Bu gelişmeler karşısında, I. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Paşa, Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ocak 1920 tarih ve 55 sayılı emrine uyarak bütün Edirne vilayetinde sıkıyönetim ve seferberlik ilan etti. Diğer taraftan Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi, 31 Mart 1920'de Lüleburgaz'da yaptığı ilk kongresinde dış tecavüzler ve iç ayaklanmalar karşısında her türlü tedbir alma yetkisini kolordu komutanına ve merkez heyetine vermeyi kararlaştırdı.
Sevr Antlaşması'nın imzalanmasını kolaylaştırmak, Osmanlı İmparatorluğu'na fiilen olduğu kadar hukuken de son vermek amacı ile İtilaf Devletlerinin de teşviki ile Yunan ordusu bir taraftan Anadolu'da bir taraftan da Trakya'da harekete geçti. 20 Temmuz 1920'de başlayan Yunan Taarruzu sonunda Edirne 24 Temmuz 1920'de düştü. Sevr Antlaşması'nın imzalanmasını takip eden günlerde Yunan hükûmeti kendi meclislerinden geçirdikleri bir kanunla Doğu ve Batı Trakya'yı bir genel valilik halinde Yunanistan'a kattığını ilan etti. Yunanlar tarafından Edirne ve Doğu Trakya'nın ilhakına rağmen, Trakya'da işgale karşı silahlı mücadele devam etmiştir.
25 Temmuz 1920'de Trakya'daki işgal harekâtının bitmesinden sonra Yunan Kralı I. Aleksandros, işgal edilen yeni yerleri görmek üzere bir geziye çıktı. İzmir Taburu'nun başında önce Edirne'ye, oradan Kırklareli yolu ile Midye'ye giderek Averof Zırhlısı ile de Gelibolu ve İzmir üzerinden Atina'ya döndü.[7][8][9]
Anadolu'da kazanılan büyük zafer ve orduların Boğazları geçerek Trakya'yı kurtarmak için harekete geçmeleri kararı karşısında, Boğazlarda bulunan İtilaf Devletleri ateşkes anlayışı içinde olmuşlardır. 15 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Doğu Trakya, Yunan kuvvetleri tarafından boşaltıldı. 25 Kasım 1922'de Edirne Valiliğine tayin edilen Şakir Kesebir, Türk yönetimini yeniden kurdu ve aynı gün Türk birlikleri Edirne'ye girdi. Lozan Konferansı sonunda, YunanlarınAnadolu'da yakıp yıktıklarına karşılık, savaş tazminatı olarak Meriç Nehri'nin batı kıyısındaki Karaağaç ve Bosnaköy köprübaşlarının da Türkiye'ye katılması kararlaştırıldı. Karaağaçnahiyesi ile istasyonunun 15 Eylül 1923'te Yunanlar tarafından boşaltılmasından sonra, Doğu Trakya tam olarak işgalden kurtulmuş oldu.