Kur'an mucizeleri ya da orijinal adıyla Îcâzü'l-Kur'ân, İslam peygamberi Muhammed'in ümmi olduğu inancıyla birlikte, Kur'an'ın söz söyleme sanatı, gelecekten haber verme, yazılım zamanındaki bilimsel seviyenin çok ilerisinde bilimsel temellere dayalı alegorik anlatımlar ve ifadeler içerdiği inancıyla ileriki zamanlardaki gelişmelerin bu ifadeleri doğruladığı, dolayısıyla Kur'an'ın taklit edilemez ve insanüstü bir kaynaktan geldiğine verilen isimdir. İslam'a göre eski peygamberlere verilen mucize gösterme yetkisi Muhammed'e gelince, bu, mucize kitap şeklinde ortaya çıkar.
Kur'an'da kendisinin bir benzerinin yazılamayacağı ile ilgili dönemin Mekkeli paganlarına karşı meydan okuyucu bazı ifadeler bulunur. Eski peygamberlerle ilgili bazı anlatılar da, mucizeler üzerinden insanların inanmaları ve itaat etmeleri üzerine, ibret almak amacıyla bulunmaktadır. Kur'an'da zaman zaman aklı kullanmaya da referanslar verilir.
Kur'an'da Musa ile sihirbazların kapışması hikâyesi ile sihir ve mucize ayrılarak, sihrin sihirbazlara, mucizenin ise peygamberlere bağlantılandığına inanılır.[1]
Kur'an'daki mucize anlatıları; kesilmiş bir ineğin bacağı ile bir ölüye vurulması ve ölünün dirilmesi, Musa ve İsrailoğulları halkı için Kızıldeniz'in yarılması, Yunus'u balığın yutması ve sonra canlı olarak kavmine geri döndürülmesi, Musa ile sihirbazların kapışması, Meryem'in bâkire iken doğum yapması, İsa'nın bebek iken beşiğinde konuşması ve yetişkinliğinde ölüleri diriltmesi, İbrahim'in Nemrud tarafından mancınıkla ateşe atılması ve ateşin onu yakmaması gibi örneklerde görülebilir.
Bir Urfa hikâyesine göre İbrahim Peygamber, o yöredeki putları parçalar ve Kral Nemrud ile tartışır. Nemrud, bunun üzerine büyük bir mancınık yaptırır ve görkemli bir ateş yaktırır. Ardından İbrahim'i bu mancınıkla ateşe atar. Ancak İbrahim'in tanrısı, o anda ateşe vermiş olduğu bir emir ile ateşi suya, yanan odun parçalarını da balıklara çeviriverir.[2][3] Bu nedenle günümüzde Türkiye'nin Şanlıurfa ilindeki Balıklıgöl, İbrahim'in ateşe atıldığı yer olduğuna inanıldığı için, inananlarca büyük önem arz etmektedir.[4][5] Bu anlatım, İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'da da geçer: "Ey ateş! 'İbrahim için serinlik ve esenlik ol!' dedik." (Enbiyâ Suresi: 70)
İsra Suresi'nin 1. ayetinde geçen, İsra ve Miraç olayı gibi sıradan insanların tanıklık etmediği mucizeyi kasteden ifade sayılmazsa, Kur'an'da doğrudan Muhammed'in şahsına izafe edilen bir mucize yoktur. Ancak bazı ayetlerin yorumundan ve hadislerden kaynaklanan bazı mucizeler gösterilmektedir. Örneğin Ay'ın ikiye bölünmesi, Bedir Savaşı'nda meleklerin yardıma gönderilmesi, Peygamber'in ellerinden suların akıtılması, yemeklerin bereketlenmesi ve çoğalması, Peygamber'in yağmur duasının kabul olup yağmurun hemen yağması, hurma kütüğünün ağlaması, zehirlenmiş keçi etinin zehirli olduğunu haber vermesi, bir savaşta gözü çıkan sahabeye gözünü yerine koyarak şifa bulması, Peygamber'in uzun boylu birisinin yanına geldiğinde boyunun uzun olanınkiyle eşit veya ondan uzun gözükmesi vb.[6][7][8]
Çoğunlukla hadislerden ve rivayetlerden yola çıkarak Muhammed'e atfedilen yüksek sayıdaki bu ve benzeri mucize anlatımları, bazı İslamî kesimler tarafından ise şüpheyle karşılanmaktadır. Bu iddiaların tam aksine bazı İslam bilginleri, Muhammed'in diğer peygamberlerden farklı olarak herhangi somut bir mucize göstermediğini, onun tek mucizesinin eşsiz ve tüm eksiklerden münezzeh olan "Kur'an" olduğunu savunmaktadırlar.[9]
