını sağladı. Daniel, günde üç kere Kudüs'e dönüp Tanrı'ya dua ettiği için, Darius kendi fetvası nedeniyle Daniel'i aslan inine atarak cezalandırmak zorunda kaldı. Tanrı, aslanların ağzını bağladı ve ertesi gün Kral Darius, Daniel'e bir zarar gelmediğini gördü, bu sebeple onu suçlayanları aslan inine attı ve bu kişiler anında aslanlar tarafından parçalandı.
Daniel'in görümleri
Nebukadnezar'ın dört imparatorluklu rüyalarına paralel olarak 7 ila 12. konular arasında Daniel'in görümleri yer almaktadır. Bunlardan ilk üç konuda üç vahyi görüm yer alırken son üç kitap, Makkabi isyanı etrafında gerçekleşen tek bir vahyi görümü detaylıca anlatır. Daniel, görümlerin açıklanabilmesi için meleksi yardımlara ihtiyaç duymaktadır ve her vahiy onu yüksek derecede etkilemektedir.
Büyük canavarlar görümü
Babilli Belşazzar'ın ilk yılında Daniel, dört kralı veya krallığı simgeleyen dört yaratıklı bir kehanet görmüştür: "Dördüncü yaratık yeryüzünde ortaya çıkacak dördüncü krallıktır. Bütün öbür krallıklardan farklı olacak, bütün dünyayı yiyip bitirecek, çiğneyip parçalayacak. On boynuz bu krallıktan çıkacak on kraldır. Bunlardan sonra öncekilerden farklı bir başka kral ortaya çıkıp üç kralı tahtlarından indirecek. Yüceler Yücesi'ni kötüleyen sözler söyleyecek, O'nun kutsallarına baskı yapacak. Belirlenen zamanları, yasaları değiştirmeyi amaçlayacak. Kutsallar üç buçuk yıl için eline teslim edilecekler. Ama mahkeme kurulacak, onun egemenliğine son verilecek, büsbütün yok edilecek. Göklerin altındaki krallıklara özgü krallık, egemenlik ve büyüklük kutsallara, Yüceler Yücesi'nin halkına verilecek. Bu halkın krallığı sonsuza dek sürecek, bütün uluslar ona kulluk edip sözünü dinleyecek".[41]
Koç ve keçi görümü
Belşazzar'ın üçüncü iktidarlık yılında elde edilen görümde bir koç ve bir de erkek keçi vardır.[42] Koçun iki boynuzu Medleri ve Persleri simgelerken keçi Yunanları temsil etmekteydi. Güçlü iri tek boynuzu olan keçi, boynuzu kırılıp, daha güçsüz dört boynuz çıkana kadar kudretliydi. Bu görüm, "Tanrı'nın ordusuna savaş açan" ve "2300 gün boyunca" tapınaktaki günlük sunuları oradan çıkarıp mabedin kutsallığını bozan sapkın krala odaklanmaktadır.
Yetmiş adet "yediler" kehaneti
Ahaşveroş'un oğlu Darius'un iktidarlığının ilk yılındaki görüm yetmiş adet "yediler" (hafta) ile ilgilidir.[43] Görümde Kudüs'ün ıssız kalacağını söyleyen Yeremya'nın öngörüsünün 70 yıl süreceği anlatılır. Daniel, Tanrı'ya Kudüs'ü ve tapınağı onarması için yalvarır. Meleksi açıklama Yeruşalim'in yeniden yapılacağını, ancak onarım uzun yıllar alacağını bildirir ve Mesih'in yeniden ortaya çıkışıyla ilgili tarihler verir. Bu süre toplam 70 haftadır ve bu 70 haftanın sonunda gelecek bir kralın şehri ve tapınağı tekrar yıkacağını anlatır.
