Pers, Roma, Pontus ve Bizans döneminde birçok kez saldırıya uğradı, yıkıldı, el değiştirdi ve her defasında yeniden restore edildi. Roma ve Pontus arasındaki savaşlar sırasında kale ciddi bir şekilde tahrip oldu. Selçuklu Devleti tarafından Amasya'nın fethinden sonra 1075'te büyük ölçüde restore edildi ve askeri önemini yitirdiği 18. yüzyıla kadar kullanılmaya devam edildi.
Coğrafi konumu ve özellikleri
Kale, Amasya'nın kuzeyinde ve Yeşilırmak nehri üzerindeki Harşene Dağı denilen sarp kayalıkların üzerinde yer alır. Kalenin dışında Yeşilırmak kıyısına kadar uzanan sekiz savunma mevzisine sahiptir. Savunma surları moloz taştan yapılmışken, üst seviye surlar kesme taştan yapılmıştır. "Cilanbolu" olarak adlandırılan kalenin ortasında kayaya oyulmuş bir dehliz bulunmaktadır. Buraya 181 m (594 ft) uzunluğunda,[3] 8 m (26 ft) çapında ve 150 basamağa sahip olan bir yeraltı merdiveni ile inilir. Kalede sarnıçlar, su depoları, Osmanlı zamanında yapılan hamam kalıntıları ve kayaya oyulmuş Pontus Kral Mezarları bulunmaktadır.[4] Yaklaşık 20-25 m (66-82 ft) yükseklikte, M.Ö. 3. yüzyıldan kalma Pontus kralların 18 büyük ve küçük mezarı, düz bir duvar üzerinde kireç taşı kayaya oyulmuştur. Kalede "Helkıs", "Saray", "Maydonos" ve "Meydan" adında dört kapı vardır. Zindanlar, bir sarnıç ve bir Cilanbolu Kuyusu mevcuttur.[1][2]
Yeşilırmak boyunca antik kale duvarlarının yaklaşık 800 m (2.600 ft) kısmına tipik Amasya evleri, hamamlar ve camiler inşa edilmiştir.[2]
Timur'un (1370-1405 yılları arasında hüküm sürdü) istilacı birliklerinden kaçan, Osmanlı Şehzadesi I. Mehmed (Çelebi Mehmed olarak da bilinir) Amasya Kalesi'ne sığınmıştır.[1]
Kaynakça
^abc"Amasya Kalesi". Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. 4 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.