Kur'an, bilimsel veriler açısından incelenmiş ve bu konu ile ilgili kitap ve yayınlar önemli bir boyuta ulaşmıştır. Kur'an'ın akıl ve bilime dayalı yorumu ise Fahreddin er-Râzî ile başlatılır.[10]
İddia edilen bilimsel Kur'an mucizelerinin bir kısmı, kelime veya ayetlere geleneksel anlayışın dışında yeni anlamlar ve yorumlar yüklenmesiyle ilgilidir. Örneğin Tarık Suresi'ne ismini veren tarık kelimesi, geleneksel anlamına göre halk arasında Zühre, çoban yıldızı veya akşam yıldızı olarak da bilinen, Güneş Sistemi'ndeki bir gezegen olan Venüs'tür. Bazıları ise bu kelimeye mucizevi bir anlam yüklemiş ve onun radyo teleskopların icadı ile 1960'larda keşfedilen nötron yıldızlarını (pulsar) anlattığını ileri sürmüşler ve o şekilde tercüme etmişlerdir.[11]
Kur'an ve bilim ilişkisi, İslam dünyasında İslam-bilim ilişkisinden ayrı olarak özel bir yere sahiptir. Bazı İslamî çevreler, Kur'an'ın geçmiş ve gelecek olan her şeyi kapsadığı, dolayısıyla bilimsel gelişmeleri ihmal edemeyeceği düşüncesinden hareketle Kur'an'ın değişik ilmi keşif ve gelişmelere işaret eden anlatımlar barındırdığına ve bu durumun mucize oluşuna vurgu yaparlarken, bazı yazarlar da Kur'an ayetlerini bilimsel verilerle yorumlamayı filoloji, retorik ve inanç açısından sakıncalı bulmuştur.[12] Bazı araştırmacılar ise Kur'an'ın geneline bakıldığında kendisine bir bilim kitabı denilemeyeceğini, ancak bazı ayetlerinin bilimsel verilerle oldukça ilişkili olduğunu ve hatta mucizevi olduğunu söylemektedirler.[13]
Evrenin sonu
Güneş dürülüp karardığında, yıldızlar dökülüp söndüğünde, dağlar sökülüp yürütüldüğünde, doğuracak develer başı boş bırakıldığında, yabani hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde, denizler kaynatıldığında... (Tekvir Suresi: 1-6)
Tefsir geleneği, Tekvir Suresi'nin ilk altı ayetindeki ifadeleri şöyle yorumlamıştır: Güneş'in dürülüp kararması, bir yıldız olan Güneş'in ömrünün sonuna gelmesini ve ışığını ile enerjisini kaybetmesini; yıldızların dökülüp sönmesi, kıyamette kozmik sistem bozulunca yıldızların birbirine çarparak ve yörüngelerinden kayarak mevcut düzen ve işlevlerini kaybedeceklerini, dolayısıyla uzay boşluğuna saçılacaklarını; dağların sökülüp yürütülmesi, yerkürede meydana gelecek olan şiddetli sarsıntının bir sonucu olarak dağların parçalanmasını ve yerlerinden kopup dağılmasını; son olarak da denizlerin kaynatılması, kıyametin aşırı şiddetli sarsıntısı sonucunda yerkürede meydana gelecek olan volkanik patlaklardan ve derin çatlaklardan dışarı püsküren magmanın deniz sularını ısıtıp kaynatmasını veya dağların parçalanmasının doğal bir sonucu olarak denizlerin birbirine karışıp tek deniz hâline gelmesini anlatmaktadır.[14]
Evrenin genişlemesi
Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişletmekteyiz.[15](Zariyat Suresi: 47)
Kur'an'da Zariyat Suresi'nin 47. ayetinde ''genişletmekteyiz'' ifadesinin bulunduğu ve dolayısıyla bunun evrenin genişlediğini ifade ettiği söylenir.[16] Bu ayetin fiziksel anlamda evrenin genişlemesiyle ilgili olduğunu İbni Zeyd gibi çeşitli sahabeler de belirtmektedir.[17] Ancak bu ayetin tercümesi konusunda alternatif yorumlar da bulunmaktadır.[18] Örneğin bazı İslam bilginleri, bu ayeti "bizim her şeye gücümüz yeter", "biz genişleticiyiz", "biz büyük kudrete sahibiz", "biz genişlik ve kudret sahibiyiz", "onu devamlı genişletiyoruz" gibi çeşitli ifadelerle tercüme etmektedir.[18]