Daniel'e bildirilen bu açıklama Yeruşalim'in yeniden inşası ve Mesih'le ilgili bilgileri içerir. Toplam 70 yıllık haftanın 490 yıl ettiği görüşü hakimdir. Her günün yıl olarak hesaplanması gerektiği başka ayetlerden de görülür. Buradaki her gün bir yıl olarak hesaplanır. İlk 7 hafta 49 yıl (7 x 7 yıl = 49 yıl) sürecektir. Bu sürenin başlangıcı "Yeruşalim'in onarımı ve yeniden inşası için buyruğun çıkmasından" itibarendir. Koreş'in (Kiros) verdiği ilk buyruk Yeruşalim'in değil, yalnızca mabedin yapımına ilişkindir. (2. Tarihler 36:23, Ezra 1:2,3). Daha sonra muhalifler mabedin yapımını engellemeye giriştiklerinde Kral Darius, Koreş'in böyle bir buyruk çıkardığını öğrenir ve mabedin inşası buyruğunu uygulanmasını emreder. Yeruşalim'in ve surlarının inşa buyruğu Nehemya'nın 1. Artakserkses'in sakisi olduğu dönemde çıkartılır. Bunun tarihi kral Artakserkses'in hükümdarlığının yirminci yılı olan MÖ 455'tir (Nehemya 2:1,3-9).
Daniel 9:24 Kanunun çiğnenmesine son vermek, günahı sona erdirmek, suç için kefaret etmek, kalıcı doğruluğu getirmek, görüntüyü ve peygamberliği mühürlemek ve Kutsallar Kutsalını meshetmek üzere senin halkına ve kutsal şehrine yetmiş hafta tanındı. 25 Şunu bil ve anla; Yeruşalim'in onarımı ve yeniden inşası için buyruğun çıkmasından, Önder Mesih'in gelişine dek yedi hafta ve altmış iki hafta geçecek. Şehir eski durumuna getirilecek. Meydanıyla, çevresindeki hendeğiyle yeniden inşa edilecek. Ama bunlar olurken sıkıntılı zamanlardan geçilecek.
Yedi ve altmış iki hafta sonunda ise (7 + 62 = 69 hafta, 69 x 7 yıl = 483 yıl) Önder Mesih gelecektir. Buna göre Önder Mesih'in meshedilerek görevine başlayacağı tarih MS 29 yılı olmaktadır. Sıfır yılının olmaması nedeniyle, MÖ 455'ten MS 29 yılına kadar toplam 483 yıl etmektedir (MÖ 455 + MÖ 29 = 484 yıl, 484 - 1 (1 yıl, sıfır yılı yok) = 483 yıl).
İsa'nın Mesih olarak görevine başladığı tarih 70 haftanın sonuncusudur ve 70. haftanın başlangıcıdır. Bu tarih MS 29 yılıdır. İsa bu son haftanın (7 yıl) ortasında öldürülecektir. Bunun tarihi de MS 33 yılı olmaktadır. İsa'nın ölümü geçmişteki Musa Kanunu'nda sunulması emredilen hayvan kurban ve sunularının yerine geçmiş olacaktır. Bu şekilde Musa Kanunu'nun çiğnenmesine son verilmiş olacaktır. İsa'nın kurbanlığı bu kanunların çiğnenmesinden dolayı ortaya çıkan günahı sona erdirecek, suç için kefaret edecek ve kalıcı doğruluğu getirecektir. Mesih'in ölümü hayvanlarla ilgili kurban ve sunuyu ortadan kaldırmış olacaktır. Ayrıca Musa aracılığıyla Tanrı'yla ve İsraillilerle yapılan ahit de (Sina Dağı eteklerindeki antlaşma) sona ermiş olacaktı. Bunun tarihi de 70 haftanın bitimi olan MS 36 yılıdır.
Daniel: 9:
24 Kanunun çiğnenmesine son vermek, günahı sona erdirmek, suç için kefaret etmek, kalıcı doğruluğu getirmek
26 Ve altmış iki haftadan sonra Mesih öldürülecek, kendisine ait hiçbir şeyi olmayacak.
27 Birçokları için yapılmış ahdi bir hafta yürürlükte tutması gerekecek. Haftanın ortasında kurban ve sunuyu sona erdirecek.
Bunların arkasından gelecek olan bir önder Yeruşalim'i, kutsal yeri (Mabedi) mahvedecektir. Bu olaylar ilk olarak MS 66'da başlayan ve MS 70 yılında sona eren General Titus'un önderliğindeki Roma ordularının Yahudilere ve Yeruşalim'e saldırısıyla gerçekleşmiştir. Yahudilerin gözünde Roma bayraklarının kanatları "iğrenç şeylerin kanadı"nı oluşturuyordu. MS 70 yılında Yeruşalim ve Mabedi tamamen yıkıldı. 1.100.000 Yahudi öldürüldü; yaklaşık 90.000 Yahudi tutsak alındı ve daha sonra öldürüldüler (Matta 24:15-22, Luka 23:26-31)
Daniel 9:
26 Bir önder gelecek; onun orduları, şehri ve kutsal yeri mahvedecek. O yerin sonu tufanla olacak. Savaş sona kadar sürecek. Yıkımların olması kararlaştırıldı.
