Aynı yılın Ekim ayında imzalanan Kars Antlaşması'yla Türkiye'nin doğu bölgesindeki günümüzdeki sınırlar çizilmiş olur.
Arka planı
Sovyet Rusya'nın genel siyasetini dikkate alan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bekir Sami Bey Başkanlığında Moskova'ya bir heyet göndermişti. Bu heyet, Sovyetler ile Ankara Hükûmeti arasında yapılacak antlaşmaya esas olacak ve Brest Litovsk Barış Antlaşması'na dayanan bazı hususları tespit etmiş ve böylece 20 Ağustos 1920'lerde iki hükûmet arasında olumlu görüşmeler başlamıştı. Ancak, Sovyet Dışişleri Komiseri Çiçerin'in Kafkasya'da Türkiye'ye ait bazı bölgelerin Ermenistan'a verilmesini istemesi üzerine antlaşmanın imzalanmasından vazgeçilmişti.[kaynak belirtilmeli]
Bunun üzerine Eylül 1920'de harekete geçen Kâzım Karabekir komutasındaki 15. kolordu Kars, Ardahan, Artvin, Batum ve Iğdır'ı aldıktan sonra Taşnakların idaresindeki Ermenistan ile Gümrü Antlaşması imzalanarak Doğu sınırı tespit edilmişti. Bu sınırın Sovyetler Birliği tarafından da onaylanmasını isteyen Mustafa Kemal Paşa, Ali Fuat Paşa'yı Moskova elçiliğine tayin etti. Ali Fuat Paşa heyeti 14 Aralık 1920'de Ankara'dan ayrılmıştı. Keza, Çiçerin de Ekim ayında Gürcistan'ın Ankara elçisinin kardeşi olan M. Budu Medivani'yi Ankara'ya elçi olarak görevlendirmişti. 19 Şubat 1921'de Ankara'ya gelen Medivani, Mustafa Kemal Paşa'ya itimatnamesini sunmuştu.[kaynak belirtilmeli]
Antlaşma süreci
Bundan sonra Türk-Sovyet ilişkilerinin gelişmesi iki tehlike ile karşılaştı. Bunlardan Birincisi: Türk-Sovyet görüşmelerinin yapıldığı sırada Enver Paşa'nın Moskova'da bulunması idi. İkincisi ise; Azeri milliyetçilerinin girişimiyle Bakü'de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etmesi ve burada "Doğu Milletleri Kongresi"nin toplanması idi. Ancak, her iki sorun da Türk-Sovyet görüşmelerinin olumlu sonuçlanmasına engel olamadı. Bunda, Türk ordularının Doğu'da Eylül-1920'de Ermenileri; Batı'da da, Ocak-1921'de I. İnönü Savaşı'nda Yunanları yenilgiye uğratmalarının ve dolayısıyla Ankara temsilcilerinin Moskova'daki pazarlık gücünü artırmış olmasının sağladığı etkinin varlığı idi.[kaynak belirtilmeli]
Neticede taraflar, Batum'un Sovyetler Birliği'ne terkedilmesi karşılığında Rusya'nın Türkiye'ye belirli miktarda altın ve silah göndermesi hususunda anlaştılar. Bu malzemelerin Ankara'ya taşınması işi de o sırada Batum'da yaşamakta olan Halil Paşa tarafından organize edildi.[kaynak belirtilmeli]
Antlaşma esasları ve sonuçları
Antlaşma 16 madde ve 3 ekten oluşmaktadır. İlk maddede her iki tarafın çıkarlarını yansıtmayan ve güç ilişkisine dayalı antlaşmaların geçersiz olduğu belirtilir. Yine bu maddede yeni Türkiye'nin sınırları belirlenir. Ülkenin doğu sınırında Kars ve Ardahan sancakları Türkiye egemenliğine geçerken, BatumGürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bırakılır. Üçüncü maddede Azerbaycan denetiminde Nahçıvan özerk bölgesinin tesis edilmesi karara bağlanır.[4]Türkiye cumhurbaşkanıMustafa Kemal Atatürk kaleme aldığı ve Mecliste okuduğu Nutuk adlı eserde bu antlaşmadan da bahsetmiştir.[5] Antlaşmanın 90. yıldönümünde Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya'da gündemle ilgili çeşitli etkinlikler düzenlenmiştir.[6]