Tefsir ve meal terimlerinin önde gelen isimlerinden olarak kabul edilen, Cumhuriyet Dönemi âlimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır (1878-1942), bu ayeti "...şüphe yok ki biz çok vüs'a malikiz."[19] diye çevirmiştir.[18] Yazır'ın burada kullandığı vüs'a kelimesinin de Arapçada "kuvvet" değil, "genişlik" anlamına geldiği söylenmektedir.[20] Ancak Elmalılı Hamdi Yazır'dan daha eski ve dilde daha otoriter kabul edilen, Fahreddin Er Razi, Kadı Beydavi, İbni Kesir ve Zadu-l Mesir Tefsirleri de, bu ayetin fiziksel olarak evrenin genişlemesiyle ilgili olduğunu belirterek ''göğü genişletiyoruz'' anlamında olabileceğini belirtmişlerdir.[21]
Bazı İslam akademisyenleri, evrenin genişlediğinin bilinmediği ve durağan olduğunun düşünüldüğü zamanlarda, çevirmenlerin bu ayetin ikinci kısmını güç ve kudret olarak tercih ettiklerini, dolayısıyla genişlemek ifadesinin rafa kaldırıldığını, ancak 20. yüzyıldaki bilimsel gelişmelerle birlikte evrenin genişlediğinin artık ispatlandığını ve ayetin doğrulayıcı ve mucizevi olduğunu söylemektedirler.[22]
Embriyonik gelişim
Kur'an'da insanın anne karnındaki embriyonik gelişim aşamaları ile ilgili bazı ifadelerin bulunduğu söylenir:
Andolsun, biz insanı süzme çamurdan yarattık. Sonra onu az bir su (meni) hâlinde sağlam bir karargâha yerleştirdik. Sonra bu az suyu "alaka" (pıhtı) haline getirdik. Alakayı da "mudga" (çiğnenmiş et) yaptık. Bu mudgayı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. Nihayet, onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne yücedir! (Mü'minun Suresi: 12-14)
Kur'an'ın bu ve diğer bazı ayetlerinden onun, organların gelişim sırasını verdiği iddiaları da öne sürülmüştür. Bu ifadeler bazı kesimler tarafından mucize olarak değerlendirilirken; karşıt görüşte olanlara göre ise, verilen bilgilerin yanlış olmasının yanında Antik Roma'dan Galen (129-216) gibi bilginlerin kendi zamanlarındaki bilgi seviyelerine göre ifade ettikleri düşüncelere dayanmaktadırlar.[23]
Anne karnındaki katmanlar
Zümer Suresi'nin 6. ayetinde, embriyonun da içinde bulunduğu anne karnındaki katmanlardan bahsedildiği söylenir.[24]
O, sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini de var etmiştir. Hayvanlardan da sizin için sekiz eş lütfetti. Sizi annelerinizin karnında üç karanlık içinde türlü yaratılış safhalarından geçirerek yaratmaktadır. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah’tır. Hükümranlık O’nundur, O'ndan başka Tanrı yoktur. Buna rağmen nasıl olup da hakikatten uzaklaşabiliyorsunuz? (Zümer Suresi: 6)
Buna göre, ayette geçen üç karanlık ifadesi, anne karnındaki üç katmanı ifade etmektedir. İlk katman, amniyon ve koryon zarının birleşmesi sonucu olan tek zar, yani bebeği saran ilk tabakadır. İkinci katman, rahim duvarıdır (uterine wall). Üçüncü katman ise karın (abdominal) duvarıdır. Günümüzde, kadın doğum uzmanı olan hekimler, sezaryen yaptıklarında bu üç katmanı görürler. Ayrıca, karın içindeki organlara hiçbir fotonun ulaşmaması, yani orada hiçbir ışığın olmaması ve tamamen karanlık bir ortam olmasının, ayetteki üç karanlık ifadesini tasdik ettiği söylenir ve Kur'an mucizesine inananalar için bu durum oldukça etkileyicidir.[25]
Demirin indirilmesi
...Bir de demiri indirdik ki, onda büyük bir güç ve insanlar için yararlar vardır... (Hadid Suresi: 25)
Dünya'nın ilk evrimsel aşamalarında gerçekleşen ağır metallerindış uzaydanDünya üzerine çökmesi ve yığılması, Dünya'da oluşması mümkün olmayan bu elementlere Dünya'nın sahip olduğu bilgisi ile Hadid Suresi'nin 25. ayeti arasında bağlantı kurulur.