27 (...) İğrenç şeylerin kanadı üzerinde yıkım getiren biri olacak. Tümüyle yok edilene dek, viranenin üzerine kararlaştırılan yıkım inecek.
Matta 24:
1 İsa tapınaktan çıkıp giderken, öğrencileri, tapınağın binalarını O'na göstermek için yanına geldiler. 2 İsa onlara, “Bütün bunları görüyor musunuz?” dedi. “Size doğrusunu söyleyeyim, burada taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!”
Luka 23:
26 Askerler İsa'yı götürürken, kırdan gelmekte olan Simun adında Kireneli bir adamı yakaladılar, çarmıhı sırtına yükleyip İsa'nın arkasından yürüttüler. 27 Büyük bir halk topluluğu da İsa'nın ardından gidiyordu. Aralarında İsa için dövünüp ağıt yakan kadınlar vardı. 28 İsa bu kadınlara dönerek, “Ey Yeruşalim kızları, benim için ağlamayın” dedi. “Kendiniz ve çocuklarınız için ağlayın. 29 Çünkü öyle günler gelecek ki, ‘Kısır kadınlara, hiç doğurmamış rahimlere, emzirmemiş memelere ne mutlu!’ diyecekler. 30 O zaman dağlara, ‘Üzerimize düşün!’ ve tepelere, ‘Bizi örtün!’ diyecekler. 31 Çünkü yaş ağaca böyle yaparlarsa, kuruya neler olacaktır?”
Kuzey ve güney kralları görümü
MÖ 536 civarlarında, Pers kralı Kiros'un üçüncü iktidarlık yılında Daniel'in bir görümü daha olur ve bu görüm "Kuzey Krallığı" ile "Güney Krallığı" arasındaki anlaşmazlık ile ilgilidir. Bir melek Daniel'e görünerek şeytani "Pers prensi"nin bir muhalif olduğunu fakat "İsrail'in büyük prensi" Mikail'in onları koruyacağını ve ayakta bir tek Mikail'in kalacağını anlatır.[44][45][46]
1. Enoh, Yeşaya, Yubile, Yeremya ve Hezekiel'in yanı sıra Daniel'in görümleri, apokaliptik ideolojiye, Qumran cemaatinin Ölü Deniz parşömenlerindeki sembolizmine ve erken Hristiyan edebiyatına ilham kaynağı olmuştur.[47]
Daniel 1:1 - "Yahuda Kralı Yehoyakim'in krallığının üçüncü yılında Babil Kralı Nebukadnessar Yeruşalim'in üzerine yürüyüp kenti kuşattı."
Donald Wiseman tarafından 1956'da yayımlanan Babil Tarihçesine göre, Nebukadnezar Kudüs'ü ilk defa MÖ 2 Adar (16 Mart) 597'de fethetmiştir.[48] Wiseman yayımından önce E. R. Thiele, Ahit kaynaklarından yola çıkarak bu zamanın MÖ 597 baharı olduğunu bulmuştur.[49] Aralarından William F. Albright'ın da bulunduğu diğer bazı uzmanlar sıkça bu tarihin MÖ 598 olduğunu belirtir.[50]
Fragmanlarda adı N-b-n-y olan Babil kralının yedi yıl boyunca Tanrı'nın "şeytani hastalığı"ndan muzdarip olduğu anlatılır; iyileşmesi ve günahlarının affolması araya giren sürgündeki Yahudi "kahin" tarafından gerçekleştirilmiştir. Bunun üzerine kral, birinci tekil şahıs dili kullanarak "Yüceler Yücesi"ni kutsayan bir bildiri yayınlamıştır.
Ürdün hükûmetince ele geçirilen bu fragmanlar ilk defa 1956'da Milik tarafından yayımlanmıştır. Bundan çok önceleri uzmanlar tarafından Nabonidus'un Teima'ya sürgüne gönderilmesi Nebukadnezar'ın sürülüp delirdiğini anlatan Daniel 4 ile paralellik gösterdiği iddia edilmişti.[51]
Nabonidus Duası ile Nebukadnezar'ın deliliği arasında bazı farklar da mevcuttur:
İki hikâyede iki farklı kraldan söz edilir.