Kronoloji
30 Ekim 1918 – Mondros Mütarekesi. Kafkaslardaki Türk birlikleri 1878 sınırlarına geri çekilmeye başladı.
19 Temmuz 1920 – Bekir Sami Bey liderliğindeki Türk diplomatik heyeti Moskova'ya vardı ve Sovyet Dışişleri Halk komiseri Georgiy Çiçerin ile görüşmeye başladı.
Ağustos 1920 – Türk heyeti Lenin ile görüşür, devam etmekte olan bağımsızlık mücadelesi için Sovyet askeri mühimmat ve ekonomik yardım başlatıldı.
10 Ağustos 1920 – İstanbul HükümetiSevr Antlaşması'nı imzaladı. Antlaşmanın 88. maddesine göre Türkiye, bağımsız Ermenistan'ı tanıdı. 89. maddesine göre ise konuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri başkanının hakemliğini, Ermenistan'ın denizlere açılması hakkını ve bu bölgenin yakınlarında asker bulundurmama hükümlerini tanıdı. Ankara Hükûmeti ve Sovyet Rusya antlaşmayı tanımadıklarını ilan ettiler.
6 Kasım 1920 – Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti süren olaylarda tarafsızlığını ilan etti. Kazım Karabekir Ermenilere ültimatom vererek Gümrü'nün verilmesini ve o hatta kadar bölgenin boşaltılmasını istedi. 7 Kasım günü Gümrü işgal edildi. Yer yer çatışmalar çıktı.
10 Aralık 1920 – Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Gümrü Antlaşması'nın geçersiz olduğunu ilan ederek görüşmelere yeniden başlanmasını ister. Bu talebe TBMM'den olumsuz yanıt Sovyet Hükûmeti devreye girerek bütünlüklü barış görüşmeleri yapılması gereğini hatırlatır.
^abCelalettin Aselderoviç Korkmazov (1877-1937) Dağıstan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Halk Komiserleri Konseyi Sekreterliği görevi yapmıştır. Varlıklı bir ailenin çocuğudur. Siyasi fikirleri nedeniyle Ohranka tarafından fişlenir. Moskova Üniversites'nde başladığı sosyoloji eğitimine Fransa Sorbonne Üniversitesi'nde devam eder. Bu sırada İttihat ve Terakki üyesi Jöntürklerle temas eder. İkinci Meşrutiyet'in ilanı üzerine İstanbul'a gelerek ülkemizdeki ilk Rusça gazete olan Istanbul News'i çıkartır. Bu dönemde Yusuf Akçura ile birlikte yazılar yazar ve Osmanlı Sosyalist Fırkası kurucuları arasında yer alır. Şubat Devriminin ardından Rusya'ya geri döner. Tüm Rusya Kurucu Meclis seçimlerinde Dağıstan'ı temsilen sosyalist grup içinde yer alır. Ekim Devriminin ardından Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) Kafkas Bölge Komitesi Merkez Komitesinde yer alır. Bu dönemde Beyaz Ordu'ya karşı verdiği cephe savaşı nedeniyle Kızıl Bayrak Nişanı'na layık görülür. İç savaşın kazanılmasından ölümüne kadar üst düzey görevlerde bulunur. Sovyet Türk halklarının alfabelerinin oluşturulmasında doğrudan görev almıştır. NEP politikasından çıkılıp planlı ağır sanayileşme hamlesine karşı görüş bildirmiş, özellikle dini kurumların tasfiyesine eleştirel yaklaşmıştır. Büyük Temizlik sırasında suçlu bulunup idam edilmiştir. 1956 yılında hakkındaki suçlar düşürülmüş ve gıyabında aklanmıştır. Bugün Dağıstan'da birçok yerde adı yaşatılmaktadır. Siyasetçinin Rusça Vikipedi maddesi 3 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Rusça) 8 Ekim 2015 tarihinde erişilmiştir