Bazıları, ilgili ayette geçen, bundan başka birçok ayette de geçen ve "indirmek" anlamına gelen "enzelna" kelimesinin, gerçek anlamı olan indirmek dışında "bahşetmek", "yaratmak", "ikram etmek" gibi anlamları olduğunu da söylerler.[26]
Meninin karışım olması
Şüphesiz biz insanı, karışım hâlindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık. (İnsan Suresi: 2)
Erkek üreme sisteminde, ejakülasyon (boşalma) sırasında penisten çıkan, içerisinde erkek üreme hücresi olan spermleri bulunduran beyaz, yoğun ve yapışkan sıvıya meni denir. Meni, erkek memeliler tarafından üremek için üretilen, spermleri içinde barındıran organik bir sıvıdır. Kadın üreme hücresini döllemek üzere erkek cinsel organlarında (testisler) üretilir ve cinsel ilişki sırasında, ilgili adalelerin kasılması sonucunda ulaşılan orgazm ve devamında gelen boşalma ile birlikte vajinanın içine bırakılır.[27][28]
İnsan Suresi'nin 2. ayetinde karışım hâlindeki meni sıvısından bahsedildiği söylenmektedir. Meninin içerisinde sitrik asit, prostaglandin, flavin, askorbik asit (C vitamini), ergotionein, fruktoz, fosforilkolin, kolesterol, fosfolipit, fibrinolizin, çinko, asit fosfataz (ACP), hiyaluronidaz ve spermler gibi birçok ayrı bileşen bulunmaktadır.[29]Müslüman görüşe göre bu ayet, başka birçok ayette de geçen ve "su" olarak bahsedilen meni sıvısının bir karışım olduğunu, içerisinde belli bileşenlerin bulunduğunu açık bir şekilde söylemekte ve Kur'an'ın mucizeliğini ortaya çıkarmaktadır.[30]
Döllenme
İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder? O, dökülen meniden az bir su değil miydi? (Kıyâmet Suresi: 36-37)[31]
Buna göre 37. ayette, insanın meninin içindeki az bir miktar olduğu ifade edilmektedir. Ayette geçen nutfe kelimesi, Arapçada bir kova boşaltılınca dibinde kalan çok ufak miktardaki sıvıyı ifade etmek için de kullanılır. İfade edilen görüşlere göre ise, bu kelime, insanın meninin hepsinden değil, meninin içindeki çok ufak bir parçadan yaratıldığını söylemektedir.[32]
Cinsel ilişki sonucunda gerçekleşen boşalma işleminde açığa çıkan meni, 100 milyon ile 200 milyon arası sperm barındırır. Dişi yumurtayı ise bu yüz milyonlarca spermden yalnızca bir tanesi döller. Bu bilimsel ifadeden yola çıkan Kur'an yorumcuları, ayetin buna işaret ettiğini söylemektedirler.[32]
Bal arılarının işlevi
Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin. Sonra meyvelerin hepsinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir." Onların karınlarından çeşitli renklerde bir şerbet (bal) çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için bir ibret vardır. (Nahl Suresi: 68-69)[33][34]
Bal arısı, Kur'an'da ismi geçen hayvanlardan biridir. Kur'an'da adı geçen diğer hayvan türlerinden biraz farklı olarak ele alındığı düşünülmektedir. Çünkü bazı İslam araştırmacılarına göre, surede geçen bal arısının doğadaki işlevinden (kovanlar ve bal üretimi) ve insanlara olan yararlarından üstü açık bir şekilde bahsedilmesi, onun bu suredeki ve dolayısıyla pek çok sureye nazaran güçlü önemini göstermektedir.[35][36]
İslam tefsir geleneğine göre, suredeki arıya yapması ilham edilen ve "evler / yuvalar" olarak belirtilen şeyler, bal arılarının ağaç kovukları gibi uygun doğal mekânlarda veya insanların özel olarak hazırladığı kovanlarda kendi ürünleriyle oluşturdukları petekler ve her petekte bulunan altıgen şeklindeki gözcüklerdir.[37]
69. ayetin başında gelen "meyvelerin hepsinden ye" ve "(yaylım) yollarına gir" deyimleriyle de arıların, balın ham maddesi olan nektar maddesini ve çiçek tozunu (polen) toplayarak bunları hem kendi tüketimleri için, hem de bal ve balmumu yapmak için değerlendirdiklerinin belirtildiği söylenir. Ayrıca tozlaşma olayından bahsedildiği de eklenmektedir.[37]
Arıların karnından çıkan, çeşitli renklerde olduğu belirtilen ve şerbet olarak anılmış olan maddenin de bal olduğu konusunda hemen hemen tüm araştırmacılar hemfikirdir.[38]
Kimi araştırmacılar, suredeki bu durumu Kur'an'ın mucizelerinden biri olarak görmekte ve iddia etmektedirler. Konuyla ilgili belirtilen görüşlere göre, surede bal arısının işlevleri anlatıldığı sırada Arapçadaki dişilik takısı kullanılmış ve Kur'an, bu takıyla birlikte balı yapanların dişi bal arıları olduğunu belirtmiştir.[39] Bu durumun, bugün bilinen şekliyle bal üreten arılar, yani işçi arılar olarak adlandırılan ve tamamının dişilerden oluştuğu arı grubunu ifade ettiği belirtilmektedir.[36][39]
Ayrıca ilgili ayette geçen "Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir" ifadesi; 1940'larda tespit edilen, arıların genellikle güneşin konumundan yararlanarak yönlerini ayarlamalarına, ayrıca rüzgârın yönü, dünyanın manyetik alanı gibi başka imkânlardan da yararlanmalarına, kovan üzerinde daire veya 8 çizerek birbirlerine yol tarif ettiklerine ya da "arıların dansına" dayandırılmaktadır.[37][40]
Gelecekten haber verme
Kur'an'ın geleceğe dair haber verdiği ve bunun açık bir mucize olduğu ile ilgili yazılar bulunmaktadır. Bazıları Muhammed'in ümmi oluşundan hareketle Kur'an'da anlatılan geçmiş ümmetlerin hikâyelerini de gaybdan haber verme mucizesi ile ilişkilendirmişlerdir. Bu konuda verilen en net örnek, Rum Suresi'nin ilk ayetlerinde bahsedilen, Rumların (Bizans) yakın bir zamanda galip geleceği ile ilgili ifadelerdir. Bunun dışında başka ifadeler de vardır.