Nebukadnezar'ın sorunu zihnindeyken Nabonidus'un deri hastalığı bulunmaktadır.
Nabonidus'un günahlarını bağışlayan bir kahindir, Daniel'deki Nebukadnezar ise "gözlerini göklere kaldırdığında" iyileşmiştir.[52]
Nebukadnezar Babil'de, Nabonidus ise Tema'da hastalanmıştır (sonuçta her iki kral da hastalığı sebebiyle Babil'de bulunmamaktaydı).[53]
Fragman olması sebebiyle bazı kelime ve kalıpların anlamı konunun içeriğinden anlaşılmaktadır.[54]
Uzmanların genel kanısına göre Daniel 4, Nabonidus gelenek ve efsanelerinden faydalanmıştır.[4] Diğer bazı uzmanlar ise Nabonidus Duası'nın Daniel kitabından esinlendiğini belirtir.[55][56]Matthias Henze'ye göre Nebukadnezar'ın deliliğinin kaynağı Gılgamış Destanı'dır ve Daniel kitabının yazarı "vahşi insan" Enkidu'nun tanımından unsurlar kullanmıştır.[57]
Bir başka ihtimale göre Nebukadnezar'ın delilik hikâyesinin kaynağı BM 34113 no'lu çivi yazısıdır.[58][59]
Belşazzar'ın tarihsel gerçekliği
Babil'de bulunan yeni bulgulara göre Daniel 5:1'de kullanılan isim olan Belşazzar, babası Nabonidus ile birlikte ve babası Tema'dayken tek başına hükümdarlık yapmıştır. Fakat, Nabonidus Silindiri'nden de anlaşıldığına göre Belşazzar'ın "kral" sıfatı taşıdığıyla ilgili bir bilgi bulunamamıştır. Bununla birlikte eski döneme ait kanıtlar halkın bir valiye de kral diyebildiğini göstermektedir.
MS 1850'de Ferdinand Hitzig, çok açık bir şekilde Belşazzar'ın (Belşatsar) hayal ürünü olduğunu iddia etti. Bunun nedeni Bu adın Kitabı Mukaddes'in dışında geçmiyor olmasıydı. Her şeyden önce, bu dönemle ilgili tarihsel kayıtlar çok az sayıda olduğundan, bu kral hakkında hiçbir yazının bulunmamış olması Belşazzar'ın gerçekte yaşamadığının kanıtı değildi. Bu iddiadan sonra MS 1854'te Irak'ın güneyinde bulunan Babil'in Ur şehrinin yıkıntıları arasından kilden yapılmış birkaç küçük silindir mühürler bulundu. Bu çiviyazısı belgeler arasında "en büyük oğlu Bel-sar-ussur" için yazılmış bir dua da bulunmaktaydı. Eleştirmenler bunun Belşazzar olduğunu kabul ettiler.
Yine de eleştirmenlerden biri olan H.F. Talbot, Belteşazzar'ın o sırada hüküm süren bir kral olmayıp, henüz çocuk yaşta olduğunu iddia ediyordu. Ancak hemen bir yıl sonra ve daha sonrasında da birçok çiviyazısı tablet bulundu. Bu tabletler Belşazzar'ın katiplerinin ve ev hizmetlilerinin olduğunu gösterdiğinden, çocuk olmadığı kesinleşmiş oldu. Ayrıca başka tabletler Nabonidus'un bir ara, yıllarca Babil'den uzakta yaşadığını göstermiştir. Bu tabletler Nabonidus'un Babil'den ayrı kaldığı bu dönemlerde, en büyük oğlu olan Belşazzar'a "krallığını emanet ettiğini" de gösterdi. Ayrıca Belşazzar'ın Daniel kitabında Nebukadnessar'ın oğlu olarak geçmesi de bir çelişki değildir. İbranice ve Aramca'da "dede" ve "torun" sözcükleri bulunmamaktadır. Bu dillerde kullanılan "oğul" sözcüğü "torun" ve "soy" anlamına da gelebilmektedir. Anlaşıldığı kadarıyla Nabonidus krallığı bir yolla ele geçirmiş ve bunu yasal bir hale getirmek amacıyla Nebukadnessar'ın kızıyla evlenmişti. Bu nedenle oğlu Belşazzar annesi tarafından Nebukadnessar'ın torunuydu ya da İbraniceye göre oğluydu. Bu duruma göre birinci kral Nabonidus'tu ve Belşazzar da ikinci kral konumundaydı. Belşazzar duvardaki yazıyı okuyabilene krallıkta "üçüncü" yeri vereceğini söylemesinin nedeni de budur. Çünkü ilk iki yer bunlar tarafından doluydular.
