Konuşma dili
Konuşma dili, bölgelere göre farklı sesletim özellikleri gösteren, günlük yaşayışta kullanılan ve yazı dilinden az farklarla ayrılmış bulunan doğal dil, günlük konuşmadır.[1][2] Dünya üzerindeki hemen her dilde "konuşma dili - yazı dili" özellikleri bulunur. Bir dilde yazılış ile okunuş birbirinden az ya da çok farklı olabilir.
Konuşma dili sese dayalıdır; ses telleri ve vokal organlar kullanılır; yazılı ve somut bir esasa dayanmaz, dolayısıyla konuşma dilinin geçmişini ve gelişim sürecini tarihlendirmek ve takip etmek imkansızdır.
Türkçe özelliği
Türkçede bulunan konuşma dili ve yazı dili farklılıkları; birincisi yazılış (yazı dili), ikincisi okunuş (konuşma dili).
- Duyduğum → Duyduum
- Eğer → Eyer
- Aşağı → Aşaa
- Hakikaten → Hakkaten
- Değil mi ? → Di mi ?
- Yine / Gene → Gine
- Gideceğim → Gidiceem
Konuşma dili olarak Türkçe[3]
Türkçe konuşma dili bakımından çeşitli özelliklere sahiptir:
- Genellikle tamamlanmamış cümleler (bağımsız hükümler ya da bağlama göre değer kazanan hükümler ya da dinleyicinin algısına bırakılan hükümler, eksiltili cümleler, boşluk / ara / soluk gösteren üç noktalı yapılar veya işaretleyiciler vb.);
- Cümle yapılarının karıştırılması (kesin sınırları bulunmadan basit ya da birleşik cümle dizilimleri vb.);
- Tipik olmayan sözdizimsel yapıların sık kullanımı (konu vb.); (1) a. Ömer okula gitti. (Konu: Ömer, odak: okula) b. Okula Ömer gitti. (Konu: Okula, odak: Ömer)[4] (İşsever 2000, s. 8). Örnek bağlamında (b) cümlesi (a) cümlesinden daha sık kullanılır.
- Bilgi, keyfi parçalar halinde sunulmaz. Yeni ve eski bilgi, konu ve yorum, odak veya ayrıntı dağılımında kullanıcıya bağlı (pragmatik) bir temel bulunur. Türkçe konuşma dilinde, cümlede yüklem sonrası konum daha sık kullanılır[5] (Schröeder, 2002, s. 82).
- Yan yana yerleştirmenin hiyerarşik cümle düzenine göre daha sık kullanımı Parataksisin hipotaksise karşı baskınlığı. Sözdizimsel düzlemde konuşma dili unsurlarını süreç içinde toplayarak ilerler, yazılı dilde ise sözdiziminde sıralayarak ilerler ve daha iyi bir cümle için sürecin sonunda başa dönülebilir.);
- Söylem belirteçlerinin daha sık kullanımı (Söylem işaretleyicisi; işte, şey, yani, haydi, evet, yok vb.); (Yılmaz & Yılmaz (2006), kipsel belirteçler (görüş bildirenler: ben, bence, bana göre vb. gerçeklik bildirenler: gerçekten, aslında, belki, tabi vb. nitelik bildirenler: büyük, iyi, güzel, yanlış vb.[6] (s. 206 - 208).
- Konuşma dilinin tipik iletişimsel işlevi (Sözdizimi dışında kalan unsurları göstermek veya bağlantı sağlayıcı araçlar olarak örneğin [[parçalarüstü unsurlar [[tonlama; Demircan (2015), 12 maddede özetlemiştir: Yüksek perdeden alçak perdeye sekerek düşme ve alçak perdede uzatma: Yükseeel! Umuuut! Özgee!
- Zamirlerin daha sık kullanıldığı görülür. Sözdizimindeki unsurlar arasındaki bağlantıyı sağlayan bağlaçlar yerine konuşmanın gerçekleştiği bağlamın algısal unsurları, dinleyicinin dünya bilgisi, sözün ezgisi (bürün, ton, durak, vurgu vb.) bağlantıyı sağlayan unsurlar arasında sayılabilir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2009, s. 1213.
- ^ İmer, Kâmile; Kocaman, Ahmet; Özsoy, A. Sumru (2013). Dilbilim Sözlüğü. Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. s. 182. ISBN 978-605-4238-53-8.
- ^ ÖZER, Suat (2020). Latin Harfli Çeviri Yazı Metinlerinde Konuşma Dili Olarak Türkçe (16. - 18. yy). Doktora Tezi. ÇÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü. ss. 34-36. 1 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ İşsever, Selçuk (2000). Türkçede Bilgi Yapısı. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü.
- ^ "On the structure of spoken Turkish". On the Stracture of Spoken Turkish. Schröeder, C. (2002). Essener Linguistische Skripte, 2(1), 73 - 90.
- ^ "Konuşma Dili Olarak Türkçenin İki Temel Alanı". Yılmaz, Selim & Yılmaz, Arsun U. (2006). Konuşma Dili Olarak Türkçenin İki Temel Alanda İncelenmesi Tonlama ve Sözceleme. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 35, s. 197 - 227. 26 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
|
|