Romalıların yenilgisi ve zaferi
Rumlar, yakın bir yerde (yeryüzünün en alçak yerinde) yenilgiye uğradılar. Fakat onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde (3 ilâ 9 yıl içinde) galip gelecekler. Bundan önce de sonra da emir Allah'ındır. O gün Allah'ın (Rumlara) zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir. (Rum Suresi: 2-5)[41]
İslam kaynaklarına göre, kendileri gibi putperest olan Sasanilerin bu zaferine sevinen Mekkeli müşrikler, Müslümanların ilahlarının putperestlere kaybettiğini, kendilerinin de Müslümanlara karşı galip geleceğini söyleyip alay etmişlerdi. İlk beş ayet de, bu olaya ve daha sonra Bizanslıların Sasanilere karşı zafer kazanacağına işaret etmektedir.
Daha sonraki yıllarda, Bizans ordusu Sasanilere karşı art arda zaferler kazandı, işgal edilen topraklarını geri aldı, 627 yılı sonunda Sasanilerin ana ordusunu Ninova'da kesin yenilgiye uğrattı ve İmparator Herakleios, Sasani kenti Dastagird'e girmeyi başardı. Kısa süre sonra da Sasani hükümdarı II. Hüsrev, tahtından indirilip öldürüldü.[43] Yaşanan tüm bu olaylar üzerine Müslümanlar, Bizanslıların putperest Sasanilere karşı galip geldiğini duyduklarında, hem kendi kutsal kitaplarının verdiği bu haberin doğru çıkmasının, hem ehl-i kitap komşuları olan Bizans'ın zaferinin, hem de kendi yaşadıkları başka başarıların sevincini yaşadılar.[44][45]
Bu durum birçok Müslüman tarafından Kur'an'ın geleceğe dair bir mucizesi olarak görülmektedir. Savunulan görüşe göre Muhammed, savaşın ileride herhangi bir yılda gerçekleşeceğini değil, 3 ilâ 9 yıl içinde cereyan edeceğini söylemiştir. Zira surenin 4. ayetinde savaşın gerçekleşeceği zamanı belirlemek için kullanılan ve "birkaç yıl içinde" şeklinde çevrilen bıd' ifadesi, Arap dilinde 10 sayısını aşmayan azlığı ve daha çok 3-9 arası sayıları ifade etmek üzere kullanılır.[46] Bu süre zarfında böyle bir olayın gerçekleşmemesi durumunda Muhammed'in itibarını kaybedeceği, ona karşı olan güvenin sarsılacağı ve birçok kişinin İslam'a inanmaktan vazgeçeceği, ayrıca böyle bir öngörüde bulunmanın tüm sistemi tehlikeye atmak demek olduğu ve yersiz bir cesaret isteyeceği söylenir.[47] Çünkü savaşın ilk başlarında Sasanilerin Bizanslılara vurduğu ağır darbelerden dolayı, Bizans'ın böyle kısa bir sürede toparlanıp zafer kazanmasının pek mümkün olmadığı inancı vardı.[47]
Ebu Leheb ve karısı
Ebu Leheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. O, alevli bir ateşe girecektir. Sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir); boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde. (Tebbet Suresi: 1-5)
Tebbet Suresi, yaşayan bir insan hakkında inmiş tek suredir. Sure, Muhammed'in amcası Ebu Leheb üzerine inmiştir. Söylenenlere göre Peygamber Muhammed'in mesajına inanmayarak kendisine muhalefet olanların başında, amcası Ebu Leheb ve karısı Ümmü Cemil geliyordu. Ebu Leheb ve karısı, Muhammed'e muhalefet olmakla kalmıyor; kendisine türlü türlü eziyetler yapmaktan, örneğin Muhammed'in geçeceği yollara dikenler sermekten, pisliklerini onun evinin önüne gelişigüzel atmaktan veya evlerini taşlamaktan kaçınmıyorlardı. Bu nedenlerle sure, tamamen Ebu Leheb ve karısının aleyhine indirilen beddua ayetlerini içermektedir.