Medli Darius'un tarihsel gerçekliği
Babil'i fetheden kişi, Pers Kralı Büyük Kiros'un generali ve Gutium valisi Gobryas'tır. Tarihte Medli Darius[60] diye bilinen biri yoktur. Pers Kralı Kiros'un ardılı Darius'tu. John J. Collins'a göre Daniel kitabının yazarı hikâyeye uygun olarak bu figürü yoktan var etmiştır.[61]
George R. Law'a göre Medli Darius'u temsil eden olası kişiler şunlardır:[62]
Birçok eleştirmen, Daniel'in Med'li Darius'u uydurduğu fikrine temkinli yaklaşmaktadırlar. Bunun nedeni yine bazı eleştirmenlerin Belşazzar'la ilgili olarak aynı tür iddialarda bulunmuş olmaları ve daha sonrasında bulunan belgelerin bu iddiaları geçersiz kılmalarıdır. Her şeyden önce yine arkeolojik bir belgenin henüz bulunmaması ya da hiç bulunamayacak olması da iddiaların doğru olduğuna kanıt oluşturmayacaktır. Öte yandan kimileri Med Darius'un Gubaru olabileceği fikrini taşır. Bunun nedeni Koreş'in (Kyros) "Babil Kralı" unvanını almadığını gösteren çiviyazısı tabletlerdir. Bu unvanı alan her kim ise, bu kişi Koreş değil, Koreş'e bağımlı olan bir naip kraldı. Bu kişinin Gubaru olabileceği düşünülür; çünkü Koreş Gubaru'yu Babil'e vezir yapmıştı. Dindışı kayıtlarda Gubaru'nun büyük bir yetkiyle hüküm sürdüğü doğrulanır. Bir çiviyazısı tablette Gubaru'nun Babil'e eyalet valileri atadığı yazılıdır. Daniel kitabı benzer şekilde Med Darius'un Babil ülkesini yönetmeleri için 120 satrap atadığını söyler (Daniel 6:1). Bütün bu dolaylı kanıtlar Med Darius'un varlığına işaret eder. Darius adının ise kişisel ad yerine bir Med yetkilisinin resmi bir unvanı olabileceği de düşünülmektedir. Sonuçta bu konuda henüz arkeolojik bulguların bulunamamış olması, Med Darius'un var olmadığını söylemek için yeterli bir kanıt değildir. Arkeoloji bu konuda sessizdir.
Yahudilik geleneğine göre[63] Daniel kitabının yazarı bir devlet adamı olan peygamber Daniel'dir. Muhafazakârlara göre Daniel, 70 yıl sürgün hayatı yaşadıktan sonra kitabı MÖ 536'da yazmıştır.[5] Daniel, Babil ve Pers imparatorluklarının Büyük İskender hakimiyetindeki Yunanlara geçeceğini öngörmüştür. Daniel'in öngörülerinden biri, İskender'in ölümünden sonra imparatorluğun dörde bölüneceğidir. Daniel, İskender'in ölümünden sonra gelen bir yetkili yüzünden Yahudilerin zulüm göreceği kehanetinde bulunmuştur. Çoğu yorumcuya göre bu kişi Suriye'nin Yunan hakimi Antikous Epifanes'tir. MÖ 176 - MÖ 164 yılları arasında Antiokus Yahudilere zulmetmiş[5] ve bunun sonucu olarak MÖ 167'de Makabi ayaklanması başlamıştır.[64]
Geleneksel mezar alanları
Daniel'in mezarının bulunduğu iddia edilen altı yer şunlardır:
^abcdgenel editör, Ronald F. Youngblood ; danışılan editörler, F.F. Bruce, R.K. Harrison (1995). Nelson's new illustrated Bible dictionary. Nashville: T. Nelson. s. 328. ISBN0840720718.KB1 bakım: Birden fazla ad: yazar listesi (link)
^Dillard and Longman, An Introduction to the Old Testament, Apollos 1995, pp. 329-350.