Tebbet Suresi, Müslümanlar için mucizevi bir özelliktedir. Çünkü anlatımlara göre Ebu Leheb, bu sure indikten sonra 4-5 yıl daha yaşadı ve iman etmedi. Eğer Ebu Leheb sonradan Müslüman olsaydı veya bu Kur'an ayetlerini yalanlamak için Müslüman olduğuna dair bir rol yapsaydı, birçok kişinin aklını bulandıracak, Kur'an ayetlerini yalancı durumuna getirecek ve insanların Muhammed'e olan inancını ve güvenini kıracaktı. Ancak, Ebu Leheb'in Müslüman rolü dahi yapmadığı ve inançsız bir şekilde öldüğü söylenmektedir.[47]
Mekke'nin fethedileceği
Andolsun; Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a muhakkak gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi ve size bundan başka yakın bir fetih daha verdi. (Fetih Suresi: 27)
Fetih Suresi'nin 27. ayetinin, Müslümanların yakın zamanda Mescid-i Haram'a güven içinde gireceklerini ve Mekke'nin Müslüman kontrolüne gireceğini işaret ettiği konusunda ortak bir görüş vardır. Anlatımlara göre Muhammed, rüyasında Mekke'ye gireceklerini görür ve Allah da onun bu rüyasını tasdik eder. Fetihten önce inen bu sure, 10 Ocak 630'da Mekke'nin Müslümanlar tarafından fethedilmesi ile doğrulanır.[48]
Kur'an'da yer alan sure ve ayetlerin sıralanmasına dayalı rakamlar, ayetler veya ayet parçalarını oluşturan sözcüklerden Ebced hesabına göre elde edilen rakamsal değerlerle, Kur'an'ın geleceği veya ulaşılan bilimsel seviyeleri önceden haber verdiği tezi üzerinden mucize oluşu iddiaları vardır. Bu iddialarda kullanılan diğer parametreler; Kur'an'daki kelime tekrarları, mukattaa harfler (29 surenin başında yer alan ve sadece harflerden oluşan ayetler) veya besmelenin harfleri gibi harflerin tekrarları ve yan yana bir araya gelen harflerden çıkarılan yeni anlamlar ve şifre iddialarıdır. Bu değerlendirmelerin bazı çarpıtmalar içerdiği de karşı iddialar arasında yer almaktadır.[49]
Ayrıca bazı dini kişiliklerin de bu tür şifreci yaklaşımlara karşı çıktıkları görülmektedir.[50] Örneğin ilahiyatçı Mustafa İslamoğlu, bu tarz savlara ve iddialar üzerine, "Böyle bir yönelişin amacı Kitab'a uyma değil, kitabına uydurmadır. Kur'an'ın ne söylediğini anlamak değil, Kur'an'a söylemediğini zorla söyletmektir." demiştir.[51]
19 sistemi
19 sistemi görüşü, güncel metinler üzerinde yapılan bir çalışmayla Kur'an metninin 19 sayısının tam katları üzerine tasarlandığını ve bu sistemin kanıtlaması üzerinden de Kur'an'ın birtakım değişikliklerden korunarak günümüze kadar korunduğunu savunan bir tezdir. Bu sayı sisteminin dayanağı olarak Müddessir Suresi'nin 30. ayeti gösterilir:[52]
Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır. (Müddessir Suresi: 30)
Ayrıca, 19'dan söz eden 74. surenin vahyinden tam 19x74 Kamerî yıl sonra 1974 yılında ortaya çıkması, "gizlenen" diye anılan bu surenin ilk iki ayetini oluşturan ilk cümlesinin tam 19 harf olup ebced değerinin 1974 olması ve son olarak, onu keşfeden Reşad Halife'nin adının kök türevlerinin Kur'an'da tam 19 kez geçmesi ilginçtir.[54]
Tez yayımlandığı yıllarda İslam dünyasında büyük ilgi görse de, 1985'te Reşad Halife, bu sisteme uymadığı gerekçesiyle Tevbe Suresi'nin, günümüz mushaflarının hemen hepsinde ayet olarak yazılan 128 ve 129 sıralı cümlelerinin ayet olmadığını, kitabın yazımından sonra insanlar tarafından eklendiğini iddia etti. Bu iddiası İslam dünyasında büyük tepki çekti.
Kur'an'ın edebi üstünlüğüne de örnek gösterilen şiirsel ifadeler, aynı zamanda bu ifadelerin kaynağı açısından da tartışmalara yol açmıştır.[55] Kur'an'ın, Allah hakkında söylenen bir cümlenin hemen ardından Allah'ın konuşmacı olduğu başka bir cümlenin gelmesi (Nahl: 81, Neml: 61, Lokman: 9 ve Münafikun: 10 gibi), kafiye ihtiyaçlarından kaynaklanan kelimeler kullanılması (Hakka: 31, Müddessir: 3), aynı nedenle nadir kelimelerin ve yeni formların kullanımı (Meryem: 8, 9, 11, 16) gibi dil özelliklerine dikkat çekilmiştir.[57]
Eleştiriler ve iddialar
AlmanoryantalistTheodor Nöldeke, Kur'an metnini dikkatsiz ve kusurlu olmakla eleştirdi ve sözü edilen dilsel kusurlara dikkat çekti. Onun bu argümanına Müslüman bilgin Muhammed Mohar Ali, "Kur'an ve Oryantalistler" adlı kitabında karşı çıktı.[58] Diğer oryantalist bilginler Friedrich Schwally ve John Wansbrough, Nöldeke'ye benzer bir görüşe sahiptiler.
Bazı yazarlar, Muhammed'in okuma yazma bilmediği inancını sorguladılar. İrlandalı akademisyen Malise Ruthven, konu hakkında "Muhammed'in okuma yazma bilmemesi gerçeği, İslam öncesi büyük şairler de okuma yazma bilmedikleri için, Kur'an'ın mucizevi kökeninin hiçbir şekilde kanıtını oluşturmaz." demiştir.[59]
Amerikalı araştırmacı Francis Edward Peters ise şöyle yazmıştır: "Mekke'nin bu küçük tüccarının nerede şiir yapmayı öğrendiğini bilmiyoruz... Çoğu sözlü şair ve kesinlikle en iyileri, okuma yazma bilmiyordu."[60]
Diğerleri ise, Muhammed'in şiirleri ödünç aldığına veya Kur'an'ın başka bir dilden Arapçaya çevrildiğine inanmaktadırlar.[61]
Цей обліковий запис заблоковано безстроково у зв'язку з порушенням правила, що стосується використання додаткових облікових записів. Див. журнал блокувань.
Cet article est une ébauche concernant une équipe nationale de football, les Jeux olympiques et Londres. Vous pouvez partager vos connaissances en l’améliorant (comment ?) selon les recommandations des projets correspondants. Voici les effectifs des sélections qui concourent pour l'épreuve de football aux Jeux olympiques d'été de 1908, à Londres. Danemark Danemark : les 13 titulaires et les 4 réservistes Joueurs Encadrement technique N° P. Nom Date de naiss...
It's a Mad, Mad, Mad, Mad World It's a Mad, Mad, Mad, Mad WorldCartaz de lançamento original do filme. No Brasil Deu a Louca no Mundo Em Portugal O Mundo Maluco Estados Unidos1963 • cor • aprox. 161 min Gênero comédia Direção Stanley Kramer Produção Stanley Kramer Roteiro William RoseTania Rose Elenco Spencer TracyMilton BerleSid CaesarBuddy HackettEthel MermanMickey RooneyDick ShawnPhil SilversTerry-ThomasJonathan WintersEdie AdamsDorothy Provine Músic...
Опис файлу Опис Перший пуск ракети-носія «Зеніт-3SL» аверс Джерело https://old.bank.gov.ua/control/uk/currentmoney/cmcoin/details?coin_id=1300 Час створення 2019 Автор зображення НБУ Ліцензія див. нижче Ліцензування Відповідно до статті 8 Закону України про авторське право і суміжні права, наступні об'єкти не
Canton in Normandy, FranceAgon-CoutainvilleCantonCountryFranceRegionNormandyDepartmentMancheNo. of communes20SeatAgon-CoutainvilleGovernment • Representatives (2021–2028) Isabelle Bouyer MaupasDamien Pillon[1]Area276.39 km2 (106.71 sq mi)Population (Jan. 2020)[2]18,858 • Density68/km2 (180/sq mi)INSEE code50 01 The canton of Agon-Coutainville is an administrative division of the Manche department, northweste...
Arma AbdullahKebangsaanIndonesiaPekerjaanPengajarDikenal atasRektor Universitas Negeri Yogyakarta Prof. Arma Abdullah, M.Sc. adalah seorang pengajar Indonesia. Ia merupakan rektor yang ke-6 pada Universitas Negeri Yogyakarta yang sebelumnya bernama Institut Keguruan dan Ilmu Pendidikan Yogyakarta (IKIP Yogyakarta). Ia menjabat pada tahun 1987–1991, setelah menggantikan rektor sebelumnya, Drs. ST. Vembriarto, yang menjabat dari tahun 1979-1987. Arma lahir pada 29 April 1927 di Padang sebagai...
2015 mixtape by Lil BibbyFree Crack 3Mixtape by Lil BibbyReleasedNovember 27, 2015Recorded2014–15GenreHip hop, drill, trapLabelGrade A ProductionsProducerSouthsideMetro BoominRyuJusakidMike DZLJake OneDa InternzC-Sick, Young ChopDon RobOZHabibSamm BusyPro LogicLil Bibby chronology Free Crack 2(2014) Free Crack 3(2015) Big Buckz(2016) Singles from Free Crack 3 Word Around TownReleased: 2015 Free Crack 3 is the third mixtape by American hip hop recording artist Lil Bibby. Background F...
Gampaha Municipal Council ගම්පහ මහ නගර සභාව (Sinhala) கம்பாஹா மாநகர சபை (Tamil) TypeTypeLocal authority HistoryFoundedApril 15, 2002; 21 years ago (2002-04-15)[1]Preceded byGampaha Urban Council (- 2002)LeadershipMayorS. A. M. A. Eranga Senanayake[2], Sri Lanka Podujana Peramuna since 2018 Deputy MayorB. M. Ajith Kumara Basnayake[2], Sri Lanka Podujana Peramuna since 2018...