^Miller, Stephen R. (1994). Daniel (null bas.). Nashville, Tenn.: Broadman & Holman. s. 94. ISBN9780805401189.
^Lella, a new translation with notes and commentary on chapters 1-9 by Louis F. Hartman. Introd., and commentary on chapters 10-12 by Alexander Di Lella (1983). The Book of Daniel (1. ed. 3. print. bas.). New York [u.a.]: Doubleday. s. 197. ISBN9780385013222.
^"There is no possibility that the text of Daniel could have been composed as late as the Maccabean uprising, and that there is every likelihood that the Aramaic comes from the same period, if not a century earlier, than the Aramaic of the Elephantine Papyri and of Ezra, which are admittedly fifth-century productions. It goes without saying that if the predictions concerning the period of Antiochus III and Antiochus IV (222-164 BC) are composed in language antedating the second-century and third-century B.C., then the whole effort to explain Daniel as a vaticinium ex eventu must be abandoned."
^E.C. Lucas, Daniel (Apollos OT Commentary; Apollos, 2002) p. 307.
^Eisenman (1997), p. 19f. "Daniel's clear association with the Maccabean Uprising and those against Rome are a possible factor in the eventual downgrading of it, to include a redefinition of the role of prophet, keeping in mind that at roughly this time the Hebrew canon was being evaluated and adopted."
^D. J. Wiseman, Chronicles of Chaldean Kings in the British Museum (London: Trustees of the British Museum, 1956) 73.
^Archer, Gleason L. "Daniel", Expositor's. Vol. 7 (Zondervan, 1985): 15; he cites Harrison, R. K. Introduction to the Old Testament. (Tyndale, 1969): 1118-9
^Steinmann, A. (Aralık 2002). "The Chicken and the Egg: A New Proposal for the Relationship between the "Prayer of Nabonidus" and the "Book of Daniel"". Revue de Qumran. 20 (4). ss. 557-570.
Casey, Maurice (1980). Son of Man: The interpretation and influence of Daniel 7. Society for Promoting Christian Knowledge. s. 272. ISBN0281036977. lists ten commentators of the 'Syrian Tradition' who identify the fourth beast of chapter 7 as Greece, the little horn as Antiochus, and - in the majority of instances - the "saints of the Most High" as Maccabean Jews.
Grabbe, Lester L. (2008). "Chapter 16: Israel from the Rise of Hellenism to 70 CE". Rogerson, John William; Lieu, Judith (Ed.). The Oxford handbook of biblical studies(Google On-line Books)|biçim= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım). ABD: Oxford University Press. s. 920. ISBN0199237778. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010.
Godwin, compiled and translated by Kenneth Sylvan Guthrie ; with additional translations by Thomas Taylor and Arthur Fairbanks, Jr. ; introduced and edited by David R. Fideler ; with a foreword by Joscelyn (1987). The Pythagorean sourcebook and library : an anthology of ancient writings which relate to Pythagoras and Pythagorean philosophy ([New ed.] bas.). Grand Rapids: Phanes Press. ISBN9780933999510.
Louis F. Hartman and Alexander A. Di Lella, "Daniel", in Raymond E. Brown et al., ed., The New Jerome Biblical Commentary, 1990, pp. 406–20.
Oppenheim, A. Leo (1966). "Babylonian and Assyrian Historical Texts". James B. Pritchard (Ed.). Ancient Near Eastern Texts (2nd ed.; 3rd print bas.). Princeton University Press. s. 308.
Shea, William H. (1986). "The Prophecy of Daniel 9:24-27". Holbrook, Frank (Ed.). The Seventy Weeks, Leviticus, and the Nature of Prophecy. Daniel and Revelation Committee Series. 3. Review and Herald Publishing Association.
VanderKam, James; Flint, Peter (2002). The meaning of the Dead Sea scrolls: their significance for understanding the Bible, Judaism, Jesus, and Christianity (1st paperback ed. bas.). Londra: T&T Clark. ss. 137-8. ISBN9780567084682.KB1 bakım: Fazladan yazı (link)
Holbrook, Frank B., (Ed.) (1986). Symposium on Daniel. Daniel & Revelation Committee Series. 2. Biblical Research Institute: Review and Herald Publishing Association. s. 557. ISBN0925675016.