Muvico TheatersThe Muvico 20-screen theater complex in Ybor City, downtown Tampa, FloridaTypePrivate companyFounded1984 in Coral Springs, FloridaDefunct2017FateAcquired by AMC TheatresHeadquartersOakland Park, Florida Muvico Theaters was a movie theater chain headquartered in Fort Lauderdale, Florida.[1][2] Muvico had seven complexes in Florida, one in the Chicago metropolitan area (Rosemont), and one in Thousand Oaks, California. Muvico's theaters were known for the use of de...
Tax on money or property that one living person gives to another This article uses bare URLs, which are uninformative and vulnerable to link rot. Please consider converting them to full citations to ensure the article remains verifiable and maintains a consistent citation style. Several templates and tools are available to assist in formatting, such as reFill (documentation) and Citation bot (documentation). (June 2022) (Learn how and when to remove this template message) This article needs a...
Insects au gratin by Susana Soares Dear Future by Sita Kuratomi Bhaumik Concept of Life by Piet Hecker and Karel Goudsblom Rusty Knives by Revital Cohen and Tuur van Balen The World Food Festival was held from 18 September to 27 October 2013 in Rotterdam. The festival took place from Rotterdam's Museumpark out over the city and harbor. It was held for more than five weeks with shows and talks by caterers, food producers, chefs and scientists.[1] The port town of Rotterdam hosted the E...
250 kW steam turbine generator set (1910) 500 MW Siemens multi stage steam turbine with generator set (rear, red) Parsons first 1 MW steam turbine driven Turbogenerator (made 1900 for a plant in Elberfeld, Germany) Ottó Bláthy in the armature of a Ganz turbo generator (1904) Small RP4 steam turbo generator set 500W/24V for a steam locomotive: alternator (left) + turbine (right) A turbo generator is an electric generator connected to the shaft of a steam turbine or gas turbine...
2015 novel by Geraldine Brooks The Secret Chord AuthorGeraldine BrooksCountryUnited StatesLanguageEnglishPublisherViking PenguinPublication date6 October 2015Media typePrint (Hardcover)Pages320ISBN9780670025770Preceded byCaleb's Crossing The Secret Chord (2015) is a novel about King David by Pulitzer Prize-winning author Geraldine Brooks.[1] Plot summary Told from the point of view of the prophet Nathan, this book follows the life of biblical King David.[2] Fac...
This biography of a living person needs additional citations for verification. Please help by adding reliable sources. Contentious material about living persons that is unsourced or poorly sourced must be removed immediately from the article and its talk page, especially if potentially libelous.Find sources: Amy Jo Martin – news · newspapers · books · scholar · JSTOR (April 2013) (Learn how and when to remove this template message) Amy Jo MartinBorn (1...
2010 Philippine television series Not to be confused with Impostora or Impostora (2017 TV series). For other uses, see Impostor (disambiguation). ImpostorTitle cardGenreDramaHorrorRomanceCreated byMartha CeciliaBased onImpostorby Martha CeciliaDirected byJerome Chavez PobocanStarringSam Milby Maja Salvador Melai Cantiveros Jason Francisco Precious Lara Quigaman[1]Opening themeKung Ako na Lang Sana by Vina MoralesCountry of originPhilippinesOriginal languageFilipinoNo. of episodes90Pro...
Um passaporte da União Europeia é um passaporte emitido por um país membro da União Europeia (UE) aos seus cidadãos. Os passaportes europeus partilham traços comuns, tais como, a capa em cor borgonha, as palavras União Europeia (antes de 1997: Comunidade Europeia) em doze das línguas oficiais da UE na primeira página, bem como uma funções de segurança e biométrica. Alguns países da UE emitem também passaportes não-europeus a pessoas cuja cidadania desse país não os faça cid...
American non-profit foundation Packard Humanities InstituteFormation1987TypeNGOLegal statusfoundationPurposeHumanities ResearchLocationLos Altos, California, United StatesPresidentDavid Woodley PackardRevenue (2015) $7,590,051[1]Expenses (2015)$20,924,436[1]Websitewww.packhum.org The Packard Humanities Institute (PHI) is a non-profit foundation, established in 1987, and located in Los Altos, California, which funds projects in a wide range of conservation concerns in the field...
Chabad-Lubavitch rabbi For the French intellectual, see Bernard-Henri Lévy. This article has multiple issues. Please help improve it or discuss these issues on the talk page. (Learn how and when to remove these template messages) This article is written like a personal reflection, personal essay, or argumentative essay that states a Wikipedia editor's personal feelings or presents an original argument about a topic. Please help improve it by rewriting it in an encyclopedic style. (